Ay Vaktinde büyük buluşma yaşandı
Ay Vakti Dergisi Yazarları, Derginin Yayın Yönetmeni Doç.Dr. Şeref Akbaba,Porf. Dr. Nurullah Genç, Nureddin Durman, Necmettin Evci, Recep Garip, İsmail Sezer, Fatih Topaloğlu, Ömer Çelik, Emrah Bilge Merdivan, Erol Erdoğan, Yavuz Ertürk, Handan Yalvaç, Eyüp Azlal ve Mehmet Aksu farklı günlerde ve farklı konularla sıtand söyleşisi yaptılar.
Şair Mehmet Aksu, 6-7 Mayıs Ay Vakti Dergisi Standında
“Şiiri Tadında Anlamak için Gereklilikler” konulu stand söyleşisinde, “Şiiri
tadında anlamak için kazanılması gereken unsurlar vardır. Bunları benimsemek,
içselleştirmek tatbikiyle de şiire ayrılan zaman diliminin hakkı verilmelidir
ki şiir tadında haz yaşanabilsin” dedi.
Yazar ve şair kimliğiyle tanınan Cezaevi Müdürü Mehmet Aksu, 6-7 Mayıs Ay Vakti
Dergisi Standında Dergi okurlarına, yolu bizimle kesişenlere yönü ve gönlü
bizimle olanlara, birlikte özgün an yaşamak arzumdur şu anki birlikteliğimizden
mutluyum dediği söyleşisinde,
"Şiiri Tadında Anlamak İçin" kazanılması
gereken unsurları anlatarak, televizyonlarda veya muhtelif yerlerde albenili
şiir dinletisi yapan şairleri ve şiir seslendiren sanatçıları uyararak, şiir severlerin
de bilmeleri gereken kazanımları anlattı.
Şair Aksu, “Şiiri Tadında Anlamak için Gereklilikler” stand söyleşisinde her
fırsatta önemine inandığı ve bu konuda değişik hedef kitlelerine konferanslarla
da ulaşmaya çalışarak gündeminden
düşürmediği konusunu Ay Vakti sıtandında
söyleşi yaparak ve de standa uğrayanlara
yazılı metin halini kağıt ortamında dağıtarak dillendirdi.
Söyleşi arsında Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergi
( Mektebi Üsküdar Dergisi) satndına da Ay Vakti Dergisini temsilen Yazarı
olarak bütün dergilerin okuyucu katılımcılarına
hitaben şiir okudu, sanatcı kimliği ile de saz çalıp türkü söyleyerek ayrı bir
renk attı.
Ay Vakti Dergisi Standında, Aksu konuyla
ilgili şu ifadelere yer verdi: “Şiiri tadında anlamak için kazanılması gereken
unsurları vardır. Bunları benimsemek, içselleştirmek tatbikiyle de şiire
ayrılan zaman diliminin hakkı verilmelidir ki şiiri tadan da hazzı
yaşayabilsin. Televizyonlarda veya muhtelif yerlerde albenili şiir dinletisi
yapan şairleri ve şiir seslendiren sanatçıların dikkatlerini, şiir severlerin
de bilmeleri gereken kazanımları kendimce anlatmamın gerekliliğinin telaşını
yaşıyorum. Şiiri, şiirin sağlıklı bir birey olmadaki yerine ve kültür
aktarımındaki önemine inandığım şiir yazmaya başladığım çocuk yaşlarımdaki
yıllarımdan beri, bu benim saf telaşım. Bu, ülkemizin geleceğine sevdalanmanın
vermiş olduğu ruhumun siren ses dalgalarıdır. İnşallah anlaşılmama katkı
sağlayan dost gönüllerle birlikte yürürüz, şiir duruşuyla, yarınlara” dedi.
Şiiri tadında anlamak için model olunmasına büyük katkısı olacağına inandığı
gereklilikler olduğunu belirten Şair Aksu, bu gereklilikleri şöyle sıraladı:
“Şairin öz geçmişini bilmek, yazmış olduğu diğer şiirleri önceden okumuş olmak
ve şairin şiir anlayışı hakkında bilgi sahibi olmak aynı zamanda şaire ve
şiirine olumlu bakış açısına sahip olmak.”
Şiiri, şairinden anlaşır bir üslupla ana dilinden dinlemenin önemine değinen
Aksu, söyleşisinde özellikle son günlerde şiir ve şairden çok fon müzikleri
sahne ışıkları ile birlikte albenili dekorların daha ön plana geçtiğini
belirterek bu durumun şiirin duygusu ve şairin mimiklerinin dinleyiciye
aktarılmasında büyük bir engel teşkil ettiğinin altını çizdi.
Mehmet Aksu, “Şiir dinletilerinde fon müziği, loş ışıklar sahne dekorunun
albenili olması şiirin vermek istediğinden uzaklaştırarak dikkatleri şiir
dinletisi yapılması için oluşturulan diğer etkenlere kaydırmaktadır. Müzik
ritmine kapılan dinleyici, loş ışıklardan şiiri okuyanın ruhsal durumunun
yansıdığı duygu durumunu görememekte, albenili dekor görselliği de dinleyicide
farklı çağrışımlar oluşturarak şiirle anlatılmak istenilenle de bütünleşmesine
engel oluşturmaktadır. Şiiri müzikle bütünleştiren müziğin güftesi olan
yazılmış şiirleri, tınılarını müzikle daha da güçlendirmek üzere türkü
oluşumunu bunlardan ayrı tutmak gerekir. "Türküler yaşanılan kaderdir.
Türküsü olmayanlardan millet, ülküsü olmayanlardan ataya itaat olmaz”
ifadelerini kullandı.
“İLETİŞİMİN EN
ETKİLİSİ YÜZ YÜZE OLANIDIR”
“İletişimin en etkilisi yüz yüze olanıdır” diyen Mehmet Aksu, Burada yüz
yüze olmasındaki maksat kelimelerin, ses tonunun sese yapılan vurgu ve sesin
kullanımındaki hızın, jest ve mimiklerin bütün uzuvların hissetmesi içindir.
İşitsel ve duyusal alıntının güçlü olduğunca diğer uzuvlarla da bedeni etkisi
altına alacaktır ve şiirin dinleyicide bıraktığı etkisi verilmek istenilen
bütüne yaklaştıracaktır. Radyo programlarındaki şiir dinletilerinin
dinleyenlerdeki etki gücü en profesyonel şiir okuyucusunun okuması durumunda
yüzde 40 tır. Çünkü yüzde atmışı oluşturan jest mimikler radyo programında
görülmemektedir. Bu yöntem şiir dinleyenleri çok da memnun etmediğinden
görselliğin ayrıcalığı aranır olmaktadır” dedi.
Mehmet Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şiir okuyanlar çok iyi niyetli bir
şekilde şiir okumak için kendilerince en iyi ortamı oluşturduklarını sanıyorlar
ise de ağacın kabuğunu görmek meyvesini anlamak için kafi değildir. Ağacın
zillerini anlatmak farklı, meyvesini anlatmak farklı, meyvenin oluşumunu
anlatmak, anlaşılmak farklıdır. Bu nedenlerle ben şiirin fon müziği eşliğinde,
albenili dekor, loş ışıklar altında okunmasına karşıyım. Yapmış olduğum şiir
dinletilerimde de bu düşüncemi paylaşmaktayım. Bu düşüncemde tarafıma şiir severlerinden
yansımalar, seslenişimin ulaşabildiğim halkada kabul görmesi sesimin daha da
güçlü çıkmasına güç katmaktadır.”