Her şey yolundaysa zamanla, çoğunlukla da 5 yaş tamamlandığında rutin kontroller bir anlamda rafa kaldırılıp yerini hastalık dönemlerindeki muayenelere bırakmaya başlar. Oysa 5 yaş sonrası da mutlaka yapılması gereken kontroller var! Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Selda Karaayvaz “Çocuk Sağlığı İzlemi 18 yaşına kadar düzenli yapılması gereken, çocuğu hayata sağlıklı, riskleri bilip erken önlem alarak hazırlamamızı sağlayan çok önemli koruyucu bir yaklaşımdır” diyor. Bu tetkiklerin, çocukların hem fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri hem de okul başarıları için büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Selda Karaayvaz, 5 yaş sonrası 10 kritik muayeneyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Diş Kontrolü
Her çocuk okul öncesi dönemde mutlaka yılda en az bir
kere diş hekimine götürülmeli, diş çürükleri tedavi edilmeli. Okullar açılmadan
önce de diş muayenesi yaptırılmalı. Son yıllarda, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya
Diş Hekimleri Birliği’nin yayınladığı bildirilerde; ağız ve diş sağlığının,
kalp ve damar hastalıklarından diyabete pek çok hastalıkla ilişkisi olduğu belirtiliyor.
Bu hastalıkların tedavilerinde, ağız sağlığının çok büyük rolü olduğu
vurgulanıyor. Anne babaların ağız ve diş bakımı konusunda çocuklarına iyi örnek
olmaları şart.
İşitme Testi
Çocuklarda hafif orta derecede işitme azlıkları
çoğunlukla fark edilmeyen ancak önemli bir sağlık sorunu. Solunum yolu
enfeksiyonlarından yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığına dek birçok unsur
işitme kaybına zemin hazırlayabiliyor. İşitme azlığı, çocuğun dil ve konuşma,
konsantrasyon, zihinsel gelişim ve okul başarısını olumsuz etkileyebiliyor. O
nedenle okul öncesinde mutlaka KBB uzmanına başvurarak, özellikle 5 yaş
itibariyle işitme testini yaptırın.
Kolesterol ölçümü
Kolesterol artık çocuklarda da görülebilen bir sağlık
sorunu. Genetik olabildiği gibi sağlıksız beslenme, abur cubur tüketme
alışkanlıkları sonucu artan kan yağları 9 yaştan itibaren damarlara zarar
vermeye ve sertleşmenin erken başlamasına neden olabiliyor. Özellikle de
birinci derece akrabalarında kolesterol ve trigliserid yüksekliği olan, 55 yaş
altında kalp krizi, kalp spazmı geçiren, anjiyo yapılması gereken aile bireyi
olan çocukların mutlaka kan yağ düzeylerine bakılmalı. Ailevi riski olan bu
çocuklara en erken 2 yaşında tetkik yapılıp az yağlı ürünlerle beslenme
başlatılmalı. Evrensel kan yağları taraması 8 yaştan sonra her çocuğa
öneriliyor. Bu şekilde kalp damar hastalıklarının gelişimine engel
olunabiliyor.
Göz muayenesi
Ülkemizde okul çağındaki her dört çocuktan birinde göz
hastalıkları var. Sorun kolay fark edilmeyebildiğinden her çocuğun 3 yaşından
itibaren göz muayenesi olması gerekiyor. İlkokula başladıktan sonra da düzenli
muayenelere devam edilmeli. Aksi halde, erken tespit edilip kolayca çözüme
kavuşabilecek sorun, zaman kaybı olduğunda zorlu bir sürece girebildiği gibi,
çocuğun okul başarısını da etkiliyor. Baş ağrısı ve yorgunluktan kaygı
bozukluğu ve kaza geçirmeye kadar birçok ek soruna yol açabiliyor.
