Alerji uzmanları, bebeğinde alerji tespit edilmemiş ancak
alerji olma ihtimaline karşı bazı besinleri tüketmekten uzak duran annelere
uyarıda bulundu.
Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği tarafından
düzenlenen Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Kongresi, Antalya'nın Belek
ilçesinde uluslararası düzeyde katılımla yapıldı.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, düzenlediği
basın toplantısında kongreye ilişkin bilgileri paylaştı.
Kongrede özellikle besin alerjilerinin masaya
yatırıldığını ifade eden Şekerel, "Bebeklerde anne sütü ile geçen
alerjiler yeni yaklaşımlarla tüm yönleriyle değerlendirildi. Bebeğinde
alerji olduğu ispat edilmemiş her annenin beslenmesine her zamanki devam
etmesi, bebeğin geleceğe hazırlanması için gerekli bir şarttır. 'Bebek alerji
olacak' diye besinleri anne diyetinden çıkarılması sadece anneye değil bebeğe
de zarar verir." dedi.
Prof. Şekerel, yaşamın ilk 4-6 ayında anne sütünün tek
başına bebeğin tüm beslenme ihtiyacını karşılayabilecek potansiyelde tek gıda
olduğunun bilindiğini ancak bağışıklık sistemi ile ilgilenenlerin yeni
ulaştıkları kanıtların anne sütünün değerini ve önemini daha da artırdığını
vurguladı.
Besin alerjilerinin bebeğin o besini tüketmeden dahi
görülebildiğine dikkati çeken Şekerel, anne sütü alan bebeklerde annenin
tükettiği besinlerin anne sütü aracılığı ile bebeğe geçerek alerjik tepkilere
yol açabildiğini bu durumda hekimlerin anneden, anne sütü verdiği sürece o
alerjik besini tüketmemesini isteyebildiklerini belirtti.
Şekerel, annenin tükettiği besinin bebekte alerjik
tepkiye neden olduğunun mutlaka kanıtlanmasını gerektiğinin altını çizerek, bu
kararın alerji ve immünoloji uzmanlarının alanına girdiğini ve bu zor karar
için de ayrıntılı testlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Bu durumun bebeğini emziren annelerin, emzirdikleri süre
içinde diğer alerjik potansiyeli yüksek gıdalardan uzak durması anlamına
gelmediğini ifade eden Şekerel, şu bilgileri aktardı:
"Annenin tükettiği besinlerin emzirme aracılığı ile
bebeğe geçişi gerekli ve şart olan bir işleyiş, bir fizyolojik sistem. Bu
sayede bebeğin sindirim ve bağışıklık sistemi anne sütü ile beslendiği süre
boyunca yavaş yavaş ek gıda alacağı güne hazırlanıyor.
Fizyolojik sistem bebeğin ek gıdaya başladığında
birdenbire hiç bilmediği tanımadığı bir şeyle yüksek miktarda karşılaşmasını
istemiyor ve onu yavaş yavaş hazırlıyor. Bebeğin sindirim sistemine ulaşan
gıdalar anne sütü aracılığıyla bebeğin sindirme kapasitesinin artışına yol
açıyor. Diğer yandan sindirim sitemimizdeki bağışıklık sistemi hücreleri vücuda
ait olmayan besin proteinlerine karşı toleranslı davranmayı öğreniyorlar.
Alerjiyi işte bu toleransın gelişmemesi olarak tanımlıyoruz."
Anne sütü bebeğin
bağışıklığını geleceğe hazırlıyor
Her sağlıklı bebeğin sindirim sitemine, annenin tükettiği
besinlerin anne sütü ile iletilmesini yaşaması gerektiğine işaret eden Şekerel,
"Anneler bebeklerini emzirirken sadece bebeklerinin karınlarını doyurmuş
olmuyorlar, fark etmeden bebeklerinin sindirim ve bağışıklık sistemlerini
geleceğe hazırlamış da oluyorlar. Emzirmenin mükemmelliğinin ve
gerekliliğinin yüzlerce nedeni var. Bu durum bağışıklık sistemi ile
ilgilenenlerin alanına giren ve yeni keşfedilen özelliklerden sadece
biri." ifadelerini kullandı.
