Yoksul Girişimci Kadınlara destek vermek
amaçlı 2003 yılında Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından programlanan Grameen
Mikrofinans, kurulduğu günden bu yana yoksul ve girişimci bayanlara 700
milyonluk destek sağladı. Kahramanmaraş ilinden alınan yoğun talep üzerine 2007
yılında kentte şubesi kurulan mikrofinans programı ile Kahramanmaraş’ta bir çok
girişimci bayan kenti Türkiye genelinde birçok yarışmada temsil ederek
birincilik ödüllerine layık görülmüştü. Yine başarıları ile mikrofinans
programı desteği veren iller arasında yerini zirvede taşıyan Kahramanmaraş,
Türkiye genelinde verilen 700 milyonluk desteğin yüzde 20’sini oluşturdu.
KAHRAMANMANMARAŞ
GİRİŞİMCİLERİ
Kurulduğu 2007 yılından itibaren 10 yıllık süre içerisinde
bin 934 kişiye 35milyon destek sağlayan Mikrofinans Programı, kende çok sayıda
bayanı iş sahibi yaptı.
İşte Türkiye geneli Mikrofinans program verileri:
TÜRKİYE’DE YOKSULLUK
DURUMU VE GELİR DAĞILIMI NE DURUMDADIR?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 18 Eylül 2017 tarihinde
yayınlanan “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” verilerine göre, nüfusun
yüzde 14,3’ü yoksulluk sınırının altında yer alıyor. Okuryazar olmayanların
yüzde 26,2’si, yükseköğretim mezunlarının yüzde 1,7’si yoksul görünüyor. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği,
1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden ve gelir dağılımı
eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, 2016 yılı sonuçlarına bir önceki
yıla göre 0,007 puan artış ile 0,404 olarak tahmin edildi. Türkiye’de finansal
sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk oranı ise, %32,9 oldu. İşte
bu finansal sıkıntının azaltılması ve Türkiye’de yoksulların küçük bir
sermayeye ulaşmasını sağlamak maksadıyla, mikrokredi faaliyeti başlatılmıştır.
YOKSULLUĞUN KALICI
OLARAK AZALTILMASINA YÖNELİK MİKROKREDİ UYGULAMASI
Eylül 2015 tarihinde yapılan “Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde”, “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” aralarında
Türkiye’nin de olduğu 193 ülkenin imzasıyla kabul edildi. Her boyutuyla
yoksulluğun ortadan kaldırılması, sürdürülebilir kalkınma için vazgeçilmez bir
gereklilik olarak kabul edilmiş ve yayınlanan “17 Sürdürülebilir Kalkınma
Hedefleri” içinde birinci hedef olarak: “her çeşit yoksulluğu, nerede olursa olsun
sona erdirmek” olarak belirlenmiştir. Bütün ülkeler ve paydaşlar, işbirliği içinde hareket ederek, bu planı
uygulamaya koyarken, kullanmayı planladıkları en önemli yoksulluğu azaltma
stratejisi olarak da, mikrokredi kabul edilmiş ve mikrokredinin dünyadaki
öncüsü Prof. Dr. Muhammed Yunus’un içinde bulunduğu danışma kurulu bu maksatla
oluşturulmuştur. Ülkemizde yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana strateji
hibe şeklindeki yardımlardır. Hibe şeklindeki yardımlar, çalışamayacak durumda
bulunan yaşlı, engelli ve hastalara evlerine kadar gidilerek ihtiyaç duydukları
nakdi ve ayni yardımlardır. Ancak, çalışabilecek durumda olan yoksullara hibe
yardımları yerine, onların yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına katkıda
bulunacak şekilde, küçük birer sermaye olan mikrokredi verilerek, kendi
kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları sağlanmalıdır. Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP);
Mikrokredinin öncüsü ve Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un
kurduğu Grameen Bank ile birlikte yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlamak
üzere geliştirilen bir program olup, teminat ve kefalet olmadan, dar gelirli
kadınlara gelir getirici faaliyette bulunmalarını sağlayacak şekilde, tamamen
güvene dayalı olarak, ancak geri dönüşü olan mikrokredi vermektedir.
