14 Kasım Dünya Diyabet günü

Beslenme uzmanları, bulgur gibiglisemik indeksi düşük besinleri tercih etmenin uzun vadede diyabet, kalp hastalıkları ve hiperinsülingibi kronik hastalıkların oluşma riskini azaltabileceğine dikkat çekiyor

Halk arasında ‘şeker hastalığı’ olarak bilinen diyabet, pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması sonucu gelişen kronik bir hastalıktır. Daha az hareket etmemiz, sağlıksız beslenme sonucu obezitenin artması, diyabet hastalığının da yayılmasına sebep oluyor.Duru Bulgur Beslenme Uzmanı Seçil Kenar, diyabetin tedavisinde beslenmenin önemli bir unsur olduğunu belirterek, şeker hastalarına glisemik indeksi düşük besinleri tüketmelerini öneriyor.

 

Diyabet hastaları için kan şekerini hızla yükseltmeyecek, glisemik indeksi düşük besinlerden oluşan, yüksek posalı, dengeli, az az ve sık sık olacak şekilde düzenlenmiş bir beslenme programı oluşturulması gerektiğini belirten Kenar, “Diyetteki karbonhidrat miktarı ve türü kan şekeri için önemlidir. Düşük glisemik indeksi değerine sahip ve yüksek posa içeren gıdalar diyabet diyetlerinde tüketilmelidir. Bulgurun glisemik indeksi değeri düşüktür ve posası yüksektir. Bu yüzden diyabetlilerin beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Kişiye göre hazırlanan beslenme programlarında gün içinde 2-3 kaşık bulgur tüketimi de önerilir. Harcanan enerji miktarına göre bulgur miktarı artırılır.  Besin değeri olarak tam buğdaya yakın Başbaşı bulguru, günlük beslenmede özellikle tavsiye ediyoruz” dedi.

 

Bulgurun hem besin değerinin zenginliği hem de glisemik indeks içeriğinin düşük olmasından dolayı sofralarımızda baş tacı edilmesi gereken bir besin olduğunu vurgulayan Beslenme Uzmanı Kenar, glisemik indeksi düşük besinleri tercih etmenin uzun vadede diyabet, kalp hastalıkları ve hiperinsülin gibi kronik hastalıkların oluşma riskini azaltabileceğini de sözlerine ekledi.