ÜNİVERSİTEYİ DESPOT
DÜZENLE Mİ YÖNETECEKSİN
“Memur Sen’e Davet Tercih Evet Kahramanmaraş Buluşması” için
Kahramanmaraş’a gelen Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 18 Mart akşamı Mehmet
Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde halka seslendi. Konuşması esnasında salonda asılı
bulunan “15 Temmuz’un Nöbetçisi, 16 Nisan'ın Evet’çisi, Rektörün Ret’çisiyiz”
yazılı pankartı gören Yalçın, Üniversite Rektörünü İstanbul Üniversitesi Eski
Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve YÖK Eski Başkanı Kemal Gürüz’e benzetti. Genel
Başkan Ali Yalçın, “Orada bir pankart var: 15 Temmuz’un Nöbetçisi, 16 Nisan'ın
Evet’çisi, Rektörün Ret’çisiyiz, diyor. Kahramanmaraş'ta Sütçü İmam
Üniversitesi Rektörü, sağ olsun Kemal Alemdaroğlu’nu ve Kemal Gürüz’ü
aratmıyor. Kahramanmaraş'ta bu süreçte en önemli sorulan bilmece; dışı yeşil
içi kırmızı, bil bakalım bu kimin kızı, bilmecesi! Kime özeniyorsun kardeşim!
Kime özeniyorsun! Üniversiteyi o despot düzeninle mi yöneteceksin” dedi.
SENİ ATAYAN O İLDE
HUZUR OLSUN DİYE ORAYA KOYDU
KSÜ Rektörü Deveci’nin Memur Sen üyelerine ceza vermek için
elinden geldiğini yaptığını belirten Yalçın, şöyle konuştu: “Herkese mi ceza
vereceksin? Kendini yarı imam tanrısı mı zannediyorsun? Çalışma barışını
bozarak üniversitede terör estirerek gidebileceğin yol mu var zannediyorsun?
Seni atayan irade seninle o ülkede huzur olsun, o ilde huzur olsun, o ülkeye
huzur gelsin diye seni oraya koydu. Dolayısıyla o irade bu ülke için ter dökerken;
sen üniversite çalışanlarına ter döktürmenin bu ilin hakkı olmadığını bu ilin
payına düşen şey olmadığını bilmelisin! Bunu yapanları tarih hayırla yâd
etmiyor. Kemal Gürüz’ü Kemal Alemdaroğlu'nu Ferit Berna'yı bu ülke hayırla yâd
etmiyor. Onun için ne yaptığını fark et! Bir insan hakkında bir kişi iyi cümle
kurmaz mı?”
MEMUR SEN’E DAVET
TERCİH EVET
Çanakkale Zaferinin
102 yıl dönümünde Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemini anlatan Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Neden “Evet” dediklerini
açıkladı.
Türkiye’nin hiç yaşamadığı kadar travma yaşadığını belirten
Yalçın, “Özal'la tartışmalar, Özal'ın Demirel ile tartışması, Demirel'in
darbecilerle bu ülkede cuntacılar ile oynaşması ve 28 Şubat darbesini bu ülkeye
yaşatması… Peşinden Necdet Sezer'in gelerek bu ülkede Cumhurbaşkanlığı nasıl
yapılmazı göstermesi, Abdullah Gül'ün köşke çıkma ihtimali denildiğinde kalın
gözlü adamın Türk filmlerinde çıkıp; ‘siz kardeşsiniz evlenemezsiniz’ dediği
gibi 367 var olmaz öyle şey, dercesine hukuku katletmesi… Sürecinin tıkanması,
ülkenin seçime gitmesi ve Cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin ilavenin
halk tarafından onaylanmasından sonra; 5 yıl mı olacak 7 yıl mı olacak diye
yeniden tartışmaların başlatılması, -e muhtıralar, Cumhuriyet mitingleri,
Ulusal Birlik Hareketleri, gezisi, 17-25’i fetö'sü, 8 Ekim’i ve Nihayet 15
Temmuz'u… Bu ülke yaşayabileceği bütün krizleri yaşamıştır. Parlamenter sistem
bu ülkede hep kriz getirmiş ,ekonomik sistem bir türlü toparlanamamıştır” dedi.
