Erdoğan, annelerin Anneler Günü'nü tebrik ederek,
"Hayatta pek çok şeyin ikamesi olabilir ama annenin ikamesi asla mümkün
değildir. Bunun için annelerimizin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Özellikle de
onlar hayattayken gönüllerini hoş tutmalı, dualarını almalı, bizden razı
olmalarını sağlamalıyız. Nasıl evlatların yeri daima ebeveynlerinin kalbiyse,
anne-babanın yeri de evlatlarının yanıdır." diye konuştu.
Koronavirüs salgınında özellikle Batı ülkelerindeki en
büyük dramların yaşlı bakım evlerinde yaşandığını dile getiren Erdoğan, şöyle
devam etti:
"Türkiye olarak elbette kimsesiz tüm vatandaşlarımız
gibi yaşlılarımıza da sahip çıkıyoruz. Kamuya ait huzurevlerinde hayatlarını
sürdüren 27 binin üzerindeki yaşlımıza her türlü ihtimamı gösteriyoruz. Sosyal
güvencesi olmayan 805 bini aşkın 65 yaş üzeri vatandaşımıza ayda 672 lira
yaşlılık maaşı ödemesi yapıyoruz. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya
çıkartarak yaşlılarımıza ilave bir destek sağladık. Sağlık hizmetlerinden
yaşlılarımızı öncelikle yararlandırıyoruz. Evde bakım hizmetleriyle ihtiyacı
olan yaşlılarımızın ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyoruz. Salgın hastalık
döneminde oluşturduğumuz Vefa Sosyal Destek Grupları vasıtasıyla 5 milyon yaşlı
veya kronik hastalığı olan vatandaşımıza evinde hizmet götürdük. Bu
vatandaşlarımızın alışveriş ihtiyaçlarından emekli maaşı ödemelerine, maske,
kolonya dağıtımına kadar pek çok hizmetleri Vefa Sosyal Destek Grupları
tarafından verildi. Öğretmen, imam, polis, bekçi, jandarma başta olmak üzere
kamu görevlileriyle gönüllülerden oluşan 146 bin Vefa Sosyal Destek Grubu
mensubu kardeşimizin her birine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Ayrıca AK Parti, MHP, CHP ve diğer partilerden 1.119 belediye de Vefa Sosyal
Destek Gruplarına yardımcı olarak bu zor zamanda örnek bir dayanışma
sergilediler."
"KAMPANYAMIZDA
TOPLANAN BAĞIŞ TUTARI YAKLAŞIK 2 MİLYAR LİRAYI BULMUŞTUR"
"Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasıyla
dayanışma gösterildiğini belirten Erdoğan, "Kampanyamızda toplanan bağış
tutarı yaklaşık 2 milyar lirayı bulmuştur. Ramazan ayı sonu itibarıyla bitecek
kampanyamıza bağışlarınızın sürmesini bekliyoruz." dedi.
Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın"
anlayışıyla hareket ederken, her bir canlının ihtiyaçlarının da düşünüldüğünü
ve gereken tedbirlerin alındığını vurgulayarak, "Kırsal kesimdeki tarım ve
hayvancılık işleriyle bağlantılı faaliyetlere zaten hiç ara vermemiştik.
Hayvanlarını otlatmak için yaylalara çıkanların, arıcılıkla iştigal edenlerin,
bahçe ve tarlasını ekip biçenlerin, veterinerlerin, mevsimlik tarım işçilerinin
faaliyetlerini kolaylaştırdık. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde şehirlerinde
yaşayanların da evcil hayvanlarını gezdirebilmelerine ve sokak hayvanlarını
besleyebilmelerine imkan sağladık. Sağlık, gıda ve güvenlik başta olmak üzere
tüm temel ihtiyaçlarını karşılayarak insanımıza hizmet etmeyi
sürdüreceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'deki ilk koronavirüs vakasının tespit
edildiği 10 Mart tarihinin üzerinden 2 ayın geçtiğini, salgının sağlık boyutunu
geçip, küresel düzeyde yeniden yapılanma arayışlarının kapılarını araladığı bir
sürecin yaşandığını söyledi.
Bu küresel salgına karşı 83 milyonla birlikte verdikleri
mücadeleyi başarıyla devam ettirdiklerini belirten Erdoğan, yeni vaka
sayısının, ölüm sayısının, yoğun bakımda olan ve solunum cihazına bağlı hasta
sayısının giderek azaldığını ifade etti.
