Yeni dijital uğraşlar, yeni görme ihtiyaçlarını da
beraberinde getiriyor. Evde geçen zamanın artması, iş yaşamının eve taşınması,
dijital cihazlarla daha sık iç içe olunması, fonksiyonları artırılmış akıllı
cihazlar, yoğun sosyal medya kullanımı, bilgiye telefon ve tabletler üzerinden
hızlı erişim, dijital cihazların iş yaşamının vazgeçilmez bir parçası olması
ile birçok insan görme problemleri yaşadığını daha çok fark etmeye başladı.
DİJİTAL CİHAZ KULLANIMDAKİ ARTIŞ GÖZ PROBLEMLERİNİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Hızla kullanımı artan akıllı telefon, tablet ve
bilgisayarlar günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmaya devam ediyor. Bilgiye
erişim artırılmış fonksiyonlar ile daha kolaylaşıyor. İş yaşamı mobil hale
gelirken dijital cihazlar ile geçirilen zaman her geçen gün artıyor. Çeşitli
uygulamalar ile sosyalleşme alanları haline gelen cihazlar alışveriş, bilgiye
erişim, etkileşim, araştırma olanakları ile yaşamın tüm dinamiklerinin
sığdırıldığı vazgeçilmez parçalara dönüşüyor. Bilinen göz kusurlarının dışında gözlerin dijital etkilerden korunması,
çağın en önemli konusu diyen Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Op. Dr.
Özgür Gözpınar, ‘Dünyada 285 milyon insanda görme bozukluğu mevcut. Bunun %85’i
tedavi edilebilir ya da önlenebilir olan bozukluklar. Son yıllarda telefon,
tablet ve bilgisayar kullanımının artması ile çeşitli göz problemleri ortaya
çıkmaya başladı. Bu problemlerin önceden fark edilmesi tedavi, önlem ve yaşam
konforu açısından son derece önemli. Özellikle ilerleyen yaşlarda görme
problemlerinin farkında olunmaması ya da geç fark edilmesi psikolojik
problemlerin yanı sıra okumada isteksizlik, baş ve boyun ağrıları,
konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk gibi sorunlara sebep olabiliyor. 40 yaş ve
üzeri kişiler yaşa bağlı olarak görme sorunu yani presbiyopi dediğimiz kırma
kusuru ile karşılaşıyor. Gelişen teknoloji ile göz bozukluklarının çözümümün
yanı sıra daha net ve konforlu görüş için ürünler geliştiriliyor. Hızlı
adaptasyon, yüksek kişiselleştirme,
gelişmiş estetik, mesafeler arasında kolay geçiş, azaltılmış dalgalanma ve
sallanma etkisi ve daha geniş görüş aralığı sunan SEIKO Brilliance, görüş
konforu için geliştirilmiş en mükemmel teknoloji olarak karşımıza çıkıyor’
diyor.
PRESBİYOPİ NEDİR? NEDEN 40 YAŞINDAN SONRA YAKINI GÖRMEMEYE BAŞLARIZ?
Uzaktaki bir cismin yakına gelmesiyle beyne ulaşan uyarı
değerlendirilerek göze iletilir. Burada gözün "silier cisim" denen
bölgesinde kasların kasılıp gevşemesiyle buna bağlı lifler gerilir ya da
gevşer. Liflerin bu hareketi, lensin incelerek ya da kalınlaşarak kırıcılığının
artmasına neden oluyor. İnsan gözü, 40 yaşından sonra bu yeteneğini yavaş yavaş
kaybetmeye başlıyor ve yakını görememe sorunu yaşanmaya başlanıyor.
Modern presbiyoplar, yakın gözlüğü kullanmak yerine
progressive camları tercih ediyorlar.
Yaşlılık belirtisi olarak gördüğümüz burnun üzerine düşen
yakın gözlükleri tarihe karışıyor. Modern presbiyop yakın gözlüğü kullanmak
yerine progressive camlar tercih ediyor; çünkü modern presbiyop kendisini genç
hissediyor ve genç görünmek istiyor. Optik teknolojisi bundan 50 yıl önce yakın ve uzak görüşü tek cam da
buluşturan progressive camı keşfetti. İnsanlar tek gözlükle göz problemlerine
çare buldu. Ancak 50 yıl önceki presbiyopların progressive camdan beklentileri
ile günümüz presbiyopların beklentileri artık aynı değil. Eskiden sadece çok
okuma yapan presbiyoplar progressive cam tercih ederken ve özellikle yakını iyi
görme beklentisi varken bugün bu durum biraz daha farklılık gösteriyor. Akıllı
cep telefonu ve tablet kullanımı ile okuma yapan presbiyoplar değil, tüm
presbiyoplar progressive cama ihtiyaç duyuyor. Özellikle progressive camdan
beklenti de doğal olarak dijital cihazların daha konforlu kullanılması yönünde
evrildi.
Dijital cihazlara yakından bakarken yakın, orta ve uzak
alan görüşünde gözlerimiz sürekli olarak odak değiştiriyor. Bu sürekli odak
değişimi gözlere yük bindiriyor ve adaptasyonu sıkıntılı hale getiriyor.
SEIKO’nun en yeni ve en üstün görüş kalitesine sahip progressive camı
Brilliance, kullanıcının görüşünü en etkili şekilde yükseltirken gerçekten
önemli olana odaklanmasını sağlayan yüksek kaliteli bir cam teknolojisine de
sahip.
EN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER SEIKO BRİLLİANCE TASARIMINDA BİRLEŞTİ
Anında adaptasyon, yüksek kişiselleştirme, gelişmiş
estetik, mesafeler arasında kolay geçiş, benzersiz konfor, azaltılmış
dalgalanma ve sallanma etkisi, daha da geniş görüş aralığı SEIKO Brilliance’ın
yenilikçi teknolojisinin öne çıkan ve kullanıcıya maksimum konfor yaşatan
özellikleri. Brilliance, tasarımında barındırdığı Twineye 360° Modulation
Technology, Intelligent Magnification Control, Dijital Zoom Equalizer, Balance
Zone Technology ve kullanıcının optik cam kullanım geçmişi ve kişisel görüş
tercihlerini de hesaba katan Personal Design Selector gibi yenilikçi
teknolojilerin olağanüstü birleşimi ile özellikle çabuk ve kolay adaptasyonla
kullanıcıya en üst düzey konfor sağlıyor.
YORUMLAR