MEMUR SEN KRAL ÇIPLAK
DEMEYİ BAŞARMIŞTIR
Memur Sen’in doğruluk
ve dürüstlükten hiçbir zaman taviz vermediğini dile getiren Yalçın, “Bu
ülkede her 10 yılda bir darbe sistematiğini harekete geçirmekte 2002'den sonra
zorlananlar; 19 defa, son ekonomik darbe girişimini de sayarsınız 9 defa zemini
yokladı. Ve yeni bir darbeyi gerçekleştirmeye çalıştığı bütün süreçlerde darbekıran
görevi görmüş, kral Çıplak demiş bir teşkilatız. 28 Şubat’ta 18 bin üyemiz
vardı. Karşı koyamadılar, sesimizi yükselttik. Canımız yandı ama bugün 1 milyon
üyemiz var. Alanı inletiriz; ama sizlere müsaade etmeyiz. Tekerine çomak sokar
oyunu bozarız, demiş bir teşkilatımız var. Onun için bu teşkilatın bu ülkeye
kattığı katma değer gelecek nesiller tarafından çok daha net olarak
anlaşılacaktır” şeklinde konuştu.
MEMUR SEN
SENDİKACILIĞA YENİ BİR TARİF GETİRDİ
Memur Sen’in hiçbir
zaman kutuplaştırıcı bir politika izlemediğini kaydeden Memur Sen Genel Başkanı
şunları söyledi: “Memur Sen demek; yasal haklarla helal haklar arasındaki
makası birleştirmek demek. Memur-sen demek; memnu haklarla meşru hakları
çalışanla buluşturmak demektir. Memur Sen demek; yeni bir sayfa açmak,
sendikacılığa yeni bir tarif getirmek demektir. Memur Sen demek; sendikacılığı
öyle bir zihniyetin sopası ya da korsan gemilerin limanı olarak yapan, esnafın
camı, kaldırım taşı, milletin arabasıyla sorunu olan şiddetten, terörden,
enerjiden arındırmak ya da antidemokratik süreçleri devletin derini ile çukuru
ile barışıkcasına, mesaj verircesine bize üye olursanız güvendesiniz diye
masalara bildiri dağıtan devletin ileri karakolu olmaya zorlanan aymazların elinden
bu uğraş alanını temizlemeye almak ikame etmek demektir. Ve yeni bir abideyi ortaya
çıkarmak demektir.”
Memur Sen’in üye hedefinin 1 milyon 111 bin 111 olduğunu
vurgulayan Başkan Yalçın, “Bir çekirdekten bir filizi, bir filizle bir fidanı,
bir fidanla bir çınarı, bir çınarla bir ormanı düşleyerek çıkılan yolculuk; 1’lerle
başladı. 11 oldu. 111 oldu. Bin 111 oldu. 111 bin 111 oldu. 1 milyonu aştı ve
2017 yılının 15 Mayıs’ı itibariyle 1 milyon 111 bin 111 için yola yeniden
seferber olduk. Teşkilatın liderlerine enerji verecek, üye katacak, bereketi
büyütecek bütün gönül erlerine yürekten teşekkür ediyoruz.”
Bu iş size göre değil diyenlere cevap veren Yalçın, şu
açıklamalarda bulundu: “Bugün gelinen noktada başlangıçtaki niyetin halis olması,
ilkelerin sabit olması dolayısıyla mesafe almış, 11 hizmet kolunun tamamında
yetkili olarak; Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanlığını uhdesinde
bulunduran, 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisinin
emeklisi olmak üzere; 5 milyon 100 bin insan için toplu sözleşme masasına
oturan, 4 kişilik aileyi baz alırsak 20 milyon insanın iki yılda bir ekranlara
kilitlendiği ve 2 yıla ilişkin gelir artışını beklediği süreci yöneten bir
cesarete, berekete kavuşmuştur. Onun için bu teşkilatı bugünlere taşıyan ahirete
intikal etmiş büyüklerimizin tamamına rahmet diliyorum. Bu teşkilatın bugünlere
gelmesinde ter akıtan teşkilatımızın kuruluşundan bugüne emek veren bütün
liderlerimize, bütün teşkilat yöneticilerine, gönül erlerine ayrı ayrı teşekkür
ediyorum.”
