Soğuk hava ile birlikte hastaneler doldu taştı. Özellikle
gribal enfeksiyonlarda son bir haftada büyük bir artış olduğu öğrenildi.
Kahramanmaraş’ın iki merkez ilçesinde bir hafta içerisinde 26 bin 800 kişinin
hastanelerin acil servisi ve aile hekimlerine müracaat ettiği öğrenildi. Son
yılların en soğuk kış mevsimini yaşayan Kahramanmaraş’ta hastanelere 1 hafta
içerisinde başvuran 26 bin 800 kişiden 15 bin 500’ünün Necip Fazıl Şehir
Hastanesi ile Yörük Selim ek Hizmet Binası ve Çocuk Hastalıkları Hastanelerinin
acil servislerine başvurduğu belirlendi.
Havaların soğuk gitmesi özel hastanelerin acil servislerini de doldurdu,
yaklaşık 8 bin kişi özel hastanelerin acil servisine müracaat ederek muayene
oldu. İki merkez ilçede bulunan 162 aile hekimine gelen 2 bin 800 hastanın
büyük bir çoğunluğunu ise gripal enfeksiyonlar oluşturduğu öğrenildi.
Soğuk geçen kış mevsimi nedeniyle uzmanlar uyardı. Halk
Sağlığı Kahramanmaraş İl Müdürü Dr. Ahmet Yener günlük neredeyse günde 4 bin
kişinin acil servislere gitme nedeninin İnfluenza Virüsü olduğunu belirtti.
Yener, solunum yollarına yerleşip, burada çoğalarak neden olduğu hapşırma ve
öksürük sonucu başkalarına geçen ve bulaşıcı olan bu virüsten korunma yollarını
da açıkladı; “Stres bağışıklık sistemini zayıflatarak kolay nezle-grip olmamıza
neden olabilir. Her türlü stresten uzak durmaya çalışmak bu açıdan da
önemlidir. Kendinizi sıcak tutun. Bu durumda aşırı terlemeye yol açmadıkça,
vücudun bağışıklık sistemi enerjisini enfeksiyona karşı savaşta kullanmak için
odaklayabilir.
Hafif, yorulmadan yürüyüş yapın. Bu şekilde kan
dolaşımını artırılarak enfeksiyon bölgesine akyuvarların gelmesine katkıda
bulunulur. Açık havada yapılan kısa yürüyüşler havasız bir odada yorganın
altında yatmaktan daha iyidir.
Beslenmenize dikkat edin. Soğuk algınlığı sırasında
enfeksiyona karşı önlem almaya çalışan vücudun metabolizması, hazmı zor
gıdalarla yorulmamalıdır. Az yağlı gıdalar, et ve süt ürünleri, taze meyve ve
sebzeler yenmelidir. Bol bol sıvı alın. 6-8 bardak su, meyve suyu, çay ve diğer
içecekler ile nezleye bağlı kaybedilen sıvı yerine konabilir. Ayrıca yabancı
maddelerin vücuttan atılması kolaylaşır.
Su buharıyla odanın havasını nemlendirmek çok iyi bir
yöntemdir.”
Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Ahmet Yener ayrıca gripal
enfeksiyonlarda antibiyotikten uzak durulmasını, antibiyotiğin gribal
enfeksiyonlara etki etmediğini de belirtti.
İNFLUENZA VİRÜSÜ
ÖLDÜRÜCÜ OLABİLİR
Sibirya soğuklarının yaşandığı Kahramanmaraş’ta mevsim
normallerinin üzerinde seyir eden soğuk hava dalgası Kahramanmaraş’taki sağlık
kuruluşlarını doldurdu. Doktorlar günlük 4 bin kişinin müracaat ettiği acil
servislerdeki hastalara yetişmekte zorluk çekti.
Kahramanmaraş’ın Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinde
yaşayan yaklaşık 27 bin vatandaş son bir haftada sağlık kuruluşlarının acil
servislerine taşındı. Özellikle Necip Fazıl Şehir Hastanesi ile Yörük Selim Ek
Binası ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ek binasının acil servislerinde yoğunluk
üst seviyeye çıktı.
