Devlet memurluğunu romanlarına devam etmek için bırakıp
emekliye ayrılan Yüksel Bozdağ 35 yıllık hayalini gerçekleştireceğini söyledi.
35 yıllık memuriyettik hayatından sonra kafasındaki hayalleri gerçekleştirmek
için emekli olduğunu da belirten Bozdağ; “Devlet memurluğuna ilk girdiğimde
kalıcı değildim, birkaç yıl çalıştıktan sonra ayrılmayı düşünüyordum fakat aile
baskısı, sonra evlilik, daha sonra çocukların yetişmesi derken 35 yıl geçmiş.
Fizik olarak çalışmaya müsaidim ama hayallerimi 35 yıl sonra da olsa gerçekleştirmek
için emekliye ayrıldım.” Dedi.
Yazma yeteneğinin lise yıllarında başladığına da dikkat
çeken Bozdağ konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yazma yeteneğimi lise yıllarında
kendi kendime keşfetmiştim. O dönemde kompozisyon yazılarından tam not alıyordum
ve hocalarım çok beğeniyordu. Her zaman yazmayı erteledim. 2006 yılında
duygularımı, araştırmalarımı kitaba dökmeye karar verdim ve roman türü yazmaya
karar verdim. Her Maraş olayları yıl dönümünde özellikle dış basında Maraş’ı
katil olarak lanse ederler. Biz ise sadece izlemekle yetiniriz. Dönemin
Valisine de söylemiştim, bu kara propagandalara karşı bizde hamle yapmamızı
önermiştim. Buradan yola çıkarak 2006 yılında, Maraş olaylarından önce başlayan
Alevi bir kızla Sünni bir erkeğin aşk hikâyesini kaleme aldım.
O anda babam rahmetli oldu bu seferde babamın hayatını
romanlaştırdım. Daha sonra tarihimizin önemli din alimlerinden Hafız Ali
Efendi’nin bir yazısını okudum ve Hafız Ali Efendi’nin hayatıyla ilgili bir
roman yazdım. Bu arada devlet memurluğu yaparken sosyoloji bölümünü de okuyarak
bitirdim. Olayların sosyolojik yönlerini de romanıma ekledim.
Bunları bastırmak için birkaç teşebbüste bulundum ama
olmadı, fakat yayınevleri ile görüşüyorum. Bunları mutlaka kitaplaştıracağım.
Yazarlık hayatımı sadece 3 romanla değil daha kafamda yazacak çok kitap var.
Bu romanları devlet memurluğu yaparken yazdım, hafta
sonları, mesaiden sonra, resmi tatillerde mesaimi yazmaya vererek bitirdim.
Şimdi de emekli olarak yazarlık hayatıma devam edeceğim.
Yazarlıkla ilgili ailemden de çok destek gördüm,
özellikle yazdıklarımı önce çocuklarım okuyor ve onlarda bastırılmasını
sabırsızlıkla bekliyor.
Yazmak bence bir birikimin sonucudur, bu topraklarda o
kadar değerli yazar, şair, fikir adamı yetişiyorsa, bu toprakların taşında
toprağında farklılık vardır. Tarihe de çok meraklı olduğum için araştırıyorum,
Maraş geçmişte mağdur edilmiştir, hakettiği değeri görmemiştir, kenara
atılmıştır. Ben bu memleketi seviyorum, okyanusta bir damla da olsun katkım
olursa ne mutlu bana.”
YORUMLAR