İyileşen hasta sayısının, toplam test sayısının
katlanarak arttığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kurallara
riayet ederek gösterdikleri sabır ve fedakarlık için vatandaşlarımızın her
birine şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki bu güzel tablo bize salgın
sürecindeki bazı kısıtlamaları kontrollü şekilde azaltarak hayatı normale
döndürmeye yönelik adımları atmaya başlama imkanı verdi. Ancak geçtiğimiz hafta
da ifade ettiğim gibi tüm dünya ile birlikte ülkemizde de hayatımızı belirli
kurallara riayet ederek devam ettirmek zorunda olduğumuz yeni bir döneme
girdik. Dünyanın koronavirüs salgınını, tamamen yenmesinin vakit alacağı açıkça
ortadadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de aralarında olduğu
bazı ülkeler salgını kontrol altına alırken, bazı ülkelerde salgının tüm
hızıyla sürdüğünü, bazılarında da yeni başladığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu tablo bize uzunca bir süre hayatımızı maske
kullanımı, fiziki mesafeyi koruma ve temizliğe sıkı riayetin esasını
oluşturduğu yeni düzene göre sürdürmemiz gerektiğine işaret ediyor. Bunun için
vatandaşlarımızın hayatı normalleştirme adımlarını kesinlikle 10 Mart öncesine
dönüş gibi algılamaması gerekiyor. Salgın döneminde en küçük bir rehavetin
nasıl büyük felaketlere yol açabileceğinin dünyada ve ülkemizde pek çok örneği
vardır.
Ülkemizde bugüne kadar salgın tehdidi sebebiyle 412
yerleşim yerini karantinaya almak zorunda kaldık. Bunlardan 300'ündeki
karantina uygulaması sona ererken, 112'sinde devam ediyor. Maske, fiziki
mesafe, temizlik şartlarına uyulmadan bir araya gelinen etkinliklerde tek bir
enfekte kişi dahi zincirleme olarak yüzlerce, binlerce kişiye hastalık
bulaştırabiliyor. Gerçekten zaruri bir işi olmadan dışarı çıkanlar, sokakta,
ulaşım araçlarında, açık ve kapalı mekanlarda gereksiz kalabalıklar
oluşturanlar kendi elleriyle virüsü besliyorlar. Hayatımızı uzunca bir süre
salgın tehdidine karşı bizi koruyacak tedbirlere göre devam ettirmek
mecburiyetindeyiz. Bu gerçeği ne kadar hızlı kabullenir ve içselleştirirsek,
mücadelemizi de o derece etkili yürütürüz."
"MASKESİZ
OLARAK ASLA EVİN DIŞINA ADIM ATMAYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maskesiz olarak asla evin
dışına adım atmayacağız." diyerek, sokakta, markette, iş yerinde, her
yerde fiziki mesafenin mutlaka korunması gerektiğini vurguladı.
Kalabalık yerlerden olabildiği kadar uzak durulması,
hayatın sadeleştirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Ellerimizi sık
sık yıkayacağız. Dışarıda işimiz bitip de evimize döndüğümüzde kıyafetlerimiz
dahil daha kapsamlı bir temizlik yaparak hayatımıza devam edeceğiz. Attığımız
normalleşme adımlarının, işte bu kavramlar çerçevesinde değerlendirilmesini
istiyorum. Yani tamamen eski günlere geri dönmüyor, sadece salgın şartlarında
hayatımızı biraz daha kolaylaştırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
"SSK VE
BAĞKUR PRİMİ ÖDEMELERİNİN TUTARI 40 MİLYAR LİRAYI BULDU"
Erdoğan, aldıkları tedbirleri, özellikle normalleşme
adımlarını da gerektiğinde genişletecek, gerektiğinde sınırlandıracak şekilde
dinamik bir süreçte yürüteceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar bünyesinde süren
çalışmaları anbean gözden geçirerek eksikleri tamamladıklarını, aksaklıkları
düzelttiklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Esnafımıza ve çalışanlarımıza, ekmeklerini
kazanabilecekleri, evlerini geçindirebilecekleri şartları oluşturmaya
çalışıyoruz. Sanayicimize, ihracatçımıza, iş dünyamıza çarklarını
çevirebileceği alan açmanın gayreti içindeyiz. Bu kapsamda mücbir sebebe dayalı
olarak 6 ay süreyle ertelediğimiz SSK ve Bağkur primi ödemelerinin tutarı 40
milyar lirayı buldu. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimini telafi
edilemeyecek bir zarar görmeden sürdürmelerini sağlamak istiyoruz."