ACİL SERVİSLER
DOLDU TAŞTI
Son bir haftada merkez ilçelerde ikamet eden 26 bin 800
vatandaş devlet hastanesi ve ek binalarının acil servislerine müracaat etti.
Müracaatların büyük bir çoğunluğunu ise soğuk algınlığı oluşturdu. Kahramanmaraş’taki
soğuk hava Özel Hastaneler ile Aile hekimlerinde de yoğunluk oluşturdu.
Yaklaşık 8 bin kişi özel hastanelerin acil servislerine müracaat ederek muayene
oldu, aile hekimlerine muayene olmak için giden hasta sayısının ise 2 bin 800
olduğu öğrenildi.
TEDAVİ EDİLMEZSE
ÖLÜME KADAR YOL AÇAR
Kahramanmaraşlıları acil servislere dolduran, genellikle
soğuk havalarda ortaya çıkan ve çok çabuk yayılan influenza virüsü olduğu
belirlendi. İnfluenza’nın solunum yollarına yerleşip, burada çoğalarak neden olduğu
hapşırma ve öksürmeyle başkalarına geçen bir virüs olduğu öğrenildi. Başka
bedene geçen virüsün anında belirtisini göstermediği 1 ve 2 gün kuluçkaya
yattığı da belirtildi. İyileşmesi 10 güne dayanan virüsün çok ciddi bir
hastalık olduğu ve tedavi edilmezse ölüme kadar yol açılacağı öğrenildi.
Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ahmet Yener soğuk havalarda bu tür
hastalıklardan korunmanın yollarını Kahramanmaraş Bugün gazetesine açıkladı.
SOĞUK ALGINLIĞININ
ÜSTESİNDEN GELEBİLİRSİNİZ
Soğuk havaların etkisinin kış hastalıklarında artış
gösterdiğine belirten Yener, özellikle grip, nezle ve soğuk algınlığının kişiyi
aniden yatağa düşürüp, yaşam kalitesini bozduğunu
belirtti. Yener, “soğuk algınlığını daha ciddi tablolara yol açmadan hafif bir
şekilde atlatmak bazı pratik önerilerle mümkün olabiliyor.” Dedi.
Soğuk algınlığını herkesin zaman zaman yenik düştüğü
kronik bir rahatsızlık olarak değerlendiren Yener hastalığı, belirtileri ve
korunma yöntemlerini şöyle açıkladı; “Nezle-grip virüsleri nedeniyle; kırgınlıkla
birlikte burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve hatta öksürük
şikâyetleri Ne yazık ki soğuk algınlığına birden etki edebilecek mucizevi bir
tedavi şekli yoktur. Bakteri enfeksiyonlarında etkili olan antibiyotikler ise
bu virüslere etki etmemektedir. Kişi genellikle sürekli burnunu çekmekte, kendi
kendine ilaç almakta ve belirtilerin geçmesini beklemektedir. Ancak soğuk
algınlığını biraz daha konforlu geçirebilmek ve çevreye bulaştırmamak için
alınabilecek bazı tedbirler vardır. Bu sayede hastalığın üstesinden daha da
çabuk gelinebilir.
SOĞUK ALGINLIĞI VE
SOĞUK ALGINLIĞINDA YAPILMASI GEREKENLER
Soğuk algınlığı, üst solunum yolları dediğimiz akciğer
ile burun-ağız arasında kalan anatomik bölgenin viral bir enfeksiyonudur. Viral
enfeksiyon virüslerin sebep olduğu enfeksiyon anlamına gelmektedir.
Soğuk algınlığı diğer bütün üst solunum yolları
enfeksiyonları gibi havada asılı kalan damlacıklar yolu ile bulaşmaktadır.
