Partilileri selamlayan Erdoğan, konuşmasına, "Kusura
bakmayın, elimizde olmayan sebeplerle gecikmeli olarak huzurunuza geldim. Zira
hep söylüyoruz ya 'Kaderin üstünde bir kader vardır.' İstediğiniz kadar
planınızı yapın ama sizin planınız çalışmıyor, hakim plan çalışıyor. Şimdi de
öyle oldu." ifadeleriyle başladı.
Olumsuz hava koşulları nedeniyle uçağın Ordu'ya
inememesinin ardından Samsun'a gitme kararı aldıklarını anlatan Erdoğan,
"Bir taraftan karadan gelmeyi düşündük fakat karadan da 150 kilometre yol var.
Bunlar da tabii bayağı uzatacak. En sonunda tekrar döndük ve helikopterle
geldik. Hakkınızı helal edin ama aslolan sizlerle buluşmaktı, elhamdülillah
buluştuk." diye konuştu.
Salondaki partilileri selamlayan Erdoğan, "Buradan,
bu muhteşem salondan ama muhteşem salon derken katılımı söylüyorum, salonun
kendisi muhteşem değil. O da bizim maalesef gecikmemiz. Ordu'ya layık olduğu
salonu, yakışanı yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Ordu'nun ilçeleri ve mahallelerindeki
vatandaşlara selamlarını ileterek, yaklaşık 1 yıllık hasretin ardından bu kez
AK Parti 6. Olağan Kongresi için Ordulular ile bir araya gelmekten duyduğu
memnuniyeti dile getirdi.
Kendilerini coşkuyla bağrına basan Ordululara teşekkür
eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ordu'ya en son 16 Nisan halk oylamasından üç gün
önce gelmiş, o gün Cumhuriyet Meydanı'nı hınca hınç dolduran kardeşlerimden bir
söz almıştım. Sizlerden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' diyerek,
ülkemizin önünde yeni bir yol açmanızı istemiştim. Sizlerden milletvekili
borsalarının kurulduğu, manşetlerin siyasete yön verdiği o utanç günlerini
tamamen rafa kaldıracak yeni sisteme sahip çıkmanızı talep etmiştik. Türkiye'de
vesayet heveslerini kursaklarda bırakacak, istikrarsızlığı, kaosu, belirsizliği
topyekun bitirecek o kritik oylamada, Ordulu kardeşlerimizin desteğine müracaat
etmiştik.
Hep olduğu gibi 16 Nisan'da Ordu bizi yalnız bırakmadı.
Ordu bir kez daha kadirşinaslığını gösterdi. Ordu yüzde 62 gibi Türkiye
ortalamasının çok üzerinde bir oy oranıyla 16 Nisan'da bir kez daha
demokrasinin, milli iradenin şehri olduğunu ispat etti. Ordulu kardeşlerim
sadece bununla da kalmadı, 4 ilçesinde yüzde 80'in üzerinde oy oranlarıyla
Türkiye genelinde ilk 100'e girdi. Desteklerinden, ahde vefalarından,
dayanışmalarından dolayı Ordulu kardeşlerime teşekkürlerimi iletiyorum.
Özellikle Türkiye'de ilk 100'e giren Çaybaşı, Korgan, Çatalpınar ve Kumru
ilçelerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum."
"Önümüzde 2019 seçimleri var. Türkiye 2019'da siyasi
tarihinin en önemli, en kritik iki seçimine sahne olacak." diyen Erdoğan,
martta mahalli idareler seçimlerinin, kasımda milletvekilliği ve
cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağına işaret etti.
Partililerden, 16 Nisan'daki tempoyu artırarak 2019'daki
seçim maratonunda da bayrağı açık ara göğüslemelerini isteyen Erdoğan,
"Tüm dünya sizi izliyor, sizi takip ediyor, 'Bakalım bunlar martta ne
yapacak, kasımda ne yapacak.' Evelallah martta da kasımda da dünyayı şaşırtacak
neticeleri sandıklardan alacağız." diye konuştu.
