Çapulcu sürülerinin hayali suya düştü
Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesi bir basın bildirisi yayımlayarak TSK'nın Afrin'e yaptığı operasyonu değerlendirdi. Türk Ocakları Şubesi açıklamalarında Türk Devletinin Zeytin Dalı Harekatı ve kararlı duruşu ile çapulcu sürülerinin koridor hayallerinin suya düştüğünü ifade etti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye sınırında peyda olan
çeşitli terör gruplarını bertaraf etmek için 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’nin
kuzeybatısındaki Afrin bölgesine barış ve huzur olan Zeytin Dalı adlı bir sınır
ötesi harekatını başarı ile yürüttüğüne vurgu yapılan Türk Ocakları
Kahramanmaraş Şubesinin basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı; “Suriye’de
yaklaşık yedi yıldır yaşanan siyasi istikrarsızlık ortamını fırsat bilerek bu
durumdan nemalanan, küresel güçlerin maşası olan bölücü-gaddar PKK uzantıları
KCK, YPG-PYD ile sözde “İslâm” adına kafa kesen DEAŞ cânileri, aldıkları
talimatlar doğrultusunda sınır güvenliğimizi tehdit etmekte ve bölgenin
huzurunu bozacak her türlü terör faaliyetlerini fasılasız sürdürmektedirler.
Özellikle bölücülük kanlarına işlemiş olan çapulcu sürüsü, güney sınırlarımızda
oluşturulmaya çalışılan terör koridoru hayallerini gerçekleştirmek için
cüsselerine bakmadan sırtlarını dayadıkları güçlerden aldıkları cahil
cesaretleriyle bölgede diledikleri gibi at koşturacaklarını zannetmektedirler. Fırat
Kalkanı Harekâtından sonra Zeytin Dalı Harekâtı ile birlikte de Türk Devleti’nin
kararlı duruşu karşısında koridor hayalleri suya düşmüş, Türk askerinin
kudretli eli bölgedeki mazlumlar için bir şefkat, zulüm makinaları için ise
tokat şeklinde tezahür etmiştir.
Bunun yanında zihnimiz dipdiri, hafızamız taptazedir. Özellikle yaklaşık son 20 yıllık süreç içerisinde yakın bölgemizde yaşanan birçok kanlı hadisenin sınırlarımızdan taşıp şehirlerimize dayandığı malûmdur. Küresel güçlerin nihaî amaçlarının yıllardan beri bizim de bazı bölgelerimizde Kuzey Suriye’dekine benzer kantonlaşmayı getirmek, etnik temelli devletçikler kurmak olduğunu anlamamak, en hafif tabiriyle gaflettir. Afganistan’ın ardından Irak’ın işgali, Arap Baharının nasıl başlatılıp nelere evrildiği, Suriye’de yaşanan karmaşa, akan milyonlarca Müslüman kanı, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında adım adım uygulanan bir planın parçalarıdır.
Sözde demokratikleştirme ya da terörle mücadele gibi bahanelerle bölgemiz bir kargaşa ortamına itilmiş, yeni yeni terör örgütleri türetilmiş, siyasi istikrarsızlık her tarafa sirayet etmiştir. Ülkemizde ise Kuzey Irak’taki Peşmergelerle kurulan sıkı ilişkiler ve PKK’ya yönelik “çözüm süreci” telkinleri, hendek savaşlarını yaratan “saflıklar”, Büyük Ortadoğu Projesinin Türkiye ayağı için planlanan politikalar olsa da; devletimizin nihayet milletin ikazlarına kulak vermesiyle, geç de olsa bu hatalardan dönülmüştür.
Türk Devleti, Afrin Harekâtı sayesinde ve tarihin kendine hatırlattığı sorumlulukları, binlerce yıllık tecrübesi, engin feraseti neticesinde, bulunduğumuz coğrafyada yaşanan ağır şartlara rağmen eskisi gibi yine güvenilecek tek kale, sığınılacak tek liman olduğunu dosta-düşmana bir kere daha göstermiştir.
Bu doğrultuda Kahramanmaraşlı Türk Ocaklılar olarak bizler, Kahraman ordumuz tarafından gerçekleştirilmekte olan Zeytin Dalı Harekâtının zaferle sonuçlanacağından asla şüphe duymuyoruz. Bu mübarek vatanı kuşatmaya çalışan ne kadar bataklık varsa kurutulması, güvenliğimizi tehdit eden her türlü unsura karşı en şiddetli tedbirlerin alınması gerektiğine inanıyoruz.
Türk Ocakları’nın kurucu meşalesini yakan Yüz Doksan Tıbbiyelinin Çanakkale’de ve İstiklal Mücadelesinde canlarını seve seve fedâ eden kahramanlığından ilham alarak bizler de bugün, gencimizle-yaşlımızla her hâl ve şart altında silâh başı etmeye hazır olduğumuzu Aziz Türk Milleti’ne îlan ediyoruz.
Büyük Âkif’in dediği gibi:
“Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz!
Bu yol ki, hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz!”
Yüce Mevlâ, Mehmetçiğimizin yâr ve yardımcısı olsun!...
Afrin dâhil, bütün şehitlerimizin makamlarını âlî kılsın!...
Gâzilerimize âcil şifalar nasip etsin!...
Yurdumuzu dirlik-düzenlik içre mâmur;
Ordumuzu ilelebed muzaffer eylesin!..”