BU ÜLKENİN SİVİL
ANAYASA İHTİYACI VAR
Kendi gündemlerine ilişkin çalışmaları ihmal etmeksizin
sürdürdüklerini aktaran Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin sivil
bir anayasaya ihtiyacı olduğunu her zaman söylediklerini belirterek
açıklamasını şöyle devam etti: “Referandum tarihinden 2 ay önce daha
cumhurbaşkanı düzenlemeyi onaylamadan Memur Sen ailesi bu sürece ilişkin inisiyatif
almış ve alana inerek ‘Memur-Sen'e Davet Tercihimiz Evet’ yaklaşımı ile 81 il,
100 büyük ilçeyi merkez kabul ederek; geri kalan tüm teşkilatları talimatlandırarak
besmeleyi çekmiş ve alana inmiştir. Bunu Memur-Sen ailesi geçen yıl tam da bu
zamanlarda ülkenin seçimlerden çıktığı zeminden sonra bu ülkenin en büyük
ihtiyacı yeni bir sivil anayasadır, diyerek 16 büyük kuruluşu Memur Sen’de
misafir edip Yürütme Kurulunu oluşturduğu ve Türkiye Anayasa Platformu diye 360
kuruluşun katıldığı Türkiye'nin öncü reformlarına başkanlık ederek Cumhurbaşkanının
katıldığı 3 bin kişilik programa start vermiş ve anayasa değiştirilsin diye
kamuoyu oluşturmak için elini taşın altına koymuştur.”
MEMUR SEN AİLESİ BU
SÜRECE KAYITSIZ KALAMAZ
35 yıldır darbe anayasasının üzerinden yapılan
değişikliklere rağmen çok fazla bir anlam ifade etmediğini anlatan Yalçın, ilk
defa sistem değişikliği denilebilecek köklü bir değişiklik fırsatının doğduğunu
bildirerek şunları kaydetti: “Onun için Memur Sen ailesi bu sürece kayıtsız
kalamaz. Bize bu siyasilerin işi, partilerin alanına neden giriyorsunuz, diye
yanılsama üzerinden cümleler kuranlar görüyorum. Hayır, referandum konusu
sadece siyasi partilerin işi değildir. Örgütlü kitlelerin, sivil toplumun,
halkın, herkesin işidir. Çünkü bu bir partiler arası seçim değil. Biz, nasıl
2010 referandumunda toplu sözleşmeye, toplumsal sözleşmeye evet diye meydana
indiysek; bu referandum sürecinde inisiyatif almamazlık bizim sahip olduğumuz
entelektüel kapasiteye, bu teşkilatın akademik seviyesine hakaret olur. Çünkü
bu teşkilat sıradan bir teşkilat değil.”
Konuşmasında koalisyon dönemlerinin rezilliğine dikkat çeken
Yalçın, “Bir: 7 Haziran-1 Kasım dönemleri arası, iki: 15 Temmuz işgal hareketi!
7 Haziran ve 1 Kasım arasında biz, bu koalisyon dönemleri ne kadar berbat bir
şey, dediğimizde anlamayanlar, bu ülkede kurban eti dağıtan çocukları katletme
talimatı veren ve bugün hapiste ceza çekenlerin o krizden varlık elde ettiğini
yaşadılar ve gördüler. Onun için bu ülke bu tip krizlerde kaybetti. Ekonomi
örselendi, dibe vurdu. Türkiye'deki grafiğe bakın! Cumhuriyet mitingleri,
gezisi, 17-25’i hepsi ülkeyi örseledi. Üçüncü havalimanını yapan Nihat Özdemir,
gezi hadisesi yaşanmasaydı bugün kişi başına düşen milli gelir 15 bin dolardı,
diyor. Gezi hadisesinin ülkeye verdiği fatura sıradan değil.”
KILIÇ: NECDET SEZER
HÜKÜMETLERİ ÇALIŞTIRMADI
Selamlama konuşması yapmak üzere kürsüye gelen AK Parti
Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, Cumhurbaşkanı ile hükümetler arasındaki
uyumsuzluklara dikkat çekti. Kılıç, şöyle konuştu: “Çok önemli günlerin ve
değişimin arifesindeyiz. Bir batılının deyişi ile şunca bunca çapayla Osmanlı
Devleti'ni yıktık, çabamıza da değdi diyor. Osmanlı Devleti kolay yıkılmadı. 10
cephede, 45 sene aralıksız savaşarak yıkıldı. Fakat ülkemiz harabe oldu,
milletimiz yorgun düştü. O arada bize Sevr’i dayattılar. Lozan'a razı ettiler.
