"Hanoğlu,
“Hastalığın aslında klinik tanının konulmasından yaklaşık 15-20 yıl kadar önce
başladığını belirterek, "Uluslararası Alzheimer Derneğinin verilerine göre
dünyada demans ile yaşayan yaklaşık 46,8 milyon insan var. Bu sayının 2030'da
75 milyona ve 2050'de 131,5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor"
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Lütfü Hanoğlu, “Nörodejeneratif hastalıkların, hızla değişen nüfus yapısı nedeniyle özellikle gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkması öngörülüyor. Bu sebeple orta ve erken yaşlılarda hayat tarzı değişikliği, beslenme, zihinsel ve fiziksel egzersiz programlarının birlikte uygulanması bu rahatsızlıklardan ciddi bir korunma sağlayabilir." dedi.
Hanoğlu, Dünya Alzheimer Günü kapsamında yaptığı yazılı
açıklamada Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif
hastalıkların yaşlanan nüfus ve hayatın uzaması nedeniyle gün geçtikçe
arttığına dikkati çekti.
Hastalığın aslında klinik tanının konulmasından yaklaşık
15-20 yıl kadar önce başladığını belirten Hanoğlu, "Uluslararası Alzheimer
Derneğinin verilerine göre, dünyada demans ile yaşayan yaklaşık 46,8 milyon
insan var. Bu sayının 2030'da 75 milyona ve 2050'de 131,5 milyona ulaşacağı
tahmin ediliyor.” ifadelerini kullandı.
Hanoğlu, yüksek seviyedeki araştırma fonlarına ve 25
yıllık yoğun araştırma faaliyetine rağmen halen Alzheimer hastalığının etkin
bir tedavisinin olmadığını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Hastalığın
aslında klinik tanının konulmasından yaklaşık 15-20 yıl kadar önce başlıyor
olması tedavideki başarısızlığın en önemli nedeni gibi görünüyor.
Nörodejeneratif hastalıklar klinik tanı aldıkları dönemde, sinir sisteminde
ciddi bir yıkım ortaya çıkmış ve artık geri dönülemez bir duruma gelinmiş
olabiliyor. Bu durum son dönemde hastalığın erken tanınması üzerine
yoğunlaşılması, hatta klinik durum ortaya çıkmadan evvel risk taşıyan
bireylerin saptanması ve bunlarda korunma önlemlerinin alınmasına yönelmek
gerektiğini gösteriyor. Ayrıca bütün hastalar “Alzheimer hastalığı” tanısını
alsalar da fizyopatolojik süreçler ve klinik özellikler bakımından bireysel
farklılıklar çok fazladır.”
HASTALIKTAN
KORUNMANIN YOLLARI
Alzheimer hastalığından korunmanın yollarını aktaran Lütfü
Hanoğlu, şunları kaydetti: “Nörodejeneratif hastalıkların, hızla değişen nüfus
yapısı nedeniyle özellikle gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkması
öngörülüyor. Bu sebeple orta ve erken yaşlılarda hayat tarzı değişikliği,
beslenme, zihinsel ve fiziksel egzersiz programlarının birlikte uygulanması bu
rahatsızlıklardan ciddi bir korunma sağlayabilir. Benzer şekilde hayat tarzı
değişiklikleri, beslenme, egzersiz gibi önlemler özellikle hastalığın erken
dönemlerinde ve bizim “hafif bilişsel bozukluk” ismini verdiğimiz henüz
hastalık olmayan ama yüksek riskli bireylerde de işe yarıyor."
Tedavide bireysel ve çoklu yaklaşımın önemini kaydeden
Hanoğlu, "Bireylerin, hastalıklarının kendine özgü karakterinin yeni
gelişen teknolojiler üzerinden (moleküler, genetik profilleme, nörogörüntüleme,
metabolik alt tipler) belirlenmesi ve bireye özel, uygun tedavi edici yaklaşım,
hastalığa yatkınlığı belirlemek, zamanında hedefe yönelik önlemler sunmak
bireyselleştirilmiş yaklaşımın temelidir. Bu tedavi yaklaşımı günümüzde kısmen
kanser alanında kullanılan yaklaşımlara benzetilebilir."
değerlendirmesinde bulundu.
Hanoğlu, tedavide “çoklu” yaklaşımın önemine değinerek,
şu bilgileri verdi: “Bu hastalıkta, klasik olarak kullanılan ilaç tedavilerinin
yanı sıra yine hastaya uygun olacak hayat tarzı, beslenme, ve egzersiz
programları oluşturulmalıdır. Yeni gelişen (transkranial manyetik uyarım, doğru
akım uyarım gibi) beyni uyarma tekniklerinin de uygun hastalarda yine hastanın
akli melekelerindeki yıkım alanları dikkate alınarak hekim kontrolünde tedaviye
ilave edilmesi yeni gelişen yöntemler arasında bulunuyor.” (AA)
YORUMLAR