"15 Temmuz yaklaşırken CHP'nin tutumu içler acısı..."

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, AK Parti Genel Merkezi'nde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) devam ederken gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Toplantıda iç ve dış siyasi gelişmelerle ekonomik ve sosyal gelişmelerin değerlendirmesinin yapıldığını belirten Ünal, "Bu esnada Sayın Genel Başkanımız, Trump ile yapacağı telefon görüşmesi için toplantımızın başkanlığını Sayın Başkan Vekilimiz, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Bey'e bırakarak görüşmeyi yapmak için Külliye'ye geçti. Trump ile yapılan görüşme az önce sona erdi. Birazdan Sayın Genel Başkanımız Putin ile bir telefon görüşmesi yapacak." ifadelerini kullandı.

Ünal, toplantıda teşkilat başkanlığının sunum yaptığını, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" ile şehitleri anma faaliyetlerinin değerlendirildiğini belirtti.

TBMM parti grubu çalışmaları ve gündemin değerlendirmesiyle ilgili görüşmelerin gerçekleştiğini kaydeden Ünal, özellikle partinin 2017'nin sonuna kadar bütün ilçe teşkilatlarının kongrelerinin tamamlanacağını, teşkilatlarla ilgili genel bir gözden geçirme çalışmasının yürütüleceğini aktardı.

Ünal, hükümetin 180 günlük eylem planı çerçevesinde 6 aylık çalışma yürütüleceğini ifade ederek hükümetin bu süredeki çalışmalarıyla eş zamanlı olarak belediyelerle ilgili de 2019 yılına dönük çalışma yapılacağını kaydetti. Ünal, hem performans değerlendirme hem de Yerel Yönetimler Başkanlığının bu konuda gerçekleştireceği çalışmalar konusunda bilgilendirme yapıldığını anlattı.

 

"BU TUTUMU KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7-8 Temmuz'da gerçekleştirilecek G20 zirvesi için gideceği Almanya'da gurbetçilerle buluşmak istemesine bazı Alman siyasetçilerden gelen olumsuz mesajların hatırlatılması üzerine Ünal, bu konuda hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik hem de partinin Dış İlişkiler Başkanlığının gerekli açıklamaları yaptığını anımsattı.

Ünal, Almanya'nın son bir yıldır Türkiye'ye karşı takındığı tutumun son derece üzücü ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Almanya ile olan ilişkileri uluslararası ölçekte normal, olağan ve yürütülebilir bir diplomasi düzeyinde devam ettirmek istediklerini belirten Ünal, şöyle devam etti:

"Ama hem 15 Temmuz'dan sonra Almanya'nın FETÖ'cülere dönük tutumu hem PKK sempatizanlığına ve PKK terör örgütünün Almanya içindeki faaliyetlerine dönük tutumu hem de Almanya'nın Cumhurbaşkanımıza ve Genel Başkanımıza dönük bu tutumu kabul edilebilir değil. Cumhurbaşkanımız 7-8 Temmuz'da Hamburg'da G20 zirvesine katılacak, 9 Temmuz'da da Cumhurbaşkanımız vatandaşlarımızla orada bir araya gelmek istedi. Ama bildiğiniz gibi buna dönük Almanya Dışişleri Bakanlığının bir açıklaması oldu 'uygun olmadığına' dair. Bu konuda temaslarımız devam ediyor, temaslarla ilgili de sizleri bilgilendireceğiz."

 

"DEVLETİMİZ GEREKLİ GÜVENLİĞİ SAĞLADIĞI İÇİN TABİİ Kİ GÜVENLE YÜRÜYECEKLER"

Ünal, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın, Türkiye'nin adalet sembolünün Kılıçdaroğlu olduğu, AK Parti'nin de adalet sistemini çökerttiği yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Ünal, "CHP'nin bu yürüyüşü, toplantıda özel olarak ele alınmamıştır. Bu yürüyüş iç ve dış siyasi gelişmeler çerçevesinde ele alınmış ve konuşulmuştur." dedi.