Lozan'a razı olduğumuzda; o günkü topraklarımız 4 kat küçülmüştü. Ardından Cumhuriyetimizi
kurduk. Rejimimizin adı cumhuriyettir. Değişmemiştir ve değişmeyecektir. Fakat harabe
ülkemizde, yorgun milletimize bir sistem dayattılar. Bu sistem içerisinde
yıllar yılı tek parti yönetimi seçimi yoktu. 46’da bir seçim: açık oy, gizli
tasnif. Sonra yeter söz milletin sloganıyla milletimiz iktidara geldi; fakat o
gün ve ondan sonra muktedir olamadı.” 90 küsur yıllık süre içerisinde bu milletin
4 büyük kıtlık, 4 darbe, 3 kriz, 2 muhtıra ve 1 darbe teşebbüsü ile yüz yüze kaldığını
kaydeden Milletvekili Kılıç, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Acı tecrübeler
yaşadık. Nispi temsil denildi. Nispi temsil koalisyonlara, devalüasyonlara,
krizlere, kuyruklara, yokluklara yeniden darbelere sebep oldu. Arkadan 80
darbesinden sonra darbecilerin hazırladığı anayasada milletin iradesi
bölünmesin, güçlü bir irade gelsin sloganıyla yola çıktılar. Ama cumhurbaşkanlarına
kral yetkisi verdiler. Ahmet Necdet Sezer tek başına hükümetleri çalıştırmadı ve
o da bir tecrübe oldu milletimiz için! En sonunda 9 gün komisyonda, 13 gün de Genel
Kurulda yeni anayasa değişikliğinin, ki olmazsa olmazımızdır, 18 maddesini
bütün gerekçeleri ile müzakere ettik. Canhıraşhane bir şekilde mücadeleyle,
milletimizin önüne getirdik. Yeter söz de karar da irade de milletindir, mühür
milletin elindedir, dedik. İşte bu anlamda çok özel çok önemli günlerin arifesindeyiz.
Çalışmalarımız, gayretlerimiz, çok makbule geçecektir. Allah da razı olacak,
milletimiz de razı olacak, mazlum insanlık, gönül coğrafyamız ve İslam alemi de
bu ve buna benzer çalışmalarımızdan razı olacaktır.”
YANBAZ: SENDİKACILIĞI
KARDEŞLİK HAREKETİNE ÇEVİRDİK!
Memur Sen kurulmadan önce sendikacılık adı altında
Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalıştıklarını ifade eden Memur Sen Genel Başkan
Yardımcısı Büro Memur Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, sendikacılığı kardeşlik
hareketine çevirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Memur Sen, sendikacılığa
girmeden önce maalesef Türkiye'de sendikacılık adına ötekileştirme,
emperyalizmin ekmeğine yağ sürme adına sendikacılık yapılıyordu. Bunun üzerine
inşa edilmiş sendikacılığı, insanlara sendikacılık sendikal hareket olarak dayatıyorlardı.
Sokaklardaki çiçekleri sökmeyi, belediyenin yapmış olduğu taşları atmayı,
bankayı yıkmayı, şuna buna çatmayı sendikacılık olarak yapanlara inat biz sendikacılığı
bir kardeşlik hareketine çevirdik. Allah'a şükürler olsun bizim güneşimizle
aydınlandık. Ve geldiğimiz noktada 1 Milyon üye ile sendikacılık tarihinin en
gelişmiş, Türkiye'nin en büyük konfederasyonu, Ortadoğu'nun en büyük konfederasyonu,
Allah'ın izniyle de dünyaya ışık saçan en büyük konfederasyon olarak
hareketimizi devam ettireceğiz. Memur Sen olmadan neredeydik. Memur Sen’le beraber
nerelere geldiğimizi de hepimiz hep birlikte yaşadık.” 2013-2015 toplu
sözleşmelerinde yüzlerce kazanımlara imza attıklarını kaydeden Yanbaz, “Bizden önce
bin 300 TL emekli ikramiyelere mahkûm edilen emeklilerimizin 2 bin TL civarında
2017 Mart itibariyle en düşük devlet memuru emeklisine çıkarttık. İkramiyelerimizle
neredeyse dalga geçerlerdi? 35 lira ikramiye alan tabiri caizse şükrederdi. Ama
