Kahramanmaraş İl Müftülüğü ve Aile ve Dini Rehberlik
Bürosu işbirliğinde düzenlenen konferanslar hız kesmeden devam ediyor.
Özellikle din görevlilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenen konferansların
en sonuncusuna ise İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet
Köse konuşmacı olarak katıldı.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde, ‘Günümüz Ailesinin
Problemleri ve Çözüm Önerileri’ konu başlığıyla düzenlenen konferans
Abdülhamithan Cami İmam Hatibi Salih Akben'in Kur'an tilavetiyle başladı.
Müftülük personelleri, din görevlileri ve Kur’an Kursu öğreticileri ve
vatandaşlar dikkatle Saffet Köse’yi dinledi.
“TÜKETEREK
BİREYSELLEŞEN BİR TOPLUM OLUYORUZ”
Konferansın açılış konuşmasını Kahramanmaraş İl Müftüsü
Celal Sürgeç yaptı. Konuşmasında ailenin önemine değinen Müftü Sürgeç,
“İnsanlığa, vefanın, sadakatin, samimiyetin yolunu gösteren Peygamber Efendimiz
Hz. Muhammet Mustafa’ya binlerce selam olsun. Programımızın hayırlara,
güzelliklere vesile olmasını yüce Rabbimden temenni ediyorum. Bizler, her geçen
gün bir şeyin fiyatını bilip de değerini bilmeyen bir toplum olmaya doğru
gidiyoruz. Ve her şeyi yavaş yavaş tüketen bir toplum oluyoruz. Bu tükettiğimiz
değerlerden birisi de aile değeridir, ailedir. Bizler, paylaşarak, sosyalleşme
yerine tüketerek bireyselleşmeye doğru giden bir toplumuz. Ailenin önemiyle
ilgili Mehmet Akif Ersoy’un, “Biz ki her mevcudu yıktık, gayesiz bir fikr ile;
Yıkmadık bir şey bıraktık, sade bir şey: Aile. Hangi bir bünyânı mahvettik de
ıslah eyledik? İşte viran memleket! Her yer delik, her yer deşik! Bunların tamiri
kabil olsa ciddiyet, sebat; Lakin, Allah etmesin, bir düşse şayet ailat...”
diye devam eden şiirini sizlere okumak istedim. Bu konuları en güzel şekilde
hocamdan dinleyeceğiz. Şehrimize teşrif ederek bizleri bilgilendirdiği için
Saffet Köse hocamıza teşekkür ediyorum” dedi.
“DEĞERLİ BİR İŞ
YAPTIĞIMIZIN FARKINDA OLMALIYIZ”
Müftü Sürgeç’in konuşmasının ardından konferansını sunmak
üzere kürsüye Prof. Dr. Saffet Köse geldi. Sözlerinin başında din
görevlilerinin önemli bir görevi ifa ettiğine dikkat çeken Köse, “Peygamber
Efendimiz ahirete irtihal ettikten sonra yeni bir halife seçilmesi gerekiyordu.
Kim olsun diye düşünüyorlar, Hz. Ebubekir Efendimiz öne çıkıyor, kendisine,
‘Namazda Peygamber efendimizin bir iki defa yerine geçtin, namazı sen kıldır
demişti. O yüzden namazda sen onun yerine geçiyorsan dünyevi işlerde onun
yerine geçmeye daha layıksın’ diyorlar. Hz. Ebubekir’de bu görevi kabul etmek
istemiyor, çünkü idarecilik zor, yaptığımızdan ve yapmadığımızdan her şeyden
hesap vereceksiniz. Hz. Peygamberimizin namazda bir iki defa yerine geçmek,
hilafet için bir ölçü oluyorsa, her gün Peygamber Efendimizin yerine geçen
imamlarımız, onun müezzini Bilal Habeşi’nin yerine geçip ezan okuyanlarımız ya
da Kur’an öğreticilerimiz ne kadar değerli bir iş yaptığımızın farkında olmamız
lazım. Bu görev gerçekten muhteşem bir görev. Onun için ben din
görevlilerimizin çok şanslı olduğunu düşünüyorum, kendimi de bu yüzden bunun
dışında görmüyorum. Bir yere gidildiğinde namaz kıldır dediklerinde pat diye
atlarım, hiç nazlanmam. Peygamber Efendimizin yerine geçmekten daha değerli bir
şey yok” şeklinde konuştu.