Son yıllarda bilim adamlarının besin alerjisinin
gelişimini engellemeye yönelik çabalarının devam ettiğini dile getiren Şekerel,
şunları kaydetti: "Uzun yıllar, Dünya Sağlık Örgütünün de önerileri
doğrultusunda, 'yaşamın erken döneminde alerjik besinlerin bebeğe
tükettirilmemesi' şeklinde bir yaklaşım uygulanmıştı. Ancak son araştırmalar,
bu yaklaşımın tolerans gelişimine engel olarak besin alerjilerinde artışa neden
olduğunu gösterdi. O yüzden 'riskli bebeklerde alerjik besinlere çok gecikmeden
başlanması' şeklinde bir eğilim oluştu. Bu sebeple gereksiz yapılan diyetlerin
ve kaçınmaların risksiz olmadığının hatırlanması gerekiyor. Diyetten
alerjik besinleri çıkartırken hem anneye hem de bebeğe zarar verilebildiğini
hatırlamamız gerekiyor. Böylesi bir karar ciddi sonuçları olabilir ve bunun
için mutlaka Alerji ve İmmünoloji uzmanı görüşü almak gerekiyor. Bebeğinde
alerji olduğu ispat edilmemiş her annenin beslenmesine her zamanki devam
etmesi, bebeğin geleceğe hazırlanması için gerekli bir şarttır. Bebeğinde
alerji olacak diye besinleri anne diyetinden çıkarılması sadece anneye değil
bebeğe de zarar verir.
Annelere şu tavsiyeyi vermek isterim; sizden bir besini
diyetinizden çıkartmanız isteniyorsa bunu hem kendi sağlığınız hem de
bebeğinizin sağlığı için mutlaka sorgulayın. Başka bir yolunun olup olmadığını,
bunun kanıta dayanıp dayanmadığını sorgulayın, araştırın. Bebeğinizin
geleceğini korkularımızın değil umutlarımızın yeşerteceğini unutmayın."
Kullanım alanı
genişleyen ilaçlar tartışıldı
Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Kongresi Başkanı Prof.
Dr. Aytül Sin de kongreye ilişkin detayları paylaştı.
Kongre bilimsel programını çocuk alerji ve immünoloji
uzmanları ile erişkin alerji ve immünoloji uzmanlarından oluşan 35 kişilik bir
ekibin hazırladığını aktaran Sin, yurt dışından 6 bilim insanının da
konuşmacı olarak kongreye katıldığını dile getirdi.
Kongrenin düzenlenmeye başladığı 1993'ten bu yana hem
çocuk hem de erişkin alerji ve immünoloji uzmanlarını bir araya getirdiğini
anlatan Sin, "Hem alerjik hastalıklar hem de genetik olarak bağışıklık
sisteminin az çalışması sonucu oluşan immünolojik hastalıklar, çocuklukta
başlar ve erişkin yaşlarda devam eder. Oluşum mekanizmaları, tanı ve tedavileri
hem çocuklarda hem erişkinlerde çoğunlukla ortaktır. Bu nedenle, bilgilerin
ortak platformlarda tartışılmasının yararı büyüktür." diye konuştu.
Kongrede alerjik hastalıkların oluşum mekanizmaları,
tanısı, klinik özellikleri, tedavileri, korunma yöntemlerinin öncelikli
konuşulan konu başlıkları arasında yer aldığına değinen Sin, kullanıma yeni
giren veya kullanım alanı genişleyen ilaçların da kongrede tartışıldığını
anlattı.
Prof. Dr. Sin, kongrede sunulan çok merkezli bir
araştırmada, astımlı çocuklarda tedavinin yeterince yapılamamasının okul
devamsızlığı ve derslerdeki başarıyı etkilediği yönünde sonuçların
bildirildiğine dikkati çekerek, kongrede tartışılan diğer konulara ilişkin,
"İnek sütü alerjisi olan çocuklarda alternatif içecekler diğer bir
araştırmanın başlığıydı ve katılımcılar tarafından tartışıldı. Astımda tedaviye
yeni giren ilaçların, kullanımları sonrası hastalık kontrolü üzerindeki
etkilerine dair yapılan klinik çalışmaların verileri paylaşıldı." dedi. (AA)
YORUMLAR