Salgın sonrası siyasi ve ekonomik bakımdan yeniden
şekillenecek küresel sistemde Türkiye'yi daha avantajlı bir konuma getirmeyi
hedeflediklerini belirten Erdoğan, "Süratle geliştirdiğimiz programlarla,
çalışma, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar başlıkları
altında oluşturduğumuz sosyal koruma kalkanını daha da güçlendireceğiz."
dedi.
Erdoğan, sağlık ile ilgili hassasiyetlerden asla taviz
vermeden milleti ve ülkeyi geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye,
güçlendirmeye devam etmekte kararlı olduklarını anlattı.
BAŞAKŞEHİR ŞEHİR
HASTANESİ'NİN İKİNCİ ETABI 21 MAYIS'TA AÇILACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Gayrettepe-İstanbul Havalimanı
metro hattının tünel ışığı görme törenini icra ettiklerini hatırlatarak, Nisan
2021'de bu hattın havalimanından Kağıthane'ye kadar olan kısmını, en geç Eylül
2021'de de tamamını hizmete açmayı planladıklarını söyledi.
Önceki gün bayrama kadar açılışa hazır hale gelecek olan
Yeşilköy ve Sancaktepe hastaneleri ile Sultan 2. Abdülhamit'in emaneti olan
Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi'nin inşaatını incelediğini belirten
Erdoğan, ilk etabını 20 Nisan'da hizmete aldıkları 2 bin 682 yatak kapasiteli
Başakşehir Şehir Hastanesi'nin ikinci etabını, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile
birlikte telekonferans iştirakiyle 21 Mayıs'ta hizmete açacaklarını bildirdi.
Erdoğan, "Hamdolsun ülkemiz bu dönemde her alanda
gıpta ile takip edilen bir yerde duruyor. Tamamen Türkiye'ye mahsus bir model
olan ve bizim hayata geçirdiğimiz Genel Sağlık Sigortası sistemimizin önemini
bu süreçte hep birlikte çok daha iyi gördük. Hiçbir sosyal güvencesi olmayanın
dahi aylık 88 lira gibi herkesin gücünün yeteceği bir meblağ ile dahil
olabildiği bu sistem, pek çok ülke tarafından yakın incelemeye
alınmıştır." dedi.
Yüksek standartlarda hizmet veren kamu sağlık
kuruluşlarının yanı sıra özel sağlık kuruluşlarının da makul katkılarla sisteme
dahil olmasının, ülkeye mahsus bir uygulama olduğunu aktaran Erdoğan, şunları
söyledi:
"Salgın döneminde en çok ihtiyaç duyulan tedavi
yöntemlerini ve ilaçlarıyla 11'i kanser olmak üzere 43 kritik ilacı daha
geçtiğimiz günlerde ödeme kapsamına alarak vatandaşlarımızın sağlığını her
şeyin üzerinde tuttuğumuzu gösterdik. Bu güzel tablo, 2003 yılından beri aşama
aşama hayata geçirdiğimiz sosyal güvenlik reformlarının neticesidir. Bu
vesileyle 11-17 Mayıs Sosyal Güvenlik Kurumu Haftası dolayısıyla Sosyal
Güvenlik Kurumumuzun tüm çalışanlarına gayretleri ve emekleri için teşekkür
ediyorum."
"BU ILIMLI
TABLO, TÜRKİYE'NİN SAĞLIK HİZMETLERİNDE MARKA HALİNE GELMESİNE KATKI
SAĞLAYACAK"
Türkiye'nin salgın krizini yönetmedeki başarının başta
bilim insanları olmak üzere herkesin ilgisini çektiğini belirten Erdoğan, bu
ılımlı tablonun, yakın tarihte Türkiye'nin sağlık hizmetlerinde dünyanın önde
gelen markalarından biri haline gelmesine katkı sağlayacağını aktardı.
