Alerjik rinit şikayetinin insanların yaklaşık 3’te
birinde olduğuna dikkat çeken Atlı, bu hastalığın görülme dönemine göre iki
gruba ayrıldığını, Perinal Alerjik Rinit’in her mevsimde görülebileceğini,
Alerjik Rinit’in ise İlkbahar ve Sonbahar gibi geçiş dönemlerinde görüldüğünü
dile getirdi.
HER MEVSİM BU
HASTAĞLIĞA DİKKAT ETMEK GEREKİR
En sık görülenin ise mevsimsel Alerjik Rinit’in olduğuna
vurgu yapan Atlı şöyle konuştu; “O halde özellikle ilkbahar ve sonbahar
dönemlerinde Alerjik Rinitten kendimizi korumak gerekmektedir. Çünkü Alerjik
Rinit bir taraftan burun akıntısı, burunda kaşıntı, hapşuruk, öksürük gibi
şikayetlerle toplum içinde rahatsızlık yaratırken öbür yandan vücut direncini
düşürerek Üst Solunum Yolları Hastalıklarına davetiye çıkarır. Ayrıca bizim
yaşadığımız bölge çok rüzgârlı olduğu için bizim bölgemizde Alerjik Rinit daha
fazla görülmektedir.
AŞI HER ZAMAN ÇARE
OLMAYABİLİYOR
Alerjik rinitten tamamen kurtulmak eğer vücudun allerjen
kabul ettiği madde tespit edilebilirse aşılama(Desansibilizasyon) yoluyla
mümkün olabilmektedir. Ancak bu her zaman mümkün olamamaktadır. Zira hem her
zaman alerjen madde tespit edilememekte hem de bu maddenin aşısı bulunmamaktadır.
Tespit edilebilen ve buna karşı aşı geliştirilebilmiş ancak 50 civarında
alerjen ve aşı bulunabilmiştir. Oysa dünya yüzeyinde milyonlarca alerjen var.
Bu nedenle aşılama yöntemiyle çoğu zaman Alerjiyi tedavi etmek mümkün
olamamaktadır.”
ALERJİSİ OLANLAR
TÜYLÜ EŞYALARDAN UZAK DURMALI
Alerjiden korunmak için alınacak tedbirlerle ilgili de
vatandaşları bilgilendiren Atlı açıklamasını şöyle sürdürdü, “Bunun için evde
yünlü halı, kilim, yatak, yorgan, yastık, kazak gibi şeyler bulundurmamak; evde kedi, köpek, kuş gibi tüylü hayvanları
beslememek; temizlik yapılırken maske takmak ya da evden uzaklaşmak; rüzgarlı
havalarda dışarı çıkmamak; ağaçlı, çiçekli, böcekli yerlerde dolaşmamak; tüylü
yiyecekler yememek gibi tedbirler çoğu zaman işe yarar. Ayrıca biz Alerjik
rinit hastalarına yine tedbir amaçlı 1 yıl boyunca defter tutmalarını ve her
hapşuruk, burun akıntısı, öksürük başladığında nerede olduğunu not etmesini
tavsiye ediyoruz. Böylece neye karşı alerjik olduğu tespit edilebilir ve
bunlardan uzak durarak bir miktar korunabilir.
ALERJİK RİNİT İLE
ASTIM TEDAVİSİ BİLLİKTE VERİLMELİ
Tedavi olarak ise Antialerjik ilaçlar ve topikal olarak
kullanılan antialerjik burun spreyleri kullanılabilir. Alerjik rinit olan
insanların %60’ında Alerjik astım, astımlı hastalarında % 80’inde Alerjik rinit
birlikte görülmektedir. Bu nedenle “Tek Solunum yolu” felsefesi doğrultusunda
Alerjik Rinitle ilgili tedavi verilirken beraberinde Astım ile ilgili tedavi de
verilmelidir. Bu konuda her gün yeni ilaçlar üretilmektedir.
ÜST SOLUNUM
YOLLARINDAN NASIL KORUNURUZ
Şimdi birazda yine bu mevsimde sık görülen Üst Solunum
Yolları Hastalıklarından ve onlardan korunma yollarından bahsedelim. Mevsim
geçişlerinde özellikle gün içerisinde ısı değişikliklerinden dolayı Üst Solunum
Yolları Enfeksiyonları sık görülmektedir. Sabah saatlerinde soğuk, öğlen sıcak,
akşamüzeri tekrar soğuk olmakta bu da üşüme-terleme sonucu hastalıklara
davetiye çıkarmaktadır. O halde bu geçiş dönemlerinde giyim kuşama dikkat
edilmeli, kalabalık yerlerde mümkünse maske takılmalıdır.
TOPLU ALANLARDA
ÇALIŞANLAR GRİP AŞISI YAPTIRMALIDIR
Ayrıca risk grubundaki insanlar (Doktor, sağlık personeli, Öğrenci gibi kalabalık yerlerde bulunanlar) grip aşısı yaptırmalıdır. Grip aşısı sonbahara girerken yapılmalıdır. 9.ay en ideal zamandır ama 10. ay boyunca yapılabilir. Grip aşısı hastalıklardan tamamen korumaz ancak birçok gribal enfeksiyonu önleyebilir. Piyasada bulunan tüm grip aşıları da uygulanabilir. Bu uygulama Üst Solunum Yolları Enfeksiyonlarından korunmak içinde mutlak gereklidir. Zira gribal hastalıklar sonrasında vücut direncinin azalmasına bağlı süperenfeksiyon olarak Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları gelişebilir. Yine Üst Solunum Yolu Enfeksiyonunu önlemek için gribal enfeksiyon döneminde hem antigribal ilaçlar kullanılmalı, palyatif tedaviler verilmeli, istirahat, sıcak tutma ve vitamin desteği ile vücut direnci artırılmaktadır. Tabiî ki Bakteriyel Enfeksiyon ortaya çıkmışsa mutlaka Doktor kontrolünde Antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.”
YORUMLAR