Soğuk algınlığı, genellikle, kış aylarında daha fazla
görülmekte olup, bulaşıcı bir hastalıktır. Ve en çok okul çağı çocuklarında
görülür.
Soğuk algınlığının ilk belirtileri genellikle boğazda
takılma hissi, burun akıntısı ve hapşırık.
Çocuklarda ise boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş,
halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir.
soguk-alginligiSoğuk Algınlığına Yakalanmamak için,
Hastalık belirtileri olan kişilerle hastalığın ilk ikinci
ve dördüncü günleri arasında temas edilmemesi gerekir.
Ancak, çoğu zaman bu mümkün değildir. Soğuk algınlığına
yakalanan kişiler, henüz hasta olduklarını anlamadan bulaştırıcı döneme girmiş
olurlar.
Soğuk algınlığına yakalanan kişiler, sık sık ellerini
yıkamalı, öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapamalıdırlar. Hatta, kollarına doğru hapşırılması daha uygundur.
Soğuk algınlığı genellikle 7 ile 14 gün arasında iyileşir
Stres bağışıklık sistemini zayıflatarak kolay nezle-grip
olmamıza neden olabilir. Her türlü stresten uzak durmaya çalışmak bu açıdan da
önemlidir.
Olumlu düşünün. Olumlu düşünmek çok önemlidir; yapılan
çalışmalar hayata olumlu bakan insanlarda bağışıklık sisteminin daha iyi
çalıştığını göstermektedir. Vücudumuzun dirençli ve dayanıklı olduğunu düşünmek
iyileşmeyi kolaylaştırabilir.
İSTİRAHAT VE
GEVŞEME, BELKİ DE NEZLE VE GRİBİN EN ESKİ TEDAVİ ÖNERİSİDİR
Kendinizi sıcak tutun. Bu durumda aşırı terlemeye yol
açmadıkça, vücudun bağışıklık sistemi enerjisini enfeksiyona karşı savaşta
kullanmak için odaklayabilir.
Hafif, yorulmadan yürüyüş yapın. Bu şekilde kan
dolaşımını artırılarak enfeksiyon bölgesine akyuvarların gelmesine katkıda
bulunulur. Açık havada yapılan kısa yürüyüşler havasız bir odada yorganın
altında yatmaktan daha iyidir.
Beslenmenize dikkat edin. Soğuk algınlığı sırasında
enfeksiyona karşı önlem almaya çalışan vücudun metabolizması, hazmı zor
gıdalarla yorulmamalıdır. Az yağlı gıdalar, et ve süt ürünleri, taze meyve ve
sebzeler yenmelidir.
Tavuk çorbası burundaki salgının kıvamını azaltarak,
tıkanıklığı gidermektedir. Ayrıca özellikle sıcak tavuk çorbası salgı üretimini
artırır, hapşırma ve sümkürme yoluyla mikropların vücuttan dışarı atılmasına
yardımcı olur.
Bol bol sıvı alın. 6-8 bardak su, meyve suyu, çay ve
diğer içecekler ile nezleye bağlı kaybedilen sıvı yerine konabilir. Ayrıca
yabancı maddelerin vücuttan atılması kolaylaşır.
SU BUHARIYLA
ODANIN HAVASINI NEMLENDİRMEK ÇOK İYİ BİR YÖNTEMDİR
Sigara içmeyin, içilen ortamdan uzak durun. Sigara
içilmesi veya dumanına maruz kalınması zaten enfeksiyon nedeniyle duyarlı olan
boğazın daha kötüye gitmesine neden olur. enfeksiyona karşı mikropları solunum
yollarımızdan temizlemeye çalışan hücrelere olumsuz etki yapar.
Yeterli miktarda C vitamini alın. Öksürük, hapşırma ve
diğer belirtilerin azalmasını sağladığına eskiden beri inanılmaktadır. Yüksek
doz C vitamini doktor gözetiminde, kısa süreyle kullanılabilir. Fakat sıvı
alımını da artırmak açısından portakal, mandalina, kivi ve greyfurt gibi C
vitamininden zengin meyvelerin suları içilebilir.