Bu sırada salondaki partililerin "Reis bizi Münbiç'e
götür" sloganına Erdoğan, "Bunları komuta kadrosuyla görüşerek,
istişare ederek yapıyoruz. Ayaküstü yaparsak olmaz. Değerlendirmelerimizi
yapıyoruz, diyorum ki 'Münbiç'e ihtiyaç var mı, yok mu?' Eğer 'var' derlerse
önce ben, sonra sizleri yanıma alıp beraber gideceğiz. Çünkü beraber yürüdük
biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm
şarkılarda bana her şey Ordu'yu hatırlatıyor. Böyle yürüyeceğiz."
karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz dostlarımıza güven, hasımlarımıza çekidüzen
verecek bir neticeye bu seçimlerde ulaşmak mecburiyetindeyiz. Çünkü her iki
seçimde elde edeceğimiz başarıyla o hani eski Türkiye defteri vardı ya o
defteri kapatacak artık tamamen geleceğe odaklanacağız. Böylece 2023
hedeflerimize ulaşma yolunda önümüzdeki bu iki imtihanı başarıyla vermek
durumundayız. Ardından bir başka şey geliyor, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10
ekonomisinden biri yapmak için bütün gücümüzü seferber edeceğiz. Biz ilk 10'a
girmeye hazırız. İnancımız var, imanımız var. Ordu'yu bu süreçte de çok önemli
görevler bekliyor. Ülkemiz ve geleceğimiz adına sizlerin tekrar inisiyatif
alması gerekiyor. Sizlerden büyük ve güçlü Türkiye'nin kuruluşuna omuz
vermenizi istiyorum."
Orduluların ülke ve gelecek adına tekrar inisiyatif
almaları gerektiğini belirten Erdoğan, "Sizlerden büyük ve güçlü
Türkiye'nin kuruluşuna omuz vermenizi istiyorum. Ordu'dan bu sefer yüzde 62'nin
de üzerinde, şöyle tarihe geçecek rekor düzeyde bir oy oranı bekliyorum."
diye konuştu.
Teşkilat üyelerine, kadın delegelere ve gençlik kollarına
"2019'da sandıkları patlatmaya hazır mıyız?", "2019 için kapı
kapı dolaşarak AK Parti'yi yüreklere dokumaya var mıyız?", "2019 için
durmadan, dinlenmeden lise çağından üniversitelere tüm genç arkadaşlarınızı
kucaklamaya, onlara 15 yıldır neler yaptığımızı anlatmak için koşturmaya hazır
mıyız?", "2019'da Ordu'da rekor kırıyor muyuz?" diye soran
Erdoğan, coşkulu kalabalığın "Evet" yanıtı üzerine "Maşallah,
Ordu'ya da bu yakışır." dedi.
İl kongresi vesilesiyle şehri 2019 sürecine taşıyacak
kadroları belirlediklerini ifade eden Erdoğan, kongrenin hayırlara vesile
olmasını diledi.
Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Ordu
teşkilatlarında görev alan herkese teşekkür ederek hayatını kaybedenlere
Allah'tan rahmet diledi. Erdoğan, bugün görevi devredenlere minnettarlığını
ifade ederken yeni göreve başlayacaklara başarı dileklerini iletti.
AK Parti teşkilatlarının tempolarını artırarak şimdiden
2019 seçimlerine hazırlanacağına inandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"2019'un şimdiden birilerinin uykularını kaçırdığını
görebiliyoruz. Zaman geçtikçe, süre yaklaştıkça 2019'u gölgelemek için şimdiden
kirli senaryoların devreye alındığına şahit oluyoruz. Bugüne kadar sırtlarını
darbecilere, marjinal örgütlere dayayanlar, daha ülke seçim sathı mailine dahi
girmemişken millet iradesini baskı altına almaya çalışıyorlar. Önümüzde
seçimlere en az bir sene olmasına rağmen anamuhalefet partisinin
milletvekilleri sandıkta hile yapılacağından bahsediyorlar. Ülkemiz terör
örgütlerine karşı tarihinin en çetin mücadelesini verirken bakıyorsunuz
anamuhalefet seçimleri boykot etmeyi konuşuyor. Bakıyorsunuz, 'Biz seçimleri
boykot edelim.' hatta hatta 'Afrin'e niye giriyoruz?' diyorlar. Milletimiz
istikbali adına kritik kararların arifesindeyken anamuhalefetin vekilleri
hileyle yatıp hileyle kalkıyorlar. Allah aşkına böyle müflis, böyle ucuz bir
siyaset tarzı olur mu?"
