81 İl İmam Hatip mezunları derneği olarak ÖNDER Çatısı
altında 28 Şubat Post Modern darbesinin 20. yılında toplu olarak ulusal basın
açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında 28 Şubat’ın mağdurları olarak o dönemde
yaşadıklarını anlatan Doğru basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“Türkiye’mizde sayısı milyonları bulan İmam Hatip camiasını yıllarca mağdur
ederek sistemin dışına atmayı amaçlayan 28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu
kararlarının üzerinden yirmiyıl geçti. Önder olarak bizler, bu süre zarfında
haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı mücadele eden milyonların sesi olma
gayretinden hiç vazgeçmedik. Yaşananların canlı şahidi ve hafızası olma misyonu
üstlendik.”
Uygulamaların ‘irtica ile mücadele’ adı altında 2009’a kadar
devam ettiğini aktaran Doğru “Hatırlanacağı gibi ‘irtica ile mücadele’ adı
altında sürdürülen ve MGK kararlarıyla uyumlu bir şekilde siyasi erk tarafından
hayata geçirilen uygulamalar, 2009’a kadar devam etti. Şüphesiz sözü geçen
uygulamalar ülkemizin toplumsal dinamiklerine aykırı bir biçimde ve ısrarla
yürütüldü. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasası sebebiyle İmam-Hatiplerin
ortaokul kısmı kapandı, katsayı uygulamasıyla mezun öğrencilerin kendi alanları
dışında lisans tahsili yapmalarına mani olundu, üniversitelerimizde öğrenim
görmeyi sürdüren başörtülü öğrencilerin okullarına devam etmesi yasaklandı ve
‘irtica’ yaftasına maruz kalan binlerce memur işinden oldu.” diye konuştu.
28 Şubat’ı hatırlatmanın, bugünü anlamak ve yarını okumak
açısından ihtiyaç olduğunu, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat zihniyetinin
20 yılda karanlığa gömüldüğü dile getirilen açıklama şöyle devam etti: “On
binlerce insanın hayatını doğrudan etkileyen hukuksuzlukların karşısında medya,
hukuk ve siyaset cephelerinden yeterli destek gelmeyince, ÖNDER şemsiyesi
altındaki 400’den fazla İmam-Hatip derneği taşın altına elini, gövdesini koydu,
her fırsatta yaşananları kamuoyuna duyurdu. Tarihe ‘28 Şubat post-modern
darbesi’ olarak geçen süreci hafızalarımızda diri tutmayı, hem yakın geçmişe
müdrik olma adına ve hem de istikbale dair adımlar atma noktasında bir bilinç
oluşturmak için oldukça önemsiyoruz. 28 Şubat’ı hatırlatmanın, bugünü
anlamlandırmak ve yarını okumak için elzem bir ihtiyaç olduğu kanaatini
taşıyoruz. Dolayısıyla büyük umutlar beslediğimiz yeni neslin, 28 Şubat’a şahit
olmuş büyüklerinden bayrağı devraldığı şu zamanda aynı şuurla hareket
edeceklerine kalpten inanıyoruz. Bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat
zihniyetinin henüz 15 yıl geçmeden karanlığa gömüldüğüne tanık olmuş nesiller
olarak, yılmadan yaptığımız çalışmalarla milletimizin derinliğindeki asil ruhu
yine milletimize anlatarak, üzerimizdeki vazifeyi ifa ettiğimizi düşünüyoruz.”
Doğru’nun açıklaması şöyle tamamlandı: “Vazifemizin hala devam ettiği bilincinde olarak, taze dimağların bu mücadeleyi bir bayrak yarışı gibi bizlerden daha faydalı yerlere, zirveye taşıyacaklarına kaniyiz. 15 Temmuz’da tüm mazlum coğrafyaların elleri kalbinde, ağızlarında dualarla seyrettiği memleketi ve maneviyatı müdafaa direnişini oluşturan temel motivasyonun aynı ruh kökü ile beslenen bir düşüncenin eseri olduğunu biliyoruz. Bu ruh, 28 Şubat’ta tecrübe edilen kötülükleri püskürtme adına meydana gelmiş bir bilinç haliydi. ÖNDER olarak; iyiliği yayan ve fenalıkları def eden yeni bir iyilik neslinin yetişmesinde üstlendiğimiz vazifenin hakkını verme gayretinde olacağız ve ümitlerimizi yitirmeyeceğiz.28 Şubat Türkiye’ye yönelik bir kasıttı, 15 Temmuz Hain darbe girişimi de öyle Bunu biliyoruz; hatırlıyoruz, hatırlatmayı sürdüreceğiz”
YORUMLAR