AIDS üç önemli yolla bulaşıyor
1- Cinsel yolla: HIV, her türlü cinsel
temasla bulaşır. Bulaş için virüsü taşıyan kişiyle yapılacak tek bir cinsel temas
bile yeterlidir. HIV ile enfekte kişilerle yapılan cinsel temas sayısı
arttıkça, bulaş olasılığı artmaktadır. Birden fazla cinsel eşi olanlar, sık eş
değiştirenler, damar içi madde kullanma alışkanlığı olanlar, hemofili, diğer
kanama bozukluğu, kronik böbrek hastalığı gibi hastalıkları nedeniyle sık kan
verilmek zorunda olan kişilerle yapılan cinsel temasta bulaş riski daha
yüksektir.
2- Kan ve kan ürünleri
ile Virüsün
kanda yoğun miktarda bulunması nedeni ile virüsü taşıyan kişilerden alınan kan
ve kan ürünlerinin başka bir kişide kullanılması sonucu hastalık bulaşabilir.
Ancak; 1985 yılında virüse karşı oluşan antikorların kanda tespit edilmeye
başlanmasıyla, kan ve kan ürünlerinin hastaya verilmeden önce HIV yönünden test
edilmesi yasal zorunluluk olmuştur. Bu nedenle, sonraki yıllarda bu yolla bulaş
son derece azalmıştır. Ancak; damar içi madde alışkanlığı olan kişilerin aynı
iğne ve enjektörü paylaşmaları ile bulaş giderek artan oranlarda görülmeye
devam etmektedir.
3- Anneden bebeğe: HIV; gebelik boyunca,
doğum sırasında ve emzirme ile anneden bebeğe geçebilmektedir. Ancak; %20-30
olan bu oran HIV pozitif anneye antiretroviral (virüsü baskılayan) ilaç
başlanması, doğumdan sonra bebeğe aynı ilacın verilmesi ve sezaryen uygulanması
ile % 8-10'lara düşürülebilmektedir.
Bu
belirtilere dikkat!
HIV, vücuda
alındıktan sonra 1-6 hafta içerisinde ilk çoğalma döneminde akut enfeksiyona
neden olur. Bu dönemde belirtiler değişken olmakla birlikte; ateş, lenf
bezlerinde büyüme, farenjit, deri döküntüleri, kas veya eklem ağrısı, ishal,
baş ağrısı, bulantı ve kusma, karaciğer ve dalak büyümesi, pamukçuk
görülebilir. Bir kısım vakada menenjit, ensefalit gibi sinir sistemi bulgularına
rastlanır. Bütün bu bulgular 2-4 hafta içerisinde tedavi gerektirmeden geçer.
Akut enfeksiyon döneminden itibaren kişi bulaştırıcıdır.
Risk grubundakiler mutlaka tarama
yaptırmalı
AIDS ile
mücadelede erken tanı ve tedavi uygulamaları, büyük bir öneme sahiptir. AIDS,
tanısı hızlıca konulabilen, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Bu yüzden
şüphe hisseden risk durumlarında vakit kaybetmeden tarama yapılmalıdır. Bunlar
1- Korunmasız
cinsel ilişki yaşamak ve birden fazla partnerle olmak
2- Damar
içi ilaç bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı
3- HIV
pozitif bir kişi ile ilişki yaşamak
4- Görülme
sıklığı yüksek bölgelere seyahat etmek ya da orada yaşamak
5- Cinsel
saldırıya maruz kalmak
6- Tüberküloz
hastalığı
7- Bilinçsiz
tıbbi müdahale yapılması olarak sıralanmaktadır.
Doğru tedavi uygulamaları kişiye önemli konfor sağlıyor
HIV enfeksiyonunda
virüsü ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur; ancak virüsün çoğalmasını
kontrol eden ilaçlar vardır. Tedavi ile ilgili şikayetler başlayana kadar
geçen sürenin uzadığı, hücre sayısının yükseldiği ve özellikle yoğun tedavi ile
yaşam süresinin uzadığı tespit edilmiştir. Öte yandan HIV enfeksiyonunda
tedavi, artan bilgi birikimi ve ilaç sayısı nedeniyle gittikçe daha karmaşık
bir hale gelmektedir. Tedavide kullanılan ilaçların yan etkileri olabilmektedir
ve en önemlisi tedavinin doğru uygulanmaması direnç gelişimine neden olmaktadır.
Bu sebeple hem tedavi öncesinde hem de tedavi sırasında hastalar bu süreç
hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmelidir.
YORUMLAR