"ANAMUHALEFET
PARTİSİNİN GÖREVİ SANDIĞA PUSU KURMAK MIDIR?"
"Türkiye'de anamuhalefet partisinin görevi sandığa
pusu kurmak mıdır?" diye soran Erdoğan, şunları söyledi:
"Türkiye gibi demokrasisi güçlü, seçim sistemi
şeffaf bir ülkeye hem de bu ülkenin anamuhalefet partisi tarafından böyle bir
iftira atması yakışır mı? Sandık namustur anlayışıyla hareket eden, 15
Temmuz'da olduğu gibi gerekirse iradesine sahip çıkmak için tanklara, uçaklara,
ölüm kusan namlulara meydan okuyan bu aziz millete böyle bir itham yapılır mı?
Hadi Allah'tan korkmuyorsunuz, yarın kapısını oy için çalacağınız milletten de
mi utanmıyorsunuz? Yaptığınız bu tartışmaların 81 milyona hakaret olduğunu, bu
milletin aklını, iradesini, irfanını hafife almak olduğunu sizler bilmiyor
musunuz? Atalarımız ne güzel söylemiş: 'Eğri ağacın, doğru gölgesi olmaz.'
Bizim anamuhalefet partisinden de maalesef bu ülkenin hayrına, milletimizin
faydasına hiçbir şey sadır olmadı. Şimdiye kadar onlarca seçime girdiler,
hepsinde yenildiler ama bir türlü akıllarını başlarına toplamadılar.
Milletimizin bunlara vermek istediği dersi hiçbir zaman
kavramadılar. Bir kez olsun 'Biz nerede yanlış yaptık?' sorusunu kendilerine
sorma eylem ve cesaretini göstermediler. Bunu yapmak yerine bir ara bunlar
'Stockholm sendromu' gibi ifadelerle kendi hezimetlerinden dolayı milletimizi
suçlamaya kalkıştılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Şimdiden yenilgilerine,
beceriksizliklerine bahane arıyorlar. Cumhur İttifakı'nın milletimizin nezdinde
sahiplenildiğini gördükçe kendi itibarsızlıklarını örtmek için sandığı
itibarsız hale getirmeye çalışıyorlar. Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş.
Anamuhalefet partisi de maalesef bu bencil tavırlarıyla demokrasimize ve milli
iradeye murdar muamelesi yapıyor.
Bunun adı asla siyaset değildir. Muhalefet yapmak hiç
değildir. Ülkemizde vesayet ve darbe dönemleri dışında siyaset hiçir zaman bu
şekilde ayağa düşürülmemiştir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, tek parti döneminde
senelerce Türk demokrasisine açık oy-gizli tasnif utancını yaşattığını
kaydederek "Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede yıllarca millet oylarını
CHP'lilerden oluşan sandık kurulu önünde ve jandarma nezaretinde açık olarak
kullanmaya zorlanmış, sayımlar da kapalı kapılar artında gerçekleşmiştir. Gençler
bunları biliyor musunuz, bunlardan haberiniz var mı? Bunlar çok önemli. Bunlar
oylamayı açık yaptırdılar, sayımını gizli. Niye CHP'ye oradan ciddi olarak oy
kaydıracaklar." diye konuştu.
Geçmişte kaymakamların CHP'nin ilçe başkanı, valilerin
ise il başkanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, CHP'nin demokrasiyle yakından
uzaktan alakası olmadığını belirtti. Özellikle 1946 seçimlerinin tarihe hileli
seçim olarak geçtiğini hatırlatan Erdoğan, O dönemde CHP'nin Demokrat Parti'nin
yeterince örgütlenmesine fırsat bırakmamak için genel seçimleri bir yıl önceye
aldığını anlattı.
