1928 yılında temelleri atıldı, Kahramanmaraş’ta 12 bin çeşit...
Reklam

1928 yılında temelleri atıldı, Kahramanmaraş’ta 12 bin çeşit ürün satıyor

Temelleri milli mücadele döneminde atılan Bağrıaçıklar Hırdavat, 12 bin çeşit ürün ile Kahramanmaraş’a hizmet veriyor. Bağrıaçıklar Hırdavatın üçüncü nesil işletmecisi Halit Bağrıaçık, o günleri dair: “Dedemde babamda ahilik geleneğine sıkı sıkı bağlıydı” dedi

09 Nisan 2022 - 07:42

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde bulanan ve Mehmet Ali Bağrıaçık tarafından 1928 yılında kurulan Bağrıaçıklar Hırdavatçı, üç kuşaktır, şehre hizmet veriyor. 12 bin çeşit ürün ile hizmet sektörüne tedarik zinciri oluşturan hırdavatçının, ahilik geleneği ise herkesi kendine hayran bırakıyor. Osmanlı döneminde olduğu gibi, ‘Komşum siftah yapmadı, ondan alırmısınız’ cümlesinin hala kullanıldığı hırdavatçı, 4. nesil işletmecilerin de yetişmesi ile misyonunu devam ettiriyor.

DEDEM ROTAMIZI ÇİZDİ

Bağrıaçılar Hırdavatın üçüncü nesil işletmecisi 66 yaşındaki Halit Bağrıaçık, kuruluş hikayelerini ve kendisinin nasıl bu genlere geldiğini şöyle anlattı: “Kahramanmaraş Belediye Çarşısı'nda 1928 yılında Mehmet Ali Bağrıaçık tarafından kurulan müessesenin üçüncü kuşak işletmecisiyim. Dedem Mehmet Ali Bağrıaçık 1928 yılında Milli Mücadele'den sonra yapacağı işlerin içerisinde Aktarlık, Hırdavatçılık ve Tuhafiye gibi şeyleri bulundururdu. Dedem Rahmetlik beni çok severdi; ‘Derdi ki oğlum sen büyük bir tüccar olacaksın’ diye dua ederdi”

PRENSİPLİ BİR ÇALIŞMA HAYATIM OLDU

1976 yılından bu yana işletmeyi kendisi işleten Halit Bağrıaçık: “Askerden geldikten sonra İstanbul'da bir iş yapmayı düşündüm. Babam dedi ki; ‘Oğlum gel gitme, İstanbul nere, Kahramanmaraş nere,  Kahramanmaraş'ta çalışalım dedi. Babam bana birlikte çalışalım derken bazı prensiplerinin olduğunu da söyledi. Bu prensiplerin başında; ‘Bankadan faiz almayacaksın vermeyeceksin. Banka muamelesi yapmayacaksın? İkincisi kesinlikle kefil olmayacaksın? Senin paran varsa vereceksin! yardımcı olacaksın. Maddi durumun ne kadar olursa onun yüzde70’ini işletmende kullanacaksın, kalan yüzde 30’nu yedek akçe de bulunduracaksın. Yedek akçe bizim için önemliydi. Hasbelkader paran varsa işletmenin haricinde ya altın alacaksın ya toprak alacaksın. Sonra Enaniyet gibi guruntulu olmayacaksın, göstermeyeceksin muhabbet edeceksin. Herkese hoşgörülü davranacaksın derdi. Biz de o minval üzerine ömrümüzün sonuna kadar yaptık” dedi  

YEDEK AKÇE BULUNDURULORUZ

Kahramanmaraş’ta kimsede bulanmayan ürünlerin kendi işletmesinde bulunduğuna vurgu yapan Bağrıaçık şunları dile getirdi: “Allah rızkımızı, bahtımızı, önümüzü de açtı. O günden bugüne Hırdavat sektöründe Kahramanmaraş'ta ufak tefek yerimizi alıyoruz. Yani bir noktada çok büyük böyle Fabrikatör olamadık ama hamdolsun hizmet noktasında herkese hizmet edebiliyoruz. Çok kimselerin, hiçbir yerde bulamayacağı binlerce çeşidimiz var. Bu çeşitleri toplamı 12 binin üzerinde. Her türlü sektöre cevap verebiliyoruz. Bir taraftan orman kesme motorlarının ormancılara, bir taraftan park bahçe gibi peyzajcılara, bir taraftan kilit Menteşe gibi hırdavatçılara hizmet veriyoruz.  İnşaat malzemesi olarak, mobilya malzemesi olarak, marangoz el aletleri olarak, teknik el aletleri olarak hizmet veriyoruz”

SİFTAH YAPMAYAN KOMŞUMUZ VARSA ONLARA YÖNLENDİRİRDİK

Bağrıaçık, son olarak şunları dile getirdi: “Hani Osmanlı'da derler ya; ‘Ben siftahı mı yaptım, karşı komşum dan alışveriş yapabilirsin’ Suk-i Maraş (Belediye Çarşısı) öyleydi. Sonra ismi Belediye Çarşısı olmuştu. Belediye  Çarşısı'nda her türlü esnafı bulabilirdiniz. Suk-i Maraş’ta ki dükkanımızda. Babam, uzun süre herkesin arabulucusu olur, ağabeylik yapardı. Orada büyüklüğünü gösterir, herkeste diyaloglarını güzel kurardı. Ola ki, iki kişi arasında bir itilaf gelmişse, onların arasındaki sorunu çözer, gerek maddi, gerek ise manevi onlara babalık yapardı”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Büyükşehir, İhtiyaç Sahiplerinin Yanında
Büyükşehir, İhtiyaç Sahiplerinin Yanında
Müzikte Buluşalım, Engelleri Aşalım
Müzikte Buluşalım, Engelleri Aşalım