Panik atakları en sık panik bozukluğunda görülür. Panik bozukluğu olan kişi birçok panik atağı geçirir. Panik atağı yaşayabileceğine dair yoğun bir korku duyar ve her an panik atağı geçireceğine ilişkin bir beklenti içindedir. Bundan kurtulmak ve kendini rahatlatmak için ‘’ kaçınma’’ davranışları geliştirir.
Panik
atakları ve panik bozukluğundan korunmak, atakların yinelemesini önlemek için
kişinin kendinde yapabileceği değişikliklerin başında acele etmemek yer alır.
Okan
Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sercan, ‘’Hepimiz hızlı
olmak isteriz ama hızlılık ile acelecilik
farklıdır. Hızlı olmak birim zamanda daha çok sayıda iş yapmak ya da daha uzun
bir yolu almaktır. Bir kişi çalışarak, ustalaşarak, güçlenerek hızlı olur. Oysa
acelecilik yapılacakları “bir an önce“yapma isteğidir. Bu bir zorlamadır.
Acemiyken, yeterince güçlü ya da becerikli
değilken bir an önce yapmak istemekle hiçbir durum ya da nesne olabileceği
zamandan daha erken olmaz. Hiç gerçekleşmez.O nedenle acele işe şeytan karışır
denir. Çünkü acele yapılan iş başarılmaz, sakarlık olur, gecikir. Acelecilik
bir zorlamadır. Zorlama bir yandan iş yapılacak nesneye, çevremizdeki kişilere
ama en çok da kendimize olur. Özellikle bizim acelemiz dışında, çevreden
kaynaklanan zaman sıkışıklıklarında acelecilikbüyük bir basınca dönüşür’’
tespitini yapıyor.
Bu davranış ister kişinin kendisinden, ister
çevresinden kaynaklansın yinelendiğinde giderek süreklilik kazanır, artık kişi aceleci
olmuştur.
Ya aceleci kişi bir panik atak geçirirse ne olur?
Panik atağının bir an önce geçmesini ister. Olağan koşullarda en çok 10 dakika
sürecek panik atak tam da bir an önce geçmesi beklendiğinden hem daha uzun
hissedilir, hem de uzar. Oysa panik atakların yatışması, süresinin kısalığı,
hiçbir şey yapmadan, telaşlanmadan beklemektir. Panik atağı geçiren kişiler acele
ettikleri için panikatakları yineler. Panik atak beklentisi de aceleci
kişilerin ya panik atak yine olursa beklentisiyle oluşur. Aceleci kişiler bir
an önce rahatlamak istediklerinden panik atak yaşadıkları yerlerden ve
durumlardankaçınırlar. Bunlar da tekil panik atakları, panik bozukluğuna
dönüştürür.
PANİK ATAKTAN KENDİMİZİ KORUMANIN YOLLARI
Sabır kişinin olgunlaşmasıyla ilgili ölçütlerden
biridir. Oluşların, süreçlerin zamanında bitişini bekleme gücü diyebileceğimiz sabıraceleciliğin
tam tersidir. Sabrı kazanan kişilerin panik atak ve panik bozukluğu riski
azalır.
Ertelemeyin. Olanak
ölçüsünde işlerinizi ertelemeyin, zorunlu zaman geldiğinde zamana sıkışırsınız.
Bu da işi yapamama korkusu, acelecilik ve telaş demektir. Bundan sonrası Panik
atak olabilir.
Yavaş davranın. Grup içinde
en önde mi yürüyorsunuz, sofrada yemeği en önce mi bitirirsiniz? Çoğu zaman
karşınızdakinin sözünü keser misiniz? Bunu her fark ettiğinizde yavaşlayın.
Grubun ortak hızına uymak çok zor olmaz. Bunu sürekli yaptığınızda yavaşlık
sizin için bir alışkanlık haline gelir. Yavaşlık ile acelecilik bir arada
olmaz.
Öğrenmek yavaşlık ister. Yeni karşılaştığınız, yeni öğrendiğiniz bilgi ya da eylemler söz konusu
olduğunda başarılı olmak için acele etmeyin. Kimse yapabileceğinden daha hızlı
öğrenemez. Ancak ustalık yavaş öğrenmekle kazanılır, hız ustaların becerisidir.
Tek rakibimiz kendimiz. Çağımız
herkesi büyük bir yarış içindeymiş gibi hissettiriyor. Yani sürekli birilerini
geçmemiz gerekiyormuş gibi… Sonra “ya geçemezsem?” korkusu, sonra “eyvah
geçildim” ya da “eyvah geç kaldım” yerinmeleri. Oysa hiç kimse yapabileceğinden
daha çoğunu yapamaz. Üzerimize düşen görev, kapasitemizin tamamını
kullanabilmemiz için daha çok çalışarak ustalaşmaktır. Yapabileceklerimizin en
çoğunu yapmaya uğraşabiliriz. Bunun bir an önce olması şart değil. Yalnızca
dünkü kendimizi yenmek gelişme ve ustalaşma için yeterli. Biz geliştikçe,
girdiğimiz her yarışta becerimiz kadar başarı elde ederiz.
Panik atağı ya da panik bozukluğundan korunmak
için aceleden uzak durmak önemlidir.
YORUMLAR