Konya'nın Bozkır ilçesi Tepearası Mahallesi'nde 44 yıl önce tanışan
66 yaşındaki İbrahim ile 61 yaşındaki Güllüzar Şimşek çifti, görücü usulüyle
evlendi. Yıllarca sevgi ve saygının hakim olduğu bir evlilik sürdüren çift,
mutluluklarını dört çocukla taçlandırdı.
İbrahim Şimşek, zaman zaman farklı şehirlerde mevsimlik
işçi olarak çalışırken eşi Güllüzar da aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla
bağ ve bahçelerde ter döktü.
Çiftin mutluluğuna, Güllüzar Şimşek'in 10 yıl önce
halsizlik, titreme ve yürümekte zorlanma şikayetiyle gittiği hastanede
böbreklerinde kist olduğunun tespit edilmesi üzerine gölge düştü.
Birbirlerine, "Hayat arkadaşım" diye hitap eden
çift, hastalığın üstesinden gelebilmek için büyük mücadele verdi. Konya'da
farklı hastanelerde bir süre tedavi gören Şimşek'e nakil yapılması
önerildi. Bunun üzerine İbrahim Şimşek, hiç tereddüt etmeden eşine
böbreğini verebileceğini bildirdi.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran Güllüzar
Şimşek'e, yapılan tahlillerin ardından Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof.
Dr. Bülent Aydınlı başkanlığından oluşan ekip tarafından, kocasından alınan
böbrek 14 Şubat'ta başarıyla nakledildi.
Hastanenin doktor ve hemşireleri, tedavi sürecinde ve
sonrasında birbirlerine olan sevgi ve saygılarıyla dikkati çeken çifti, tüm
hastalara örnek gösteriyor.
"Çok şükür
mutlu bir evliliğimiz oldu"
Güllüzar Şimşek, AA muhabirine, yaşadıkları zorluklara
rağmen hep mutlu olduklarını, hastalıkta ve sağlıkta birlikte mücadele
ettiklerini anlattı.
Nakil olması gerektiğini öğrenince eşinin gönüllü
olduğunu dile getiren Şimşek, "Allah razı olsun hiç düşünmeden
böbreğini verdi, canıma can oldu. Bir yastıkta ölelim istiyorum. Çok şükür
mutlu bir evliliğimiz oldu. Varlığı da yokluğu da gördük. Emekli olunca rahat
ettik." ifadelerini kullandı.
"Onsuz
gülemem, eksik kalırdım"
İbrahim Şimşek de eşinin bir an önce sağlığına kavuşması
için organ ve doku nakil sırasına yazılmadıklarını kaydetti.
Eşi Güllüzar'ın hayatının anlamı olduğunu vurgulayan
Şimşek, şöyle konuştu:
"Nasıl vermem, onsuz gülemem, eksik kalırdım.
Bizi sedyeye yatırdılar, ameliyata götürdüler. Doktorlara, 'Ben hayat
arkadaşımı bir daha görmek istiyorum' dedim. Son bir daha baktım, 'Hayatım ne
yapıyorsun?' deyince, el salladı. Biz hep gülümsemeyi başarmış bir
çiftiz. Yeri geldi ağladık, yeri geldi güldük ama birbirimizi hiç üzmedik.
Önemli olan sevgi ve saygı. Ameliyattan sonra onu gülerken gördüm ya dünyalar
benim oldu."
Çiftin oğlu Ahmet Şimsek ise anne ve
babasının çok renkli bir hayatı olduğunu belirterek, "Ameliyattan
sonra babam daha kendine gelmeden annemi sordu. Birbirlerine çok bağlılar."
dedi. (AA)
YORUMLAR