Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeleye ilişkin bir
soru üzerine Ünal, dünyanın daha önce de birçok salgın gördüğünü ancak bu
salgının insanoğlunun ortak bir riskle karşı karşıya kaldığı bir durum olduğunu
belirterek, "Her ülkenin hem ulusal ölçekte hem yerel ölçekte hem de
küresel ölçekte bu mücadelenin bir parçası olması gerekiyor." diye
konuştu.
Türkiye'nin komşularına ve diğer ülkelere yaptığı
yardımlara yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ünal, "Türkiye'nin
İtalya'ya, İspanya'ya... Önümüzdeki süreçte yani Kovid sonrası süreçte
kurulacak yeni dünyada Türkiye'nin güçlü bir şekilde yerini alacak olması da
Türkiye'nin bu anlamda sorumluluklarından bir tanesidir." dedi.
Ünal, bazı belediye başkanlarının görevli oldukları
pandemi kurulunda soruna çözüm bulmak yerine başka arayışlara girdiğini
belirterek, "Bu süreçte böylesine bir krizi kendi siyasetinin malzemesi
kim yaparsa bunun altında kalır." ifadesini kullandı.
Eski bir milletvekilinin bir tweetinde, "New York
Times'a demeç verdim Türkiye'de sağlık sisteminin çökmek üzere olduğunu
söyledim." ifadesini kullandığını hatırlatan Ünal, "Bu akıl tutulması
falan değil, bu kelimenin, sözün, insan olmanın bittiği bir yer burası."
dedi.
"Bunun adı
muhalefet değil"
Muhalefetin "65 yaş üzeri vatandaşlara kolonya ve
maske dağıtımında şahıs propagandası yapıldığına" yönelik eleştirilerinin
hatırlatılması üzerine Ünal,şu değerlendirmede bulundu:
"Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı. Anayasa'nın
104'üncü, 105'inci maddeleri açık bir şekilde cumhurbaşkanının kimi temsil
ettiğini, neyi temsil ettiğini, seçilmiş cumhurbaşkanının ve cumhurbaşkanlığı
forsunun neyi temsil ettiğini ifade ediyor. Bunun adı muhalefet değil çünkü
dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefet biçimi yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan yardım
kampanyasının toplumda birlik, beraberlik ve dayanışmayı perçinlemeyi
amaçladığını söyleyen Ünal, benzer uygulamaların farklı ülkelerde de
yapıldığını bildirdi.
Bazı çevrelerin, kampanyaya yönelik, "Zırnık
yok" dediğini hatırlatan Ünal, "Bu hastalıklı bir ruh hali. Bu bir
siyaset değil, buna eğer siyaset diyeceksek, 'Yıkım siyaseti' diyebiliriz. Ama
bunlar bir şeyin farkında değiller hepimiz aynı gemideyiz, aynı risk onlar için
de geçerli." dedi.
Türkiye'nin sağlık altyapısıyla son derece güçlü olduğunu
söyleyen Ünal, "Ama bakıyorsunuz Türkiye'den bir gazeteci müsveddesi şu
anda insanların sokakta kaldığını, hastanelerin insan kabul etmediğini New York
Times'ı arayıp Türkiye'yi şikayet edebiliyor. O yüzden bu dikkate alınması gereken,
üzerinde konuşulması gereken bir durum değil. Bu bir patolojinin, bir
psikopatolojinin sonucu. Bu da bence artık siyasetin konusu olmamalı ve bunları
biz konuşarak gündemimizi meşgul etmemeliyiz." ifadesine yer verdi.
"Hepimiz aynı
gemideyiz"
Türkiye'nin tedbir almakta geç kaldığına ilişkin
eleştirileri hatırlatan Ünal, Türkiye'nin ve diğer ülkelerin tedbir aldığı
tarihler ve vaka sayılarına ilişkin bilgi paylaştı.
Ünal, eleştirilerin doğru olmadığını belirterek,
"Bunlara şunu sormak gerekiyor neyi amaçlıyorsunuz, neyi hedefliyorsunuz?
Hepimiz aynı gemideyiz ve hepimiz insan olarak aynı mücadeleyi veriyoruz.
