1. Romatizma
nedir?
Kas-iskelet sistemini öncelikle tutan, fakat birçok iç
organ tutuluşu da yapabilen, kronik hastalıklardır.
2. Kimler
romatizmal hastalıklara yakalanırlar? Belirli bir yaş ve cinsiyet var mıdır?
Romatizmal hastalıklar çocukluk çağında dahil her yaşta
görülebilir. Genç yaştaki erkeklerin veya doğurganlık çağında kadınların yanı
sıra, yaşlılarda dejeneratif ağırlıklı romatizmal hastalıklar da görülebilir.
3. Genetik
bir geçiş söz konusu mudur?
Evet, birçok romatizmal hastalıklarda, genetik geçiş söz
konusu olabilir. Bazı genlerin varlığında, hastalığa yatkınlık artmıştır ve
hastalık daha ağır seyreder.
4. Hangi
şikayetler varsa, romatizmal bir hastalıktan şüphelenmelidir?
Romatizmal hastalıklar, çok geniş ve farklı bulgular ile
kendini gösterebilir. Her ne kadar ağrı şikayeti ön planda olsa da, bu buzdağın
sadece görünen kısmıdır. Genel olarak, eklemlerde ağrı, şişlik, hareket
kısıtlığı ve sabah tutukluğu mevcuttur.
5. Hangi
şikayetleri ile hastalar doktora başvururlar?
Ağrı, hastayı doktora getiren en önemli şikayettir. Genç
erkeklerde oluşan, sabah tutukluğu ile birlikte olan bel, sırt ve boyun
ağrıları varlığında, romatizmal bir hastalık düşünülmelidir. Genç/orta yaş
kadınlarda küçük eklemlerde ağrı, şişlik ve sabah tutukluğu da
görülebilir. Bunun yanı sıra, ağız ve
göz kuruluğu, deri döküntüleri, ağız ve genital bölgede aftlar, el veya ayak
parmaklarda beyazlaşma, sararma ve morarma, deri sertliği, saç dökülmesi, kas
ağrıları ve güçsüzlük, tekrarlayan ateş, karın ve/veya göğüs ağrıları atakları
da görülebilir.
6. Romatizmal
hastalıklar sadece eklemleri mi tutar? Yoksa iç organları da tutabilir mi?
Hayır, eklem tutuluşu, buzdağının sadece görünen
kısmıdır. Evet, hastalar sıklıkla bu şikayetleri ile başvurur. Fakat romatizmal
hastalıkları, hayatı tehdit eden iç organ (kalp, akciğer, böbrek, sinir
sistemi) tutuluşları da yapabilir. Efor ile gelişen nefes darlığı ve/veya kuru
öksürük, akciğer tutuluşun ilk semptomları olabilir. Göğüs ağrısı ve/veya
çarpıntı, KALP tutuluşun bulguları olabilir. İdrarda renk değişikliği,
hipertansiyon ve/veya böbrek yetmezliğine kadar varan, böbrek tutuluşu
görülebilir. Yine baş ağrısı, unutkanlık, epilepsi veya el ve ayaklarda uyuşma,
karıncalanma ve güçsüzlük, sinir sistemini tutuluşun bazı belirtileridir.
7. Romatizmal
hastalıklar sakatlık yapar mı?
En sık görülen romatizmal hastalıkların toplumda görülme
oranı 100’de 1’dir. Romatizmal hastalıkları, farklı seyir ve prognoza sahipler.
Bu seyri belirleyen faktörlerin içinde, hastalığın tipi, erken tanı ve tedavi
yanı sıra, hasta eğitimi ve bilinçlendirilmesi gelir. Bazı romatizmal
hastalıklar, sakatlıkla ile sonuçlanabilir.
8. Romatizmal
hastalıkların tanısı nasıl konulur?
Erken tanı romatizmal hastalıklarda çok önemlidir. Erken
tanı, sakatlıkları ve iç organ tutuluşlarını önleyebilir. Hastalığın tanısında
en önemli unsur, hastalıkla ile ilgili iyi bir öykü ve hasta muayenesidir. Hastanın
şikayetleri, öz ve soygeçmişi ile ilgili bulgular, iyi bir muayene ile beraber,
doğru tanı için olmazsa olmazlarıdır. Kan ve idrar tetkikleri yanı sıra, direk
grafi, ultrasonografi, bilgisayar tomografi de gerekebilir.
9. Romatizmal
hastalıkların tedavisi mümkün mü?
Romatizmal hastalıklar, kronik, enflamatuvar
hastalıklardır. Tedavideki amaç sadece hastalığı kontrol altına almak değil,
hastaların fonksiyonel durumunu ve yaşam kalitesini de artırmaktır. Son
yıllarda gelişen tedavi seçenekleri ile bu hedeflere büyük bir oranda ulaşılır.
Romatizmal hastalıklar ağrı kesici ilaçlarla değil, hastalığın seyrini ve
prognozunu değiştiren, temel etkili ilaçlar ile olmalıdır. Hedef sadece ağrıyı
değil, hastalığı kontrol altına almak olmalıdır. Son 10 yıldan beri, romatizmal
hastalıkların tedavisinde, devrim niteliğinde gelişmeler olmuştur. Bu
hastalıkların oluşmasında görev alan bazı moleküller keşfedilmiş ve bunlara
yönelik geliştirilen ilaçlar ile hastalığın kontrol altında tutulması mümkün
olmuştur.
10. Kortizon
ilacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kortizon, romatizmal hastalıkların tedavisinde sıklıkla
kullanılan bir ilaçtır. Gerektiği durumlarda, uygun doz ve mutlaka doktor
kontrolü altında, güvenle kullanılabilir.
YORUMLAR