1946'daki seçimleri ve bu seçimlerde yaşanan hileleri
İnönü'nün damadı Metin Toker'in anlattığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Demokrat Parti, sadece 351 adayla seçime giriyordu
ki, hiçbir hile, hiçbir mazbata değişikliği, hiçbir tesir yapılmasa ve iktidar
istisnasız her yerde kaybetse bile CHP'nin Meclis'te 114 sandalyesi otomatik
şekilde olacaktı. Hale bak. Kazananın baştan belli olduğu, sandığın ise milli
irade gasbının aracı haline getirildiği sözde bir seçim yaşandı, hale bak. Her
ne kadar seçimin resmi galibi CHP olsa da seçimin gerçek galibi Demokrat
Parti'ydi. Seçim sürecinde millete uygulanan baskı, yıldırma, eziyet ile
sandıkta yaşanan yolsuzluklar, CHP'ye 4 yıl daha iktidar yolu açtı ama
unutmayın; gecenin hükmü, güneş doğana kadardır."
"SİYASET BU
ÜLKEDE HİÇBİR ZAMAN BU DENLİ AYAĞA DÜŞÜRÜLMEMİŞTİR"
Salondakilerin "Vur vur inlesin CHP dinlesin"
sloganları üzerine Erdoğan, "Nasıl dinleyecek, kulağı var duymuyor. Gözü
var, görmüyor. Ağzı var hakkı konuşmuyor. CHP'nin hükmü de tüm baskılara
sandıkta yaşanan bütün hırsızlıklara rağmen, ancak dört yıl daha sürebildi. Ne
zaman gizli oy, açık sayım sistemi devreye girdi işte o zaman milletimiz CHP'yi
sandığa gömdü." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin olağanüstü durumlar
dışında CHP'ye bir daha iktidar yüzü göstermediğini belirterek, şunları
kaydetti:
"Yolsuzlukla, oy hırsızlığıyla, millet iradesine
kurdukları baskılarla adeta bataklığa dönmüş siyasi geçmişleriyle yüzleşmek
yerine, bir de utanmadan 2019 seçimlerine kara çalmaya yelteniyorlar. Ahlakı
olmayan siyasetin ülkeye de faydası olmaz. İlkesi olmayan, ideali olmayan,
hedefi, planı, projesi olmayan siyasetçinin millete de faydası dokunmaz.
Kazanmak değil, kaybettirmek için yıkmak, yok etmek için yapılan siyasetin
Türkiye düşmanları dışında hiç kimseye bir faydası olmaz. Bu tarz lüzumsuz
tartışmalarla anamuhalefet sadece 15 Temmuz gecesi milli iradeye kasteden
alçakların yarım bıraktığı işi tamamlama gayesine şu anda hizmet ediyor.
Siyaset, bu ülkede hiçbir zaman bu denli ayağa düşürülmemiştir. Türkiye'nin
anamuhalefet partisi tarihin hiçbir döneminde böyle zavallı bir anlayışa, böyle
çapsız bir kadroya mahkum olmamıştır. Kendi hırslarını, kendi
kifayetsizliklerini perdelemek için Türk demokrasisinin altını oymaya
çalışanları, elbette bu millet affetmeyecektir ve 2019'da da bunları sandığa
gömecektir. Miladını, miadını doldurmuş, terör örgütlerinin oyuncağı olmuş bu
siyasi partiye milletimiz 2019'da seçim sandığı önüne geldiğinde inşallah bir
kez daha hak ettiği dersi verecektir."
15 YILDA ORDU'YA
18 MİLYAR LİRA HARCANDI
Kendilerini anamuhalefetin o kısır gündemine
hapsedemeyeceklerini belirten Erdoğan, çünkü siyaseti rant aracı olarak değil,
millete ve ülkeye hizmet vasıtası olarak gördüklerini söyledi.
"İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı
olanıdır." ilkesiyle hareket ettiklerine işaret eden Erdoğan, Türkiye'yi
dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri yapmanın mücadelesini verdiklerini
hatırlattı. Bu amaçla gece gündüz demeden Türkiye'yi muasır medeniyetler
seviyesinin üzerine taşıyacak projeleri hayata geçirmek için çalıştıklarını dile
getiren Erdoğan, bu kapsamda, 15 yılda Ordu'ya 18 milyar lira harcadıklarını
söyledi.
Erdoğan, Ordu'ya eğitimde 3 bin 438 yeni derslik
yaptıklarını, 21 bin öğrencisi ve 724 akademik personeliyle üniversiteyi ilim
hayatına kazandırdıklarını ve 3 bin 406 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurtları
inşa ettiklerini hatırlattı.
Kente 37 sağlık tesisi kazandırdıklarını da anlatan
Erdoğan, 900 yataklı Ordu Şehir Hastanesini de yakında hizmete sunacaklarını
kaydetti.
TOKİ ile Ordu'da son 15 yılda 4 bin 500 konutluk projeyi
hayata geçirdiklerini de dile getiren Erdoğan, Ordu'da 50 kilometrelik bölünmüş
yola 15 yılda 100 kilometre daha ilave ettiklerini, 9 adet çift, 9 adet tek tüp
olmak üzere toplam 18 adet tünel kazandırdıklarını da vurguladı.
Erdoğan, yatırım maliyeti yaklaşık 5 milyar lira olan 12
adet yol projesinin yapımının da devam ettiğini bildirdi. Maliyeti 2 milyar
lira olan, içinde 11 köprü ve 6 tünelin olduğu çevre yolunu Ordu için önemli
gördüğünü dile getiren Erdoğan, bu projenin tamamını 2021 yılında
bitireceklerini ifade etti. Yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli, Türkiye'nin ve
Avrupa'nın ilk deniz dolgusuyla inşa edilen Ordu-Giresun Havalimanı'nı da
kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, havalimanının geçen yılki yolcu
kapasitesinin 1 milyon 193 bine ulaştığını açıkladı.
Ordu şehir merkezinin, Gülyalı, Ünye ilçeleri ile civar
yerleşim yerlerinin 2040'a kadar olan içme suyu ihtiyacını karşıladıklarını
belirten Erdoğan, Ordu'nun su kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirerek
vatandaşların istifadesine sunmak için beş barajın daha inşa edileceğini
bildirdi.
Çınarsuyu Tabiat Parkı, Ulugöl Tabiat Parkı ve şehrin
diğer güzelliklerinin uzun süre atıl kaldığını, şimdi bunu değiştireceklerini
ifade eden Erdoğan, "Türk turizmini belli bölgelere, sadece deniz, kum,
güneş mantığında hapsetmekten kurtarıyoruz. Yaylalarımız turizm için bir değer
değil mi? Tabii güzellikler, kültürel ve tarihi eserler artık insanların daha
fazla merakını cezbediyor. Tabiat turizminin gelişmesiyle başta Ordulu
hemşehrilerimiz olmak üzere bütün Türkiye kazanacaktır. Bu noktada biz devlet
olarak elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah Ordulu hemşehrilerimizin de
şehrimize gelen misafirlerini en güzel şekilde ağırlayacağına inanıyorum."
şeklinde konuştu.
Ordu'ya üç tane organize sanayi bölgesinin yapımının,
ciddi bir çekim alanını oluşturacağına vurgu yapan Erdoğan, "Ordu'da
ruhsatlı alanlarda fındık üretimi yapan üretilerimize destek veriyoruz. Son 15
yılda Ordu'ya 3 katrilyon lira tutarında destek verdik. Bu katkılarımızı
önümüzdeki süreçte de sürdüreceğiz." diye konuştu.
"DIŞLAMAK,
ÖTEKİLEŞTİRMEK GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ YOK"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim boş geçirecek tek bir anımız dahi yoktur.