Hepimiz aynı ortak riskin altındayız. Türkiye başarısız olursa, hükümet
başarısız olursa, Recep Tayyip Erdoğan başarısız olursa ne olacak?" dedi.
Sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi halinde vaka sayısının
daha az olacağı yönündeki ifadelere ilişkin değerlendirmelerinin sorulması
üzerine Ünal, hem kamu hem de özel sektörde esnek çalışma modeline geçildiğini
hatırlattı.
İşverenin de vatandaşın da sorumluluğunu yerine getirmesi
gerektiğini belirten Ünal, "Şimdi bakıyorsunuz bir belediyenin garajında
otobüsler yatarken öbür taraftan insanlar otobüslerde üst üste yolculuk
yapıyorlarsa burada bu belediye sorumluluğunu yerine getirmiyor demektir."
ifadesini kullandı.
Sağlıkta şiddetin
engellemesine ilişkin yasa teklifi
TBMM Başkanlığına sunulan sağlıkta şiddetin
engellenmesine yönelik kanun teklifindeki sürece ilişkin değerlendirmelerinin
sorulması üzerine Ünal, şunları belirtti: "Bu sağlıkta şiddet yasasıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi ve
AK Parti'nin 8 Nisan 2020 tarihinde ortak hazırlanan bir kanun teklifleri ve
fakat 1 gün önce 7 Nisan'da bir CHP milletvekilinin de getirdiği bir kanun
teklif var. Türkiye Büyük Millet Meclisinde oylanan bir kanun teklifi değil,
bir önerge. CHP milletvekilinin 7 Nisan'da getirdiği kanun teklifinin
komisyonda görüşülmeden direkt Genel Kurul'a getirilmesinin önergesi oylanıyor.
Burayla ilgili ciddi bir dezenformasyon yaptılar."
Önerge sunulduğunda Genel Kurul'da CHP'den sadece 7
milletvekilinin bulunduğunu söyleyen Ünal, AK Parti ve MHP'nin sağlıkta
şiddetle ilgili kanun teklifinin zaten hazırlandığını bunun komisyonda
görüşülüp taraflarca da katkılarının alınıp Genel Kurula öyle getirilmesi
gerektiğini istediğini hatırlattı.
Ünal, "Bunun üzerine Cumhuriyet Halk Partisi yine bu
mesele üzerinden de siyasi rant devşirmek için 'AK Parti sağlıkta şiddet
yasasına karşı'... Hayır tam tersine, AK Parti ve MHP Cumhurbaşkanımızın
talimatıyla, Sağlık Bakanımızın çalışmalarıyla, AK Parti ve MHP grubunun
çalışmalarıyla 8 Nisan'da bu kanun teklifini hazırlandı ve şimdi bu kanun
teklifi komisyondan geçmeden Genel Kurul'a gelmez." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaptığının çok çirkin bir
davranış olduğunu ifade eden Ünal, "AK Parti CHP'nin sağlıkta şiddet
yasasına 'Hayır' demedi, AK Parti, CHP'li bir milletvekilinin alelusul,
alelacele hazırlayıp komisyondan kaçırarak Genel Kurul'a getirmek istediği bir
önergeyi reddetti. CHP de bu önergeye sahip çıkmadı." ifadesini kullandı.
Ünal, "Şöyle bir akılla karşı karşıyayız, hatırlayın
"Marmaray Projesi'ni Ecevit yaptı' diyen, ondan sonra diğer bazı projeleri
falanca yaptı diyen, 'Çin'den alınan ilaçların parasını Mustafa Kemal Atatürk
ödedi' diyen bir akılla karşı karşıyayız. Allah aşkına bu aklı ciddiye
aldığınız zaman sorumluluklarınızı, işlerinizi yerine getiremezsiniz, gerçek
gündeminizle ilgilenmeniz gerekirken bunların oluşturduğu çirkef gündemle
boğulur, işinizi yapamaz hale gelirsiniz." diye konuştu.
Ünal, AK Parti ve MHP gruplarının ortak bir kanun teklifi
hazırladıklarını, bunun Sağlık Komisyonunda görüşüleceğini ve Genel Kurul'a
getirileceğini bildirdi.
YORUMLAR