Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, psikiyatrik hastalıklarda
yatarak tedavinin özellikle alevlenme dönemlerinde hastalığın kontrolünü
sağlama açısından önemli olduğunu vurguladı.
Hastane ortamında
tedavi şart
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, özellikle depresyon,
bipolar bozukluk ve şizofreni gibi hastalıklarda depresif ruh hali ya da aşırı
sinirlilik, öfkelilik, şüphecilik, saldırgan davranışlar, ağır uyku-iştah
bozukluğu, kendine ya da başkalarına zarar verme riski, tedavi reddi gibi
durumlarda hastanın acil olarak kontrollü bir ortamda tutulması ve güçlü bir
tedaviyle belirtilerin hızla yatıştırılması gerektiğini söyledi.
Bu tedavinin ancak hastane ortamında sağlanabileceğini
ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, benzer nedenlerle doğum sonrası
depresyon, ağır kaygı bozukluğu, ağır şiddette seyreden obsesif kompulsif
bozukluk, panik bozukluğu, yeme bozukluğu, madde kullanımına bağlı zehirlenme
ya da diğer psikiyatrik durumlarda da yatarak tedavinin gerekli olduğunu ifade
etti.
Etkin tedavi planı
yapılıyor
Tıbbın her alanında olduğu gibi, psikiyatrik
hastalıklarda da erken tanının önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra
Baripoğlu, bir an önce etkin tedavi planının çizilmesi gerektiğini vurguladı.
Erken tanının hastalığın bireyin yaşam kalitesine vereceği zararın en aza
indirgenmesi açısından önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu,
“Erken ve doğru tanı koyabilmek ve ilk başvuruda her hastanın aynı kalitede
hizmet alabilmesini sağlamak için oluşturduğumuz klinik yol haritalarını
kullanıyoruz” dedi.
Ayrıntılı klinik değerlendirmeyi içeren doktor
muayenesini takiben kişinin biyolojik ve psikolojik özellikleri hakkında
detaylı bilgi veren testler, ayrıntılı kan tahlilleri, QEEG, MR gibi beyin
görüntüleme tekniklerinin yapıldığını ifade eden Baripoğlu, hastanın
kullanmakta olduğu ilaçların kandaki düzeylerinin de ölçüldüğünü ve bu
tetkiklerden elde edilen veriler ışığında multidisipliner tedavi planı
çizildiğini söyledi.
Hastaneye yatış en
son tercih ediliyor
Psikiyatrik tedavinin hedefinin, hastanın günlük yaşamı
içinde, işlevselliğinin en üst düzeyde olmasını sağlamak ve tedaviyi
sonlandırarak bir daha gerek duyulmamasını sağlamak olduğunu belirten Yrd. Doç.
Dr. Semra Baripoğlu, “Hastaneye yatış en son tercih edilecek, mutlak zorunluluk
halinde alınan bir karardır. Ancak her zor karar gibi, gerekli durumda alınmalı
ve alındığında da mutlaka uygulanmalıdır. Aksi durumda hastanın ve/veya
etrafındaki kişilerin zarar görmesi kaçınılmazdır” dedi.
Yatarak tedavi
hasta güvenliğini sağlıyor
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, yatarak tedavinin, ağır
bir hastalık tablosunun 24 saat tıbbi takip altında, hasta güvenliğinin
sağlandığı, en güçlü tedavilerin uygulanabildiği bir ortamda, en hızlı şekilde
yatıştırılmasına olanak sağladığı için önemli olduğunun altını çizdi.
İleri tedavi
yöntemleri uygulanıyor
Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, psikiyatrik hastalıkların
tanı ve tedavi aşamalarında NPİSTANBUL Beyin Hastanesinde uygulanan ileri
tedavi yöntemleri hakkında da şu bilgileri verdi:
Bilgisayarlı EEG (QEEG,
beyin haritalama): Beyin fizyolojisi hakkında veri sağlıyor.
Beyin MR’ı ve Beyin Tomografisi: Hastaların rutin
değerlendirmesinde kullanılan çok yararlı, hayati risk barındıran psikiyatri
dışı ya da ilişkili nörolojik hastalıkların tespit edilmesini sağlayan tanı
araçlarıdır.
Farmakogenetik
İnceleme: Hastaların kullanmakta olduğu hemen tüm psikiyatrik ilaçların kan
düzeylerine başlangıçta ve takip sürecinde bakarak (Tedavisel İlaç
Monitorizasyonu-TDM) tedavi etkinliğini, hastanın tedavi uyumunu değerlendirme
olanağı sağlıyor.
Farmakogenetik
Test: İlaç kan düzeylerinde ciddi bir uyumsuzluk olduğunda, daha ileri bir
tetkik olarak hastanın ilaç metabolizması ile ilgili genetik yapısı hakkında
bilgi alma ve kişiye özel tedavi planlama olanağı sağlanıyor.
tTMU- dTMU (Derin
TMU): Tedaviye dirençli depresyon başta olmak üzere bazı psikiyatrik
olguların tedavisinde etkinliği bilimsel çalışmalarla giderek daha çok
gösterilen uygulamadır.
Derin TMU: Beynin daha derin yapılarına etki etmesini
sağlayan başlığı ile tedavi başarısı artmaktadır. Derin TMU yöntemi,
alkol-sigara-kokain bağımlılığı, OKB ve kronik ağrı gibi hastalıklarda
uygulanıyor.
Ketamin İnfüzyon
Tedavisi: Bilimsel çalışmalarda Ketamin adlı anestezik ilacın ‘tedaviye
dirençli depresyon’ olgularında damardan verilmesi yoluyla hastalık
belirtilerinde gerileme sağladığı görülmüş ve kullanımı tüm dünyada hızla
yaygınlaşmıştır. Bu yöntemle ‘yaşayan için son derece ıstırap verici’ olan
depresyon belirtilerinin gerilemesi anlamında yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
Mikrouyarım
Tedavileri (TDCS, KET, MET): Tedavilerin çalışma prensibi, alın bölgesine
ya da kulak memesine yerleştirilen elektrotlar ile çok düşük yoğunluklu doğru
akım uygulamasıdır. Uygulamalar bazı nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda (depresyon,
anksiyete, akut ve kronik ağrı, demans, inme sonrası rehabilitasyon, madde
bağımlılığı vb.) ilaç tedavisine yardımcı olarak kullanılmaktadır.
YORUMLAR