Erdoğan, salgınla mücadelede gösterilen başarının,
tedbirleri salgın sonrasında da devam ettirerek, üretimi ve istihdamı harekete
geçirmede tekrarlayacaklarına inandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, normalleşme programı
kapsamında Sağlık Bakanlığının her sektörde bu adımların nasıl, hangi aşamalara
göre ve ne şekilde atılacağıyla ilgili rehberler hazırladığını, kurumların ve
işletmelerin faaliyetlerini bu rehberlerdeki esaslara göre yürüteceğini
kaydetti.
Erdoğan, sokağa çıkma kısıtlamalarıyla ilgili alınan yeni
kararları açıkladı.
Dün 11.00 ile 15.00 saatleri arasında ülke genelinde 65
yaş ve üzeri vatandaşlara sokağa çıkma imkanı verildiğini hatırlatan Erdoğan,
sözlerine şöyle devam etti:
"Bu vatandaşlarımızın haftalar sonra kurallara
riayet ederek yürüyüş yaptıklarını, güneşlendiklerini, temiz hava aldıklarını
görmekten memnuniyet duyduk. Çarşamba günü yine aynı saatler arasında 0-14 yaş
grubu arası çocuklarımız için benzer bir kolaylığı devreye alıyoruz. Cuma günü
de 15-20 yaş grubu arası aynı imkandan faydalanacaktır. Herhangi bir olumsuzluk
tespit etmediğimiz taktirde bu uygulamayı önümüzdeki haftalarda da sürdürmeyi
planlıyoruz. 16, 17, 18, 19 Mayıs tarihlerinde yine sokağa çıkma
sınırlandırması uygulanacaktır. Sokağa çıkma kısıtlamasının 18, 19 Mayıs
günlerinde bakkal, market, manav, kasap, fırın, tatlıcı gibi işletmelerin ve
online platformların saat 10.00 ila 16.00 arasında hem satış hem evlere servis
için açık olabilmelerine imkan sağlıyoruz. Yaşlılarımız 17 Mayıs Pazar günü
11.00 ile 15.00 saatleri arasında sokağa çıkabileceklerdir. 20 yaş altı da 20
Mayıs Çarşamba ve 22 Mayıs Cuma günleri iki grup halinde sokağa çıkmayı
sürdürecektir."
"9 İLDE DAHA
ŞEHİRLER ARASI GİRİŞ ÇIKIŞ SINIRLANDIRILMASI KALDIRILDI"
Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta 7 ilde giriş çıkış
sınırlandırmasının sonlandırıldığını anımsatarak, "Bu haftaki Kabine
Toplantımızda yaptığımız değerlendirmede 9 ilimiz için daha şehirler arası
giriş çıkış sınırlandırmasını sona erdirmeyi kararlaştırdık. Bunlar, Adana,
Diyarbakır, Mardin, Trabzon, Ordu, Denizli, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Tekirdağ
illerimizdir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığının belirlediği
kriterler çerçevesinde berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler ile
giyim eşyası, ayakkabı, çanta, züccaciye ürünlerinin satıldığı yerlerin bugün
itibarıyla faaliyete başladığını hatırlattı. Bu işletmelerin maske, fiziki
mesafe ve temizlik şartları başta olmak üzere belirlenen kurallara riayet
ederek vatandaşlara hizmet vermelerini beklediklerini dile getiren Erdoğan, herhangi
bir olumsuzluk durumunda sınırlamaları yeniden artırmaya mecbur kalmamak için
bu hatırlatmaları sürekli yapma ihtiyacı hissettiklerinin altını çizdi.
"BEZ MASKE
İLE YENİ BİR ADIM ATIYORUZ"
Noterlerde nöbetçilik uygulamasını kaldırıp, normal
çalışma düzenine dönülmesini sağladıklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bugüne kadar 450 milyon cerrahi maskeyi çeşitli
yöntemlerle vatandaşlarımıza ve çalışanlarımıza ulaştırdık. Maske satışını
normalleşme adımları çerçevesinde, 1 lira üst sınırla serbest bıraktık. Şimdi
bez maske ile ilgili yeni bir adım atıyoruz. Yıkanabilir bez maske
standartları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Türk
Standardları Enstitüsü, TÜBİTAK ve üreticilerle iş birliğiyle belirlendi.
Bunlar için de bir üst fiyat belirlenerek satışına izin verilecek. Ayrıca bu
ürünlerin ciddi bir ihracat potansiyeli vardır."
