Başkanlık sistemi Atatürk'ün hayaliydi!
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyon Başkanı AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük hayalinin başkanlık sistemi olduğunu söyledi.
Güvenç, katıldığı bir televizyon programında Başkanlık
Sistemine özel açıklamalarda bulundu. Darbe anayasasının değiştirilmesi
gerektiğini en başından beri sol grupların savunduğunu ifade eden TBMM İçişleri
Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, “Bu anayasanın anti-demokratik olduğu
bugüne kadar sol çevreler tarafından dile getiriliyordu. Antidemokratik, faşist,
generallerin yaptırdığı anayasa diye konuşulan bir anayasa! Başkanlığa gelince
İnönü'nün hatıralarına gidiyorsunuz; Atatürk'ün hayali yapamadığı şey başkanlık
sistemiydi” dedi.
Yeni anayasanın basında yeterince tartışılmadığı serzenişlerine de cevap veren Güvenç, yeni bir anayasa yapılmasına yönelik çalışmaların 2002 yılına kadar uzandığını dile getirdi.
1982 Anayasası'nın bir darbe anayasası olduğu, antidemokratik olduğu, egemenliğin seçilmiş hükümetin yanında birçok anayasal kurum tarafından paylaşılmasını önerdiği, Kenan Evren kendisi için yazdırdığı için cumhurbaşkanına aşırı yetkiler tanıdığının 82’den beri konuşulduğunu kaydeden Güvenç, şöyle konuştu: “Hiçbir şey durup dururken ortaya getirilmiş değil. Şimdi somut olarak kamuoyunda daha çok tartışılsaydı konusu için bizim Anayasa Komisyonundaki çalışmalarımızdan öncesine gitmek gerekiyor. O nedir? 2010 yılında AK Parti 2002’deki seçim beyannamelerine dayanarak bu ülkede daha demokratik bir anayasa yapılsın fikrini esas alarak dedi ki; gelin partiler daha demokratik bir anayasa yapalım. O zaman AK Parti dünyada örneği pek olmayan bir şey yaptı. Ne yaptı? Mecliste büyük çoğunluğu elinde olmasına rağmen komisyonlarda kendi vekili sayıma göre temsil hakkı istemiyorum, dedi. 2010 çalışması AK Parti'den de 2, MHP'den de 2, HDP’den de 2 ve CHP'den de ikişer üyeye razıyım, dedi. Yani iktidar partisi 2 ile temsil edilmeyi kabul ederek tam 25 Ay bu ülkede anayasa çalışması yapıldı. 300’den fazla meslek odası, sivil toplum örgütü ile görüşme yapıldı. Hepsi toplandı. İşte 60 madde civarında bir anlaşma sağlandı. Daha sonra bu 60 madde CHP ile Ak parti arasında uzlaşılan maddelerdi.”
HALKIN SEÇTİKLERİ ANAYASA YAPABİLİR!
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin de halkın seçtiklerinin anayasa yapamayacağı algısı olduğunu aktaran İçişleri Komisyon Başkanı Güvenç, şunları söyledi: “Bizim anayasalarımız hep darbecilerin yaptığı anayasalardır. Meydanlarda çok ısrar etti Tayyip Bey olmadı. 60 madde çıkarılamadı, yapılamadı. Şimdi 17 Haziran sürecini yaşadık. 1 Kasım'dan sonra Sayın Kılıçdaroğlu da Tayyip Bey de dediler ki bir anayasa yapalım! Olabilir, denildi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun değişik televizyonlarda açıklamaları var: anayasa yapalım, diye! Herkes anayasa değişikliği için bir komisyon kurdu. Bakın orada mantığa aykırı bir teklif getirdi. Dedi ki; anayasadan önce darbecilerin yaptığı yasaları bu anayasaya aykırı olan antidemokratik yasaları temizleyelim, öyle anayasaya geçelim. Bu mantığa aykırı! Önce bir çerçeve anayasa yaparsın, elinde bir done olması lazım bir veri olması lazım. Ondan sonra dersin ki bu çerçeve anayasaya aykırı olanları temizleyelim. Görüldü ki yine anlaşılamayacak. Gene çıkarılamayacak.” Güvenç konuşmasına şöyle devam etti: “ Bakın 2010, 2015, 2016 olmadı. Olmayınca ne yapıldı? Biz ısrarla Türkiye'nin yeniden koalisyonlara muhtaç olmaması, 7 Haziran’ların olmaması için bu ülkenin bir reform yapması, bu anayasayı değiştirmesi gerektiğine inandığımız için çağrı yaptık. İşte bu çağrı; Milliyetçi Hareket Partisi'nin liderinde yankı bulduğu için bizzat o dedi ki hakikaten bu böyle olmaz. Hem 82 Anayasası'nda cumhurbaşkanına tanınan aşırı yetkiler hem hukuk felsefesi açısından halkın seçtiği, Cumhurbaşkanlığı sisteminin olduğu sistemlerin yarı başkanlık sistemi olarak değerlendirilmesi ve bu sistemin böyle devamının ülkeye Hayır getirmeyeceğini söylemesiyle Bahçeli'nin teklifi ile biz hemen bu teklifi getirdik. Bu teklif bir ayda, iki ayda, 3 ayda hazırlanıp da kamuoyuna sunulan bir teklif değil. Yani 2012'de üzerinde çalışılan AK Parti'nin değişik ülkelerin sistemlerini inceleyerek hazırladığı, komisyona verdiği bir taslak. Bir kere bunların hepsinin bilinmesi lazım.” (HABER: KENAN ONARAN)