Tuzlu su ile burnunuzu temizleyin. Burun içindeki ödemin
azalmasına ve burun tıkanıklığında azalmaya yardımcı olur. Ayrıca mikropların
mekanik olarak temizlenmesini sağlar. Eczanelerde alınabilecek bu tip tuzlu su
spreyleri kullanılabilir veya evde de basitçe hazırlanıp kullanılabilir. Bir
bardak suya bir çay kaşığı saf tuz koyup karıştırdıktan sonra burun
damlalıkları ile buruna damlatılarak belirgin rahatlık sağlanır.
MİKROPLARDAN
KORUNMA VE ÇEVRENİZDEKİLERE BULAŞMASINI ÖNLEMENİN YOLLARI
Ellerinizi yıkayın. Ellerin yıkanması mikropların
uzaklaştırılmasında oldukça önemlidir. Sabun ve akan sıcak su ile nezle
virüsleri el ve parmak cildinden temizlenir. Sabun ve deterjanlar nezle
virüsünü etkilemezler; virüsler yıkama ile mekanik olarak ortamdan
uzaklaştırılırlar. El yıkama nezle olan kişi veya eşyaları ile temastan sonra
çok önemlidir. Özellikle çocuklara hasta olan kişi ile temas ettiklerinde,
ellerini yıkamaları öğütlenmelidir.
Fincan veya bardakları paylaşmayın. Tek kullanımlık kağıt
bardaklar, özellikle okul ve iş yerlerinde mikropların yayılımını önlemede
başarılıdır.
Kağıt mendil kullanın. Kağıt mendili bir kez kullanıp
atmak önemlidir; zira masaya, koltuğa, sandalyeye vs. temas ile başkasına virüs
bulaşabilir.
Gözlerinize burnunuza ve ağzınıza elinizi götürmeyin.
Nezle olan biriyle temas edildiyse kişi elini gözlerine, burnuna ve ağzına
sürmemelidir.
Çocuğunuza sık el yıkamasını öğütleyin.
Kağıt havlu kullanın. Mutfak veya diğer yerlerde,
özellikle nezle olunduğunda pamuklu havlu yerine kağıt havlu tercih
edilmelidir.
Oyuncakları temiz tutun. Oyuncaklar mikropları
barındırabilir. Oyuncaklar düzenli olarak sıcak, sabunlu suyla yıkanmalıdır.
Başka yöne hapşırın. Diğerlerinden uzağa veya mendile
hapşırılması önemlidir. Ağzınızı elleriniz ile kapadıysanız, sonrasında mutlaka
elinizi yıkayın. Bu durumu çocuklarınızın da örnek almalarını sağlayın.
Bulunduğunuz ortamı havalandırın. Mikroplar durağan
havada asılı kalır. Pencereler açıldığında temizlenir Ayrıca oda
nemlendirilmelidir. Kaloriferin üzerine ıslak bez konulması yeterli olur. Burun
mukozasının kuruması önlenir.
Mikropları temizleyin. Mikroplar üç saate kadar, kapı kollarında,
trabzanlarda, ışık düğmelerinde, telefon, uzaktan kumanda gibi sıkça dokunulan
yüzeylerde yaşayabilirler. Bunların ara sıra dezenfektanlarla silinmesi
faydalıdır.
ANTİBİYOTİKLER İSE
VİRÜSLERE ETKİ ETMEZLER
Antibiyotikler gibi reçeteye tabi olan ilaçlar,
bakteriyel enfeksiyonun bulunduğu orta kulak iltihabı ve sinüzit gibi
durumlarda, doktor tarafından teşhis edildikten sonra reçete edilir.
Basit nezle ve grip durumlarında antibiyotik kullanımının bir yararı olmadığı gibi, hastanın karaciğer ve böbreklerinin işlevlerini ağırlaştırır ve ayrıca mikropların antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine de neden olur.
YORUMLAR