Özellikle CHP sözcülerinin yürüyüş sırasında yaptıkları açıklamaların kendisini de şaşırttığını dile getiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının son 8 yıldaki, Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonraki siyasi pozisyonlarına ve söylemlerine baktığımızda aslında CHP'nin başında bulunan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu süreçte hangi dönemde millet ve milletin hassasiyetleriyle birlikte hareket ettiği araştırılsa herhalde çok fazla bir şeye rastlayamayız.

Şunu net olarak söyleyelim ki Gezi'de nasıl ki mesele ağaç değildiyse, 17-25 Aralık'ta mesele nasıl ki hukuk değildiyse bugün de mesele maalesef adalet değil. Bizim adaletten anladığımız her şeyin yerli yerine konulmasıdır. Bu çerçevede baktığımızda, CHP'nin, Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının uygulamalarına, siyasi pozisyonlarına ve söylemlerine baktığımızda eğer bu ülkenin savcısı Selim Kiraz şehit edildiğinde, savcıyı şehit eden DHKP-C militanlarının savunuculuğuna soyunuyorsa CHP milletvekilleri, eğer bazı CHP milletvekilleri Türkiye için Avrupa'dan yaptırım talebinde bulunuyorsa ve aynı CHP, bu dönemde Türkiye'nin özellikle 17-25 Aralık'tan sonra yaşadığı süreçte bizim Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın 'paralel devlet yapılanması' ve 'terör örgütü' olarak nitelendirdiği FETÖ'cü yapılanmaya kalkan olacak birtakım davranışlarda bulunuyorlarsa, bunlara dönük hukuki süreçler başlatıldığında gidip orada bunların korumacılığına soyunuluyorsa, hatta 15 Temmuz'dan sonraki süreçte Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı bir televizyon programında FETÖ'nün kitapları ve televizyonunu savunan bir dil ve üslup içerisine giriyorsa, YPG ve PYD ile ilgili 'Terör örgütü değildir' denilebiliyorsa, aynı şekilde PKK'lılar için 'arkadaşlar' ifadesi kullanılabiliyorsa şimdi burada adaleti nerede arayacağız? Eğer her şeyi yerli yerine koymazsa burada adaleti nerede arayacağız?"

Ünal, CHP sözcülerinin bu yürüyüş sırasında "korkmadan, cesaretle yürüdüklerini" söylediklerini anımsatarak, "Evet, devletimiz gerekli güvenliği, hassasiyeti sağladığı için tabii ki güvenle yürüyecekler. Biz oradaki yürüyen her bir vatandaşımızın hükümet olarak güvenliğinden tabii ki sorumluyuz. Ama mesele orada devletin sağladığı güvenlik altında cesaretle yürümek değil. Mesele CHP'nin 'kontrollü darbe' dediği, 'başarısızlığa mahkum edilmiş darbe girişimi' diye nitelendirdiği 15 Temmuz gecesi devletin helikopterini, uçağını, tankını ele geçiren asker kıyafetli teröristlerin olduğu gece cesaretle yürümekti." değerlendirmesinde bulundu.

"AK Parti'nin istişare kampının tarihi ve yeri belli oldu mu?" sorusu üzerine Mahir Ünal, "Yarın il başkanları toplantımız var ve bugün MKYK toplantımızda da konu, toplantının sonlarında ele alınacak. Bu konuda sizleri bilgilendireceğiz. Yarın il başkanları toplantımızda da Teşkilat Başkanlığımız, Genel Başkanımızla sanırım bu konuyu ele alacaktır ama kamp kısa sürede düşünülen bir şey değil. Partimizin ağustos, eylül ayı gibi gündemine almayı planladığı ve AK Parti'nin geleneksel hale gelen, yılda 2 defa tekrarladığı bir istişare değerlendirme toplantısı biliyorsunuz." ifadelerini kullandı.