Kan sayımı
Doç. Dr. Selda Karaayvaz “Ülkemizde özellikle demir
eksikliği veya buna bağlı kansızlık çocuklarda yaygın bir sağlık problemi
olduğu için, tam kan sayımı ile birlikte demir depolarının incelenmesi
önerilmektedir. 6-14 yaş arası en az bir kan sayımı yapılmalıdır. Erken tanınıp
tedavi edilmediğinde sık enfeksiyona yakalanma, halsizlik, yorgunluk yanında
fiziksel ve zihinsel gelişme geriliği ile okul başarısında düşmeye neden
olabilir” diyor.
Omurga eğriliği
muayenesi
Günümüzde çocukların küçük yaşlardan itibaren tablet ve
bilgisayar başında uzun zaman geçirmesi, yanlış duruş, ağır ve yanlış sırt
çantası kullanımı gibi faktörler bel, boyun ve sırt ağrılarına neden
olabiliyor. Bunun yanında daha çok ergenlik döneminde saptanan, skolyoz denilen
omurga eğriliklerinin erken teşhis edilebilmesi, eklemlerde hareket kusuru gibi
sorunlar olup olmadığının kontrolü açısından da muayene önemli.
Obezite
Modern çağın salgın hastalığı obezite günümüzde
çocukların karşı karşıya kaldığı en büyük risklerden birisi. İnsülin direnci,
hipertansiyon, Tip 2 diyabet gibi durumları tetikleyebilen obezite, çocuğun
fiziksel sağlığı yanında ruhsal sağlığı ile sosyal yaşantısı ve okul başarısını
da olumsuz etkiliyor. Çocuklara hem ailede hem de okulda şekerli gıda,
karbonhidrat tüketiminin zararları açısından beslenme eğitimi verilmesi çok
önemli.
Alerji
Son yıllarda alerji çocuklarda en sık görülen hastalıklar
arasında yer alıyor. Alerjik belirtiler çoğunlukla soğuk algınlığı ve üst
solunum yolu enfeksiyonu ile karıştırılabildiğinden zaman kaybedilebiliyor.
Oysa alerji hekimine başvurularak bir an önce doğru tedaviye başlanması büyük
önem taşıyor.
Spor öncesi tetkikler
Düzenli spor yapan çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal
ve sosyal gelişimlerinin yanı sıra okul başarılarının da daha yüksek olduğu
görülüyor. Ancak çocuğunuzun akut veya kronik bir hastalığı olmasa bile spora
başlamadan önce mutlaka çocuk kardiyoloji hekimi tarafından muayene olmasında,
gerekirse tetkik yapılması ve ‘spor yapabilir’ raporunun bu bölümden
alınmasında fayda var. Gerekirse bir takım kan tetkikleri ve kalp testleri de
yaptırılmalı.
Çocukluğa özgü
davranım bozuklukları ve tikler
Sosyal Pediatri Uzmanı Doç. Dr. Selda Karaayvaz
“Çocuklarda; yaşa özgü bazı davranım bozuklukları, okul öncesi ve okul
döneminde görülebilen gece terörü, tırnak yeme, hiperaktiflik, tikler, yalan
söyleme, çalma gibi sorunların yanı sıra, kaygı bozukluğu ve daha ileri durumda
depresyona dek gidebilen tablolar olabiliyor. Okul başarı kaygısı çocuklarda
fazlaca görülürken, eşlik eden boşanma, maddi sıkıntı, ihmal, istismara uğrama
gibi sorunlar da varsa çocuğun etkilenmesi çok daha fazla oluyor. Bunların gözden
geçirilip aile ve çocuğa profesyonel destek verilmesi gerekir. Yine çocuğun
örgün eğitime uyumu, arkadaş öğretmen ilişkileri, öğretmenin gözlemleri ve
fikirleri mutlaka çocuğun doktoru tarafından bilinmeli. Ailevi veya sosyal
riskler erken dönemde tanınıp önlem alındığında kuşkusuz çocuklarımıza çok daha
sağlıklı güzel bir gelecek hazırlanabilir” diyor.
YORUMLAR