Bizim hiçbir vatandaşımızı dışlamak, ötekileştirmek gibi bir lüksümüz de
yoktur. AK Parti bir grubun, hizbin veya etnik kökenin değil, milletimizin
tamamının partisidir. AK kadro, ülkemizi 2023 hedeflerine, ardından da 2053 ve
2071 vizyonuna taşıyacak yegane siyasi harekettir. Buradaki tüm kardeşlerimin
bu şuurla hareket edeceğine inanıyorum. 2019 seçimlerinde Ordu'dan yeni
rekorlar, yeni başarılar bekliyorum. Kadın ve gençlik kollarımızdan daha fazla
gayret bekliyorum."
"'İNLERİNE
GİRECEĞİZ' DEDİK"
Afrin bölgesinde yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'na da
değinen Erdoğan şöyle konuştu:
"Bu millet, güçlü bir millet. Bu millet, sıradan bir
millet değil. Bu millet, her şeyden önce tarihten aldığı o güçle ve imanının
kendisine verdiği o güçle; önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda, ardından Afrin
harekatında gördüğünüz gibi hiç kimseyi dinlemeden yola çıktı ve Fırat Kalkanı
Harekatı'nda destan yazdı. Afrin'de de söyledik, dinlemediler. Gittiler terör
örgütleriyle iş birliği yaptılar, PYD ile YPG ile yaptılar. Hala PYD ve YPG'nin
PKK'nın yan kuruluşu olduğunu kabul etmeyecek kadar dünya siyasetini takip
etmiyorlar. Kendilerine bunu anlatıyoruz, söylüyoruz, anlamıyorlar. Kusura
bakmayın, o zaman biz de gireriz. Girdik mi Afrin'e? Şu an itibarıyla Afrin'de
etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3740 oldu. Ama baştan söyledik.
'İnlerine gireceğiz' dedik. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestlerderesi'nde
girdik. 'Onlar kaçacak biz kovalayacağız' dedik. Nitekim onlar kaçtı, biz kovaladık.
Hem de öyle kaçtılar ki en sonunda Suriye'ye kaçtılar. Orada da
kovaladık."
"SANA PYD/YPG
SELAM DURACAK"
Türkiye'nin dostlarının bu teröristlere güvendiğini,
Türkiye ile iş birliği yapmadıklarını belirten Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Ne tür tüneller yapmışlar gördünüz değil mi? Onları
o tünellere gömdük. Onlar Güneydoğu'da da yine kanallar açmışlardı, evler
arasında tüneller açmışlardı. Onları, oralarda da biz aynı şekilde yine gömdük.
Bundan sonra da gömeriz. Niye? Zulme rıza zulümdür... Hiçbir zaman biz
zalimlerin yanında yer almadık, bundan sonra da almayacağız. Onun için
dostlarımıza diyoruz ki, 'Gelin, bizimle beraber olun. Yanlış yapmayın.' Şu
anda hamdolsun tam yetmese de biz kendi silahlarımızı büyük ölçüde üretir hale
geldik. Bu silahlarımızla beraber de hamdolsun, bu mücadeleyi Mehmetçiğimiz dağ
taş demeden, kar kış demeden sürdürüyor. Gençliğimizde söylerdik, 'Kar, bora,
fırtına sükun bulacak.' şimdi diyorum ki, 'Sana PYD/YPG selam duracak.' Şimdi
buraya geldik. Hamdolsun bugünleri gördük. Rabbim daha iyi günler gösterecek.
Yeter ki benim milletim böyle dursun."
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet"
vurgusu da yapan Erdoğan, "Vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok. Yok paralel devlet, yok şu
devlet... Neredesin? Pensilvanya'da. Neredesin? Batı'da. Niye kaçtın? Burada
dursaydın. Hukuk içerisinde bunlara gereken dersi vermeye de devam edeceğiz.
Kaçan kaçtı, kovalayacağız. Bazılarını teslim ediyorlar, alacağız."
şeklinde konuştu.
"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş
olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." diyen Erdoğan, AK Parti Ordu
teşkilatından, 2019 seçimlerini kazanmak için de söz istedi.
YORUMLAR