“SORUMLULUK
BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİYİZ”
Din görevlilerinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi
gerektiğinin altını çizen Köse, “Eğer insanlar bizim izimizden gidecekse onun
bir anlamı var. İnsanlarla oksidosin diye bir hormon tespit edilmiş, bağlanma
hormonu var deniliyor. O yüzden insanlar bizi görmek istiyor önlerinde. ‘İmam
şey yaparsa cemaat daha büyüğünü yapar’ diye bir söz var ya bizde işte bundan
dolayı. Bu sorumluluk çok önemli. O yüzden bunun bilincinde olmalıyız. Örneğin
kadın ve erkek boşanır, ‘Allah’ın sevmediği halde izin verdiği tek helal varsa
o da boşanmadır’ diyor. Şurada iki insanın boşanmasıyla, bir imamın, müezzinin
boşanması aynı şeyler değildir. Onun bilincinde olmalıyız. Onun için bizim hem
şanslı bir tarafımız var, hem de şanssız bir tarafımız var. Kendimizi
tartmamız, bilmemiz lazım” ifadeleri kullandı.
“HERŞEYE RAĞMEN EN
SAĞLIKLI KURUMUMUZ AİLE”
Sözlerinin devamında ailenin önemine dikkat çeken Köse,
“Bütün dünyada ailede bir çözülme var. Hatta öyle ülkeler var ki yüzde 70’i
nikahsız yaşayan insanlar var. Sosyolojiye bir kavram girdi, tek ebeveynli
çocuklar diye. Çocuk annesi var babasını bilmiyor, babası var annesini
bilmiyor. Böyle bir trend var ama biz şuna sevinmeliyiz. Bizim ülkemizde
ailemiz hala en üstün, en güçlü kurumumuz. Evet boşanmalarda bir artış
gözüküyor, evlenme yaşı yükseliyor, evlenmeler gecikiyor ama buna rağmen en
sağlıklı kurumumuz ailemiz. Buna ne kadar şükretsek az. Bu gerçekten
sevindirici bir şey. Türkiye İstatistik Kurumu’nun istatistiklerine
baktığınızda en azından bazı istenmeyen şeyler olsa bile ailemiz yine de diğer
ülkelere bakınca iyi. O sebeple bundan sevinç duymalıyız. Kur’an-ı Kerim’de
cenab-ı hak aileyi kuran, aileyi yaşatan, ailede mutluluğu sağlayan üç temel
kavramdan bahsediyor. Eğer bir ailede üç şey varsa orada mutluluk vardır.
Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiği üzere bu dünyada başlayıp ahiret yurduna
gittiğinde Cenab-ı Hakkın onlar için görevlendirdiği özel melekler olacak, özel
içecekler olacak, tören gibi bir köşke alacaklar. Bu üç kavrama dayalı olarak
biz bunu sağlayabiliyoruz. Eğer bir ailede bu üç şeyden biri yoksa bilmek lazım
ki biri diğerine katlanıyordur eğer aile devam ediyorsa. Şimdi bunlar neler?”
dedi.
“RAHMET, MEVEDDET
VE SEKİNET”
Aileyi ayakta tutan üç önemli faktörü açıklayan Köse,
“Rahmet, meveddet ve sekinet. Aileyi kuran ve yaşatan üç temel kavram budur.
Rahmet, merhamet karı koca arasında olması gereken en temel değerdir. Rahmet
İslam’ın ana dinamiğidir. Karı koca arasında rahmet ve merhamet bu kadar
önemliyse rahmet ve merhamet ne demektir. Karı koca arasında merhamet acımak
demek değildir. Acımak incitici bir şeydir. Karı koca arasında bir birine
acıyor dediğiniz anda bu inciticidir. Oradaki ilişki yataydır, dikey değildir.
O zaman rahmet, nezaket ve zarafetle muamele etmek demektir. Kırıp dökmemek,
kaba saba, olmamak, zarif ve nazik olmaktır. Peygamber Efendimiz hayvanlara
bile ne kadar zarif davranıyordu. Ailelerde ne bu konulara dikkat etmeliyiz”
şeklinde konuştu.
Köse’ye konuşmasının ardından Müftü Celal Sürgeç ve
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekteteri Züver Çetinkaya tarafından
kente özgü bakır tepsi takdim edildi.
HABER-KAMERA: HACI
ALİ GÜNEÇIKAN
YORUMLAR