TÜRKİYE’DE YOKSUL KADINLARA VERİLEN KÜÇÜK SERMAYE
Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un dünyada
öncülüğünü yaptığı Türkiye’deki mikrokredi uygulaması; dönemin Başbakanı,
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ilk çeklerle, Türkiye’de
ilk defa Diyarbakır’da 18 Temmuz 2003 tarihinde başlatılmış olup, halen 67 ilde
98 şubede, 162.000’den fazla yoksul girişimci kadının mikro girişimci
olmalarına yardımcı olacak şekilde, toplam olarak 700 milyon liraya ulaşan
mikrokredi verilmiştir. Aile fertleri ile birlikte yararlanıcı sayısı, yaklaşık
600.000 kişidir. Mikrokredi kullanacak yoksul kadınlara, ilk yıl için en fazla
1.000 TL mikrokredi sağlanırken, yıllara göre artarak en fazla 5 bin TL
olmaktadır.
2016 yılında 46.000 dar gelirli kadına, taksitlerden yeniden
dağıtılmak üzere tahsil edilen ve buna ilave edilen yeni fonlarla birlikte
toplam 110 milyon lira mikrokredi dağıtımı yapılmıştır. 2017 yılı sonuna kadar
bu rakamın 150 milyon liraya, 2018 yılı için ise 200 milyon liraya ulaşması
öngörülmektedir. Hedeflenen mikrokredi dağıtım tutarlarına ve yoksul kadın
sayısına ulaşabilmek için, ilave fon bulunması ve bağış desteği çok büyük önem
arz ediyor. Halen 20 binden fazla yoksul kadın kendi işini kurmak veya mevcut
işini geliştirmek için mikrokredi almayı beklemektedir. Fon desteğinin
arttırılabilmesi durumunda, Türkiye’de iş fikri olan tüm yoksul kadınlara
ulaşılması öngörülmektedir. Daha fazla finansman kaynağına ulaşabilmek için;
ortak projeler gerçekleştirdiğimiz özel sektör kuruluşları, iş insanları, resmi
kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içerisinde faaliyetlerimiz yürütülmektedir.
MİKROKREDİ KİME
VERİLİYOR?
Mikrokredi uygulamasında, hiçbir maddi varlığı olmayan
yoksul kadınlar, kredi almada diğerlerine göre daima önceliklidir. Kredinin bir
temel insan hakkı olması, mikrokredinin temel felsefesidir. Ticari bankalar;
teminat ve kefalete, yani sağlanan güvenceye göre kredi verirken, mikrokredi
programı ise, sadece bir iş fikri olan yoksul kadınlara kredi verilmesini esas almaktadır. Ticari
bankalardan kredi alırken, “ne kadar fazla teminatınız varsa, o kadar fazla
kredi alırsınız.” Mikrokredi de ise, “ne kadar aza sahipsen, o kadar fazla
önceliğin vardır” anlayışı hâkimdir. Mikrokredi sistemine dâhil edilen
yoksullar, otobanda hedefe yönelmiş olarak bir yolculuğa çıkmış gibi görülür. Çünkü sistem
içerisindeki her bir dar gelirli, yoksulluk sınırının üzerine çıkıncaya kadar
destek almaya devam eder. Mikrokredi
uygulama modelinde, “beş kişilik grup dinamiği” uygulanmakta olup, yoksul
kişinin beyanı dışında hiçbir evrak istenmemektedir. Sistemde müteselsil
kefalet yoktur. Grubun oluşturulmasının temel sebebi, gruptaki kişilerin
birbirlerine yardımcı olmalarını ve dayanışmasını sağlamaktır. Mikrokredi kullanan yoksul kadınlara
yaptıkları işin durumuna ve gelişimine göre kredi desteği sağlanmaktadır.
Mikrokredi kullanan yoksul kadınlar, 5 bin TL’ye kadar kredi desteği
alabilmektedir. Verilen mikrokredi, yoksul kadınlardan evlerine her hafta
gidilerek çalışanlarımız tarafından NFC elektronik tahsilat sistemi
kullanılarak tahsil edilmektedir. Yapılan tahsilatların teyidi için, yoksul
kadınlara yapılan tahsilat miktarını ve kalan borçlarını ihtiva edecek şekilde
kendilerine tahsilattan hemen sonra otomatik olarak SMS gönderilmektedir.