bugün geldiğimiz noktada 70 bin 100 bin 115 binlerde ikramiyeler almaya
başladılar. Bunların tamamını Memur Sen'in imzalarıyla, Memur Sen'in kazanımlarıyla
inşa ettik. Kadınlarımızın haklarını hukukunu hiçe sayarlar, sadece pazarlarlar,
sömürürler. Ancak kadınlar için masaya oturduklarında hiçbir şey yapmazlardı. Memur
Sen’le beraber annelerimizin analık izinleri, süt izinleri, engelli çocuğu olan
annelerimizin pozitif ayrımcılığa tabi tutulmasına bizler imza attık. Bizler
kazandık. Allah'a şükürler olsun Memur Sen’le beraber memur sendikacılığı
bambaşka ivmeler kazandı. 2015 toplu sözleşmesinde 213 kazanıma imza atarak
Türkiye'de sendikacılık icat edildikten bu yana en büyük, en güzel gelişmeleri,
toplu sözleşmelerimizi imzaladık. Önümüzde üç önemli ay var: Nisan ayı, mayıs
ayı ve İnşallah Ağustos ayında yapacağımız toplu sözleşmeyi kapsayan ağustos
ayı! Nisan ayında milletimize olan borcumuzu hep birlikte ödeyeceğiz. 16
Nisan'da Evet’lerimizi verip emperyalizme bir daha dur diyeceğiz. Bu ülke bizimdir,
diyeceğiz. Yedirmeyiz, diyeceğiz. Yıktırmayız, diyeceğiz. Hep beraber
sahipleneceğiz. Evet’lerle patlatacağız İnşallah sandıkları” şeklinde konuştu.
AYDIN: HER ZAMAN
MİLLETİMİZİN YANINDA SAF TUTTUK!
Programın açılış konuşmasını yapan Memur Sen Kahramanmaraş İl Başkanı Abdülaziz Aydın, görevlerinin kamu çalışanlarının haklı menfaat taleplerini iletmek olduğunu ifade ederek; şöyle konuştu: Milletimizin değerlerinin içinde oluşan fikirlerin eylemle buluşmasını, teşkilatla güçlendirilmesini amaçlıyoruz. Bunun yolu da sendikal örgütlenmelerden geçer, diyen kurucu genel başkanımız, Mehmet Akif İnan’ı rahmetle anıyorum. Kahramanmaraş Memur Sen temsilciliği olarak 2 bin üyemizle genel merkezimizin ortaya koyduğu değerler etrafında mücadele ediyoruz. Her zaman milli iradenin ve milli değerlerimizin savunucusu olduk. Her daim milletimizin yanında saf tuttuk. Üyelerimizden gelen maddi ve manevi talepleri makul olan kazanımlarla karşılamaya çalıştık. Birçok salon programları yaptık. Alanlarda fikir paydaşlarımızla birlikte eylemler yaptık. Basın açıklamaları düzenledik. Bugün bu salona sığmayan dost ve üyelerimizin güçlü desteğiyle 2016 yılının en dinamik 1 Mayıs programını ilimizde gerçekleştirdik.” Memur Sen Genel Merkezinin belirlediği 1 milyon 111 bin 111 hedefine ulaşacaklarına olan inancının tam olduğunu vurgulayan Aydın, şu ifadelere yer verdi: “Bundan sonra inanç ve şuurla geçmişimizi, hedeflerimizle geleceğimizi bugünden kuşanıp yolumuza daha emin adımlarla yürüyeceğiz. Gelecekten asla vazgeçmeyeceğiz. Memur Sen'in uluslararası alanda 55 ülke, 125 sendika ile yaptığı işbirliği protokolü bizleri ziyadesiyle heyecanlandırmaktadır. Genel merkezimizin oluşturmaya çalıştığı nüve tekamüle erdiğinde, toprağa atılan tohum cam bulup filizlendiğinde, kireçle çizilen sınırlar ortadan kalktığında gün gelecek; Memur Sen, İslam ve Türk dünyası emek örgütlerinin ana karargâh merkezi olacak. Gün gelecek bu salondaki sıkılan yumruk Berlin'i, Rotterdam'ı hizaya geçirip titretecek. Ve gün gelecek hakkı üstün tutanlar muhakkak galip gelecek. Yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulacak.”
(HABER-FOTO: KENAN ONARAN & KAYNAK: KAHRAMANMARAŞ'TA BUGÜN GAZETESİ)
YORUMLAR