Anne olmanın yaşı yok
Günümüzde 'önce kariyer, sonra çocuk' diyen kadınların sayısı giderek artıyor. Hal böyle olunca çocuk sahibi olma yaşı biraz daha ötelenebiliyor. Geç annelikte, geçmişten günümüze kadar gelen yanlış söylemler ve halk arasında dile getirilen korkutucu ihtimaller kadınları tedirgin ediyor.
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz ve Tüp Bebek Laboratuvar Sorumlusu Embriyolog Dr. Murat Başar, “40 yaş ve üstü gebeliğe dair kulaktan dolma bilgileri unutun. Çünkü o bilgiler üzerinden 20 yıl geçti” diyor. Anadolu Sağlık Merkezi Uzmanları, tıptaki gelişmeler ve yeni tekniklerle geç yaşta anne olmak isteyenlerin yüzünü güldürecek gelişmeleri anlatıyor.
Okul, iş, kariyer derken anne olmak kadınlar tarafından sürekli ertelenebiliyor. 40 yaş ve sonrasında kadınlarda yumurta rezervinin azaldığı bilimsel bir gerçek olsa da gebelik için erken dönemde yumurtanın dondurulması işlemi, tüp bebek işleminde artan başarı oranları ve hamilelik süresince annenin hekim tarafından yakın takibi geç anneliği mümkün kılıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz ve Tüp Bebek Laboratuvar Sorumlusu Embriyolog Dr. Murat Başar, geç yaşta anne olmak isteyenler için gelişmiş tedavi yöntemlerini aktarıyor.
Geç annelik için tedaviye erken başlayın
Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı “Genç çiftler 1 yıl denemenin ardından kendiliğinden hamilelik olmuyorsa, uzman desteği alarak tedaviye başlaması gerekir. Ancak 40 yaş ve sonrasında 6 ay içinde gebelik olmuyorsa vakit kaybetmeden tetkik ve tedaviye başlamak gerekir” diyor. 40 yaş ve sonrası annelikte sakat çocuk doğum oranı ve hamileliğe bağlı komplikasyonların düşük oranda artabileceğini dile getiren Arıcı, “Günümüzde bilimsel ve iyi bir takiple bunların hemen hepsi önceden tespit edilerek gerekli adımlar atılabilir. Üstelik sakat doğumları engellemekte tüp bebeğin rolü çok büyüktür. Çünkü tüp bebek tedavisinde uygulanan preimplantasyon genetik tanı yöntemi sayesinde embriyolar tek tek incelenerek genetik açıdan sağlıklı olanlar görülebilir ve böylece down sendromu da dahil olmak üzere sakat doğumların önüne geçilebilir” diyor. Arıcı, bu durumun 40 yaş ve üstünde hamile kalmanın çok daha güvenli bir hale getirdiğini söylüyor.
Geç yaşta gebelik planlayan kadınların mümkün olduğunca erken dönemde yumurtalarını dondurmasının en ideali olduğunu vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ebru Öztürk Öksüz ise, “38 yaşına kadar çocuk sahibi olmayı planlamayan, sosyal yaşantısı veya kariyer nedeniyle çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara yumurtalarını dondurmasını öneriyoruz. Yumurtanın çözülüp embriyo haline getirildikten sonra transfer edilme süresi çok da önemli değil ancak yumurtanın dondurulma zamanı büyük önem taşımaktadır” diyor.
Son 20 yılda başarı oranı % 60
Tüp bebek tedavisindeki başarı oranlarının son 20 yılda yüzde 60’lara ulaştığını belirten Tüp Bebek Laboratuvar Sorumlusu Embriyolog Dr. Murat Başar, bu oranın artmasındaki en önemli sebeplerden birinin laboratuvar ortamlarındaki ilerleme olduğunu söylüyor. Başar, “Embriyoların ihtiyacı olan gıdaları ve ortamı daha iyi analiz eden, embriyoların genetik analizini yaparak daha sağlıklı olanları seçebilme imkanı veren embriyoloji laboratuvarları var. Ayrıca embriyoların dondurulup çözülme aşamasında, eskiden taze embriyoya göre gebe kalmada başarı oranı yarı yarıya iken, bu oran şimdi bazı durumlarda taze embriyo başarısının da üstüne çıkmış durumda. Bunlara ek olarak; yeni çıkan ilaçlarla tedavinin daha kolay olması, hataların azaltılması, doktorların da tecrübelerinin artması tüp bebek tedavisindeki başarı oranını artırdı” diyor. Başar, özellikle rahime transfer gerçekleşmeden önce en sağlıklı emriyoyu seçmek amacıyla embriyolara yapılan genetik tarama işleminin yaygınlaşmasıyla, 40 yaş üstü kadınlarda geçmişe oranla gebelik ve sağlıklı bebek dünyaya getirme oranının daha da yükseldiğine dikkat çekiyor.