Prof. Dr. Ergun,
“Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu 1996 yılında konfederasyonun resmi
olarak ilk toplantı günü olan 8 Eylül tarihini Dünya Fizyoterapi Günü
olarak kabul ettiğini belirterek, “8 Eylül, Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’na
üye olan ülkelerde Dünya Fizyoterapi Günü olarak kutlanmaktadır” dedi.
1951 yılında 11
ülke derneğinin bir araya gelerek Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu’nun (WCPT)
resmi olarak kurulmasını sağladığını anlatan Prof. Dr. Ergun, 1969 yılında
kurulan Türkiye Fizyoterapistler Derneği’nin (TFD) Dünya Fizyoterapistler
Konfederasyonu ve Avrupa Fizyoterapistler Birliği’nin daimî üyesi olduğunu
bildirdi.
Prof. Dr. Ergun,
fizyoterapistlik mesleğinin temelinin ülkemizde Onursal Rektör Prof. Dr. İhsan
Doğramacı tarafından, Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Yüksekokulu’nun 1961 yılında kurulması ile atıldığını anımsatarak, “Fizyoterapistlik
mesleği dünyada özellikle savaşlar, travmalar ve çocuk felci epidemilerini
takiben oluşan engelli nüfusun fonksiyonel kayıplarını giderebilmek amacı ile
doğmuş ve pek çok aşamadan geçerek günümüzdeki popüler konumuna ulaşmıştır” diye
konuştu..
Prof. Dr. Ergun,
fizyoterapi ve rehabilitasyonun, hareket yetersizliğine yol açan hastalıklar,
yaralanmalar ve ağrılı durumlar sonrasında fonksiyonel durumun olabildiğince
iyileştirilmesi ve devamı için bilimsel kanıtlara dayalı değerlendirme ve
fizyoterapi rehabilitasyona özel tedavi yaklaşımlarının fizyoterapistler
tarafından uygulandığı bir bilim dalı olduğuna vurgu yaptı.
“Aldıkları
eğitimi toplumun değişen gereksinimlerine uyumlandırabilen fizyoterapistler
hareket ve fonksiyondaki kayıpları, var olan yetenekleri, özürlülüğü ve engeli
değişik ölçme-değerlendirme, özel testler ve yaklaşımlar ile değerlendirir,
kişinin fonksiyonel gereksinimleri, yetenekleri ve motivasyonunu göz önünde
bulundurarak tedavi programını planlar ve uygular” diyen Prof. Dr. Ergun, şöyle
devam etti:
“Bütün dünyada
fizyoterapistler; Nöroloji, Ortopedi, Pediatri, Kardiyoloji, Göğüs
Hastalıkları, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Sporcu Sağlığı, Jinekoloji,
Üroloji, Romatoloji, Psikiyatri, Geriatri gibi tıbbın pek çok alanına hizmet
vererek, zamanla toplumun değişen gereksinimlerine göre çeşitli alanlarda
özelleşmişlerdir.
Sağlığın
iyileştirilmesi, kronik hastalıklardan korunma, fiziksel aktivite ve egzersiz, koruyucu
fizyoterapi, bakım ve fizyoterapi hizmetlerini kendi bilgi ve yeterlilikleri
içerisinde, mesleki yeteneklerini özgürce kullanarak toplumsal sağlığa ciddi
anlamda fayda sağlarlar.
Dünyada ve
ülkemizde ilerleyen yıllarda yaşlı nüfusun artışına paralel olarak, verilecek
rehabilitasyon hizmetleri daha da önem kazanacak ve fizyoterapistlik mesleği
daha aktif rol oynayacaktır. 2013 yılında BBC’nin yaptığı bir araştırmada
fizyoterapistlik mesleği dünyadaki en cazip 20 meslek arasında seçilmiştir.”
SANKO
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Anabilim
Dalı olarak, eğitimde kalite bakış açılarıyla ülkemizde, fizyoterapistlik
mesleğinin gelişimine önemli katkı sağladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Ergun,
sözlerini şöyle tamamladı:
“SANKO
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü
hocaları olarak dünyadaki ve ülkemizdeki tüm fizyoterapist meslektaşlarımızın ‘Dünya
Fizyoterapi Günü’nü kutluyoruz. Geleceğimizin emaneti olan gençleri bu kutsal
mesleğe ve SANKO Üniversitesi’ne davet ediyoruz.”
YORUMLAR