Antibiyotik 'iyi gelir' derken sağlığınızdan olmayın
Gereksiz antibiyotik kullanımında oluşabilecek sağlık sorunlarına dikkat çeken Uzman Dr. Evrim Gülderen, 'Antibiyotik direnci kazanmış bakteri ciddi seyirli ve tedavisi zor hastalıklara neden olur' dedi.
Kış aylarına
girdiğimiz şu günlerde soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklar kişilerde kendini
göstermeye başladı. Özellikle bu dönemlerde kullanılan her ilacın özenle seçilmesi
gerekirken, yine yanlış kullanılan her ilaçta sağlığınızı ciddi anlamda tehdit
edebilir. Bu anlamda hastalıkların
tedavisinde kullanılan ve özelliklede antibiyotik ilaç kullanımında kişileri
sıklıkla uyaran uzmanlar bilinçli bireylerin yetiştiği günümüz toplumunun antibiyotiğe
karşın daha duyarlı olunması gerektiğini söylüyor.
TEDAVİYİ DAHİ ENGELLEYEBİLİR
Özellikle Kahramanmaraş’ta kullanımı oldukça yaygın olan antibiyotik kullanımını en aza indirgemek için mücadele verdiklerini söyleyen Uzm. Dr. Gülderen, “Antibiyotiklerin gereksiz yere kullanılması, antibiyotik direncini ortaya çıkarmaktadır” diyerek, durumun ciddiyetini şu şekilde anlattı: “Tarih boyunca insanlar enfeksiyon hastalıkları ile mücadele etmişlerdir. Toplu ölümlere sebep olan difteri, frengi, veba, tüberküloz gibi hastalıklar penisilinin bulunmasından sonra kolayca tedavi edilebilir hale gelmiştir. Penisilin 1928 yılında SIR ALEXANDER FLEMING tarafından bulunan ilk antibiyotiktir. Antibiyotikler günümüze kadar sayıca çoğalarak gelmişlerdir. Günümüzde ise antibiyotiklerin gereksiz ve yanlış kullanımı önemli sorunlara yol açmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü antibiyotiklerin yaklaşık yarısının gereksiz yere kullanıldığına dikkat çekmişlerdir. Antibiyotiklerin gereksiz yere kullanılması, antibiyotik direncini ortaya çıkarmaktadır. Antibiyotik direnci, antibiyotiğin bakteriyi öldürme ya da üremesini durdurma özelliğini kaybetmesidir. Antibiyotik direnci kazanmış bakteri ciddi seyirli ve tedavisi zor hastalıklara neden olur. Dirençli bakteri antibiyotik tedavisi altında hayatta kalarak çoğalmaya devam ederek hastalığın daha uzun sürmesine ve hatta tedavi edilememesine yol açar. Bu da tedavinin uzun sürmesine, maliyetin artmasına sebep olur.
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ ÖZELLİĞİ YOKTUR
“Dirençli bakteriler idrar yolu, akciğer, cilt ve kan dolaşımı enfeksiyonlarına yol açabilmektedir. Toplumdaki bazı yanlış kanılar antibiyotiklerin gereksiz kullanımını tetiklemektedir. Nezle, grip gibi ateşli hastalıklarda hemen antibiyotik alınması yaygın olarak yapılan bir yanlıştır. Antibiyotik kullanımı nezle ve gripte etkisizdir. Nezle ve grip etkeni virüslerdir. Bakterilere etkili olan antibiyotikler virüslere etki etmezler. Bu nedenle nezle ve grip gibi hastalıklarda antibiyotik tedavisi gereksizdir. Antibiyotikler bu hastalıklarda iyileşme sürecini kısaltmazlar, virüslerin diğer insanlara yayılmasını engellemezler, aksine antibiyotik direncine yol açarlar. Antibiyotikler ateş düşürücü değildir. Ateş düşürmek için antibiyotik kullanımı yanlış bir kanıdır. Antibiyotiklerin kullanımı doktor kararına bırakılmalıdır. Doktora antibiyotik yazması konusunda ısrarcı olunmamalıdır. Eczaneden antibiyotik temini, doktorun yazdığı reçete ile olmalıdır. Ülkemizde bununla ilgili uygulamalar yapılmaktadır. Eczanelerde reçetesiz antibiyotik satılmamaktadır.
YANLIŞ KULLANIMINDA BÖBREK YETMEZLİĞİ
Hasta da tespit edilen bakteriye göre etkin antibiyotik seçilmelidir. Üst solunum yolu enfeksiyonu en sık etkeni en sık virüsler olup, burada antibiyotik kullanımı konusunda seçici olunmalıdır. Grip ve nezle tedavisinde şikayetleri azaltmak amacı ile ağrı kesiciler kullanılabilir. İstirahat ve beslenme iyileşme sürecini hızlandırmak için yeterli olacaktır. Grip ve nezle ilaç alarak veya ilaç almaksızın yedi günde iyileşecektir. İyileşmenin olmadığı, ateşin devam ettiği durumda bir hekime danışmak yerinde olacaktır. Antibiyotik kullanılmasını gerektiren durumlarda ilaç uygun dozda ve sürede alınmazsa; bakteri yeniden üreyebilir, hastalık tekrarlayabilir, antibiyotik direnci ortaya çıkabilir.
Antibiyotik kullanımı sırasında hastalığa ve hastaya yönelik düzenleme yapılmalıdır. Hastanın kronik hastalığının olması (Kronik Böbrek Yetmezliği , Diyabetüs Mellütüs, Kalp Hastalığı...) çocuk olması, allerjisinin olması, ek ilaç kullanımı ilaç seçimini etkilemektedir. Örneğin antibiyotik yanlış seçilirse veya uygun dozda verilmezse böbrek yetmezliğini tetikleyebilir. Gebe ve emziren hasta olması, ilacın bebeğe zararının en az olacağı şekilde düzenlenmesini gerektirir. Yeni bir antibiyotiğin geliştirilmesi ve kullanıma sunulması yaklaşık 10 yılı almaktadır. Uygunsuz kullanım ile yeni geliştirilen antibiyotikler kullanılmaz hale gelmektedir. Bu nedenle toplum ve sağlık hizmeti sunanlar hep birlikte bu konuda özenli olurlarsa bu durumun üstesinden gelinebilir. Gelecek nesiller için bu durum çok daha önem kazanmaktadır. Antibiyotik direncini azaltmak hep birlikte bizlerin görevidir.”