AK Parti ve MHP'nin iç tüzük paketi üzerinde çalıştığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Mahir Ünal, "Bildiğiniz gibi AK Parti tarafından MHP'ye bir iç tüzük paketi sunuldu. 11 Temmuz günü de Anayasa Komisyonunda iç tüzük görüşülmeye başlanacak." şeklinde konuştu.

Ünal, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne ilişkin AK Parti bünyesinde ne tür etkinliklerin yapılacağının sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Öncelik olarak 15 Temmuz anma törenleri yaklaşıyor. Bir sözcü olarak değil bir vatandaş olarak da benim içimi kanatan, maalesef 15 Temmuz gibi ağır bir kırılma süreci, ağır bir travma yaşadıktan sonra Türkiye bu kırılmayı üzerinden atmaya, normalleşmeye çalışıyor. Türkiye, bunun sonuçları üzerinden siyasetçisiyle, sivil toplumuyla, iş adamıyla, bürokrasisiyle el ele vererek normalleşmeye ve yaralarını sarmaya çalışıyor. Türkiye bunu yaparken, CHP'nin bir siyasi sorumluluk örneğine sığmayacak tutum ve davranışları... Biliyorsunuz MİT tırları operasyonu üzerinden sonuçlanan bir davayı gerekçe göstererek adalet adına bir yürüyüşe kalkışması. Burada AK Parti'den beklenen yargıya müdahale midir? Sonuçta bu, bağımsız ve tarafsız yargının verdiği bir karardır. 15 Temmuz yaklaşırken CHP'nin tutumu da maalesef son derece içler acısı bir görüntü sergiliyor."

Yapılacak etkinliklerin Cumhurbaşkanlığının himayesinde ve toplumun tamamını kapsayacak resmi devlet törenleri olduğuna işaret eden Mahir Ünal, AK Parti olarak, diğer sivil toplum kuruluşları gibi bu günü anacaklarını ifade etti.

AK Parti teşkilatlarının 15 Temmuz gecesindeki destana büyük katkıları olduğunu ifade eden Ünal, parti teşkilatlarını kutladı.

Mahir Ünal, "Biz de o gece AK Parti olarak, saat 00.13'te salaların okunmasıyla birlikte, tıpkı 15 Temmuz gecesi tüm Türkiye'de aynı saatte salaların okunması gibi, diğer vatandaşlarımız, diğer sivil toplum örgütleri gibi 81 ilimizde daha önce demokrasi nöbeti tuttuğumuz meydanlara doğru yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.

Parti içerisinde de çeşitli etkinlikler yapılacağını anlatan Ünal, AK Parti Sosyal Politikalar ile Çevre, Şehircilik ve Kültür başkanlıkları ve belediyelerin 11-15 Temmuz'da çeşitli anma törenleri düzenleyeceklerini dile getirdi.

Mahir Ünal, Cumhurbaşkanlığının bu konudaki açıklamasının ardından parti olarak 15 Temmuz'la ilgili hangi etkinlikleri gerçekleştireceklerini kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

Ünal, Meclis İç Tüzüğü teklifinin hangi aşamada olduğu ve MHP ile bir uzlaşının olup olmayacağına ilişkin yöneltilen soruya, "AK Parti Meclis Grubu bu çalışmaları sürdürüyor ve MHP ile yapılan görüşmeleri de Meclis Grubumuz sürdürüyor. Bu görüşmelerin nihayetinde, bizim Meclis Grubumuzla yaptığımız görüşmelerde, Meclis Grubumuz 11 Temmuz günü Anayasa Komisyonunun Meclis İç Tüzüğü'nü gündemine alacağını açıkladı." yanıtını verdi.

Teklifin kaç madde olacağına ilişkin soru üzerine de Mahir Ünal, bunların Meclis Grubu tarafından paylaşılacağını kaydetti.