'Çamur at izi kalsın' mantığıyla bu iş olmaz
Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen seminere katılmak üzere Yurt dışında olan Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı, kendisiyle ilgili çeşitli medya kuruluşlarında çıkan haberlere sert tepki gösterdi.
Fetullahçı terör örgütüyle ilişkilendirilmesi ile ilgili
medya kuruluşlarında yurt dışından açıklama gönderen Kahramanmaraş Baro Başkanı
Vahit Bağcı ülkesine acil bir şekilde dönmek için harekete geçtiğini ve
döndüğünde de iftira atanlardan ve şahsını yıpratmaya çalışanlardan hesap
soracağını söyledi.
Barolar Birliğinin gezi programı çerçevesinde yurt dışında olduğunu da belirten Bağcı; “Şahsımı hiç kimse bir oluşum veya bir grup ile özdeşleştiremez. Hele FETÖ/PDY gibi devletimi yıkmaya çalışan, ona darbe teşebbüsünde bulunan bir oluşum ile vatanını seven ve bu örgütle mücadele içerisinde olan bir yurttaş olarak adımın, bu oluşumla birlikte anılması beni ziyadesi ile üzmüştür.” Dedi.
14 yıllık meslek hayatında ilkeleri ve ülkü doğrultusunda devletine liyakat, milletine sevgi, ülkesine sadakat içerisinde bulunduğunu ve bulunmaya da devam edeceğini belirten Bağcı açıklamasını şöyle sürdürdü; “İlkelerim ve ülküm doğrultusunda devletime liyakat, milletime sevgi, ülkeme sadakat içerisinde bulundum ve bulunmaya devam edeceğim.
Birilerinin hukuk kaidelerini yok sayarak dilediğinde ‘çamur at izi kalsın’ felsefesi ile yıpratmaya çalışmasına da asla boyun eğmedim ve eğmeyeceğim.
Ben, ülke ve millet sevdalısı bir hukukçu olarak alnı ak bir şekilde bu sürecin içerisinden çıkıp Kanuni yollarla şahsımı yıpratmaya çalışan ve iftira atanlardan hesap soracağım.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Kimse kendi keyfine göre hareket edemez. Etme teşebbüsünde bulanlar da mutlaka yine devletin hukuk sistemi içerisinde sergilediği haksızlığın hesabını verir.
Kahramanmaraş Baro Başkanı olarak 11 ile 18 Mart arasın da Türkiye Barolar Birliği öncülüğünde düzenlenen bir yurt dışı seyahatinde olduğumu, programın bitimi ile hemen acilen ülkeme döneceğimi ve bu sürecin yakın takipçisi olacağımı belirtmek isterim.
Şahsımı hiç kimse bir oluşum veya bir grup ile özdeşleştiremez. Hele FETÖ/PDY gibi devletimi yıkmaya çalışan, ona darbe teşebbüsünde bulunan bir oluşum ile vatanını seven ve bu örgütle mücadele içerisinde olan bir yurttaş olarak adımın, bu oluşumla birlikte anılması beni ziyadesi ile üzmüştür.
Adaleti savunan bir hukukçu olarak;
Katıldığım çalışmalarımda, hukuk mücadelelerimde, program ve röportajlarımda hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden cesur bir şekilde;
‘‘Ülkemiz 367 milletvekili konulu bir sorun ile yargı tarafından çıkmaza sevk edildi. Bu da yetmezmiş gibi 7 Şubat MİT krizi, 17 ve 25 Aralık vatan hainliği hadisesi ile yargının aslında bağımsız olmadığını birilerinin tekeline düştüğünü gösterdi. Bunun için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi desteklenmelidir.’’ dedikten sonra, ilgili mercilerin Türkiye barolar birliği başkanlığının düzenlediği yurtdışı programında olduğumu bildiği halde böyle bir hadise ile karşılaşmak beni düşünmeye sevk etti.
Vatandaşı olduğum ülkem, mensubu olduğum devletim, savunduğum hukuk ilkeleri, tarafı olduğum siyasi düşünce, dava arkadaşlarım ve memleketim olan Kahramanmaraş şahsımı tanır ve bilir.
Adalet mülkün temelidir. Mülk ise birilerinin tekeli değildir.
Bu yanlış hamlenin en kısa zamanda düzeleceğini ve ilgililerin hukuk öncülüğünde hesap vereceğini, kıymetli hemşerilerim bilmesini ister saygı ve hürmetlerimi sunarım.” (YAŞAR ERİKLİ)