Bu ay yapılacak ödemelerle ilgili tarihleri açıklayan
Erdoğan, şu bilgileri aktardı:
"Emeklilerimizin bu ayki maaş ödemelerini 15
Mayıs'tan itibaren hesaplarına yatırmaya başlayarak bayrama kadar bitireceğiz.
Yüksek öğrenim öğrencilerimizin 6 Haziran'da yapılacak burs ve kredi
ödemelerini, 19 Mayıs'tan başlatıp bayrama kadar tamamlayacağız. Aynı şekilde
mayıs ayı işsizlik ödemelerini de öne çektik. Salgın kapsamında hazırladığımız
sosyal destek programının ilk iki fazında 4,4 milyon vatandaşımıza biner lira
nakit desteği verdik. Özellikle salgın tedbirleri sebebiyle işsiz kalan
vatandaşlarımıza yönelik 3. faz nakit desteği programında da ödemeler başladı.
Bu kapsamdaki ödeme yapılan kişi sayısı 900 bini buldu. Sadece ramazan ayı
yardımları için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımıza yarım milyar
lirayı aşkın kaynak aktardık."
"2020 YILI
IÇIN YAŞ ÇAY ALIM FİYATI 3 LİRA 27 KURUŞ OLARAK BELİRLENMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müjde de çay üreticilerine
vermek istediğini dile getirerek, "Geçen yıl Çaykur yaş çay alımını
kilogramı 2 lira 90 kuruştan yapmış, destekleme fiyatı ile bu rakam 3 lira 3
kuruşa yükselmişti. Üreticiden alınan 751 bin ton çay karşılığı, 2,2 milyar
lira ödeme yapılmıştı. 2020 yılı için yaş çay alım fiyatı 3 lira 27 kuruş
olarak belirlenmiştir. Bu rakam 13 kuruşluk destekleme ile kilogramda 3 lira 40
kuruşa denk gelmektedir. İçişleri Bakanlığımız başka illerde oturup da çay hasadı
amacıyla bahçelerine gidecekler için e-devlet sisteminde özel bir izin talep
bölümü açacaktır. 19 Mayıs gecesi sokağa çıkma kısıtlamasının sona ermesiyle
birlikte bu vatandaşlarımız aldıkları izinlerle yola çıkabileceklerdir. Gereken
tüm tedbirleri alarak bu sürecin en sağlıklı şekilde yürümesini temin edeceğiz.
Hasatla birlikte yaş çay alımları başlayacaktır." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin en büyük enerji ve sulama projelerinden olan
Ilısu Barajı'nın 6 tribününden ilkinin 19 Mayıs'ta hizmete alınacağını ifade
eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimize hizmet yolunda durmadan, dinlenmeden,
tüm imkanları seferber ederek çalışmaya devam edeceğiz. Dünyada olduğu gibi
ülkemizde de büyük kriz dönemleri güçlü liderlik, güçlü yönetim gerektirir.
Hamdolsun Türkiye 18 yıldır olduğu gibi bugün de milletinin desteğini almış,
arkasında, tarihimizin en kapsamlı hizmet birikimi alan, ülkemizi hedeflerine
ulaştırma iradesine sahip bir yönetime sahiptir."
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimini milletle beraber
akamete uğrattıktan sonra Cumhur İttifakı ile yönetimi daha güçlü, daha geniş
tabanlı hale getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geride bırakılan 4 yıla yakın
sürede Cumhur İttifakı'nın her türlü fitne, iftira, yalan ve tahrik girişimine
rağmen Türkiye'nin ve Türk milletinin bekasına sahip çıkma ilkesinden taviz
vermeden dimdik ayakta kaldığını vurguladı.