YOKSUL KADINLAR İÇİN MİKROKREDİ
SÜREÇLERİ VE İŞ FİKİRLERİ
Türkiye Grameen Mikrokredi Programı’na kredi başvurusunda bulunacak olan fakir
kadının aklında mutlaka yapmayı planladığı, gelir getirici bir faaliyet için
bir “iş fikrinin” (ticaret veya üretim) olması gerekir. İlk defa mikrokredi
alacak olan fakir kadınlar, bir yıl vadeli ve haftalık taksitlerle ödeyecekleri
şekilde, maksimum bin TL kredi kullanabilir. Mikrokredi uygulamasının bir
mahallede veya köyde yapılabilmesi için, gelir getirici bir iş fikri olan 5
kadından oluşan bir grubun oluşturulması gerekir. Grup; bir müteselsil kefalet
için olmayıp, sosyal dayanışma ve dostluk ile işbirliğinin pekiştirilmesi
içindir.
Mikrokredinin dünyadaki öncüsü olan Nobel Barış Ödülü sahibi
Prof. Dr. Muhammed Yunus’un geliştirdiği bu grup dinamiği içinde, fakir
kadınlar kendi aralarında iş fikirlerini paylaşırlar, birbirlerine cesaret
verirler, örnek olurlar, kendi
aralarında istişare ederler, birbirlerine destek olurlar ve birbirlerini gelir
getirici faaliyetler için motive ederler. Grupta yer alan kadınlar, bir menfaat
grubu oluşmaması için, yakın akraba olamaz. Mesela, anne ve kızları veya
kardeşleri bir menfaat ilişkisi veya geri ödemelerinde sıkıntı yaşanmaması
için, aynı grupta yer alamaz. Böyle fakir kadınlar varsa, farklı gruplarda yer
alabilirler. Mikrokredi uygulaması; bir grup dinamiği içinde, takip edilmesi
gereken süreçleri olan, dünyaca kabul
görmüş ve Nobel Barış Ödülü almış bir yoksulluğu azaltma stratejisidir. Beş
fakir kadının yer aldığı bir grup oluşturulduktan sonra, 3 gün devam eden
eğitimlerde; Gelir getirici
faaliyetlerde bulunmanın önemi, ticaret veya üretimde bulunarak para kazanmanın
hem kendisi, ailesi ve toplum için önemi, mikrokredi faaliyetinin süreçleri,
Kredi geri ödemesi hakkında bilgi verilmektedir. Eğitim sürecinin tamamlanmasından sonra,
mikrokredi alarak gerçekten kendi kendine gelir getirici faaliyetlerde
bulunacağına kanaat getirilenlere mikrokredileri verilir. Akında bir iş yapma
fikri olmayan kişilere ise, asla başka borçlarını kapatmaları için mikrokredi
verilemez. Mikrokredi alan kişinin, mutlaka gelir getirici bir faaliyette
bulunması zorunludur. Gelir getirici faaliyetlerde bulunup bulunmadıklarını
tespit etmek üzere, mikrokredi alan fakir kadınların her hafta gelir getirici
faaliyetlerinin kontrolü yapılır. Fakir
kadınlar, gelir getirici faaliyetlerde bulunmadan ve bunun sonucunda bir gelir
elde etmeden mikrokredi borcunu ödeyemez. Bu bakımdan, gelir getirici bir faaliyette
bulunmayan kişiye, mikrokredi verilmesi de kredilendirmenin ana prensibine
aykırıdır. Gelir getirici faaliyeti olmayan fakir kadından, bir geliri olmadığı
için, kredinin tahsilatı da yapılamaz. Ayrıca, bir gelir getirici faaliyeti
olmayan kişiye; bakkal borcunun ödenmesi, elektrik veya su borcunun ödenmesi
için mikrokredi verilemez.
YORUMLAR