"CUMHUR
İTTIFAKI'NI DAHA DA GÜÇLENDİRMEYE KARARLIYIZ"
MHP'lilere ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhur
İttifakı'na destek veren tüm kesimlere şükranlarını sunan Erdoğan, şöyle devam
etti:
"Mesele ülke ve millet olduğunda diğer her şeyi
teferruat olarak gören bir anlayışla Cumhur İttifakı'nı daha da güçlendirmeye
kararlıyız. Türkiye'nin maruz kaldığı tüm saldırılara rağmen, hedeflerinden
şaşmamasından rahatsız olan çevrelerin hiçbir oyunu bu kutlu yürüyüşü bozmaya
yetmeyecektir. Sınırlarımıza yönelik tehdit ve tacizleri püskürtmeye, terör
örgütlerini ve Türkiye düşmanlığıyla maruf güçleri bizzat yuvalarında bozguna
uğratmaya devam edeceğiz. Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki, Ege'deki haklarımızı ve
çıkarlarımızı korumayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Meydanı FETÖ'den PKK'ya,
Ermeni ve Rum lobilerinden Körfez kaynaklı husumet odaklarına kadar şer
güçlerin hiçbirine bırakmayacağız. Yurt dışındaki finans kuruluşlarını
kullanarak ekonomimizi çökerteceklerini, ayaklarımıza prangalar vuracaklarını,
bizi köşeye kıstıracaklarını sananları, hüsrana uğratmaya devam edeceğiz.
Türkiye'nin 7 yıldır tarihinin en kritik istiklal ve
istikbal mücadelesini yürütürken, ellerini ovuşturarak ülkemizin dizlerinin
üstüne çökmesini ve böylece sıranın kendilerine gelmesini bekleyenlere
aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Demokrasi ve hukuk içinde milletimizden
aradıkları desteği bulamayanlar, darbeden dış müdahaleye kadar her türlü faşist
yönteme sarılmaları beyhudedir. Milli iradeden yetki alarak meşruiyet kazanmak
varken, 70 yıldır defalarca denedikleri şekilde kaostan, terörden, krizden,
darbeden, cuntadan, müdahaleden medet umanlara boşuna beklediklerini bir kez
daha göstereceğiz. Türkiye'nin terörle mücadelesinin başarısız olduğunu,
ekonomisinin çöktüğünü, diplomasisinin çuvalladığını, salgının tırmandığını
görmek için adeta yanıp tutuşanlara o duyguyu yaşatmayacağız. Bizim hesaplaşma
usulümüz hukuk, hesaplaşma yerimiz sandıktır. 2023 seçimlerinde milli iradenin
arkasından dolanmaya çalışanlar bir kez daha milletimizden hak ettikleri cevabı
alacaklardır."
"EKONOMİMİZE
VE EKONOMİ YÖNETİMİMİZE KURULAN TUZAKLAR"
Cumhur İttifakı olarak 2023'e kadar Türkiye'yi her alanda
bölgesinin ve dünyanın lideri yapacak projeleri hayata geçirmeye devam
edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Allah'ın yardımı ve milletimizin
desteğiyle Türkiye'yi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri haline getirme
hedefimize ulaşmakta kararlıyız. Koronavirüs salgını sonrası yeniden oluşacak
küresel yönetim sisteminde Türkiye inşallah hak ettiği yeri alacaktır. Bunun
için tek yapmamız gereken birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı
sıkıya sarılmak ve çok çalışmaktır. Geçmişte uzun yıllar boyunca ülkemizin
enerjisini ideolojik, etnik, mezhebi, meşreb ayrışmalarla heba edenlere artık
bu fırsatı vermeyeceğiz. Ekonomimize ve ekonomi yönetimimize kurulan tuzakların
özellikle gerisindeki sinsi amaçların gayet iyi farkındayız."
değerlendirmelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif
Ersoy'un sözüne atıfta bulunarak, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"83 milyon yürek toplu olarak vurduğunda bu gücün
önünde duracak hiçbir engel tanımıyoruz. Milletimizi köken ve inanç hatta
cinsiyet ayrımı üzerinden bölme gayretlerinin hız kazanması 2 asırlık bir
oyunun yeniden tedavüle sokulma çabasından ibarettir. Milli iradenin en üst
düzeyde tecellisine imkan sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik
saldırıları da aynı kapsamda görüyoruz. Suriye ve Libya'da yaşanan gelişmelerde
ülkemizi istedikleri gibi yıpratamayanların giderek sıklaşan bir şekilde
ekonomi silahına başvurmalarının gerisinde de benzer bir gaye vardır.
Milletimizle birlikte bunca mücadeleyi nasıl başarıyla sonuçlandırdıysak
biiznillah istiklal ve istikbal davamızla birlikte salgın tehdidinin de
üstesinden aynı şekilde geleceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü
dolayısıyla salgın sürecinden canla başla çalışan sağlık çalışanlarına teşekkür
etti.
YORUMLAR