"Ceza kesilebilecek kurumlar listesinden çıkarıldılar"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, halk sağlığı gözetilmeden ve hiçbir önlem alınmadan faaliyet gösteren Elbistan-Afşin Termik Santrali'nin çevresinde yaşayan vatandaşlara reva görülen zulümü Meclis gündemine taşıdı.

Açığa bırakılan tonlarca kül ve havaya salınan zehirli gazlarla birlikte, bölge halkının hayatını tehdit ederek ölüm saçan Elbistan-Afşin Termik Santrali sorunu Ankara’ya taşındı.

Hem santral hem de hükümet yetkilileri vatandaşların feryatlarına sağır kalırken, uzun bir süredir konunun takipçisi olan ve gerekli çalışmaların yapılması için vatandaşların sesi olan CHP’nin Atom Karınca’sı Ali Öztunç, bölgedeki son durumu anlatarak Meclis Araştırması talebinde bulundu.

Öztunç’un Meclis Araştırma Talebi Gerekçesinde Aynen Şu İfadeleri Kullandı;

“Elbistan ovasında büyük tahribatlar yarattı”

“Elbistan- Afşin ovası, Türkiye'nin 4. büyük ovası olup, toprakları tarıma elverişli, tahıl tarımı, şeker pancarı, mercimek ve nohut yetiştiriciliği  yapılan, sulamalı tarımın yaygın olduğu bir ovadır. Ovanın kuzey batısında ülkemizin en zengin linyit yataklarının olması sebebiyle Afşin Elbistan termik santralinin kömür ham maddesi de buradan elde edilmektedir. Afşin-Elbistan Termik santralinde 30 yılı aşkın bir sürede 405 milyon ton kömür yakılmış, atmosfere 200 milyon ton karbondioksit salınmış ve 2.7 milyon ton uçucu kül,  270 bin ton civarında kükürt içeriği zehir olarak çevreye yayılmıştır. Filtresiz yıllarca çalıştırılan santral verimli Elbistan ovasında büyük tahribatlar yaratmıştır.”

“Kanser riskini tetikliyor, sadece insanlara değil hayvanlara, yeşile zarar veriyor”

“Termik santrallerde üretim sırasında azot oksit, kükürt dioksit ve pek çok küçük yapılı partikül açığa çıkmaktadır. Bu zararları maddeler salındıkları çevredeki insanların sağlığı için tehdit oluşturmakta ve insanların sinir ve solunum sisteminde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Bu çıkan zararları gazlardan etkilenen sadece insanlar değil, hayvanlar, tarım alanları, bitki örtüsü ve yeraltı suları da zarar görmektedir. Üretim sırasında bacalardan salınan küller insanlar tarafından solunmakta ve kanser riskini arttırmaktadır. Bacalardan yayılan zararlı gazlar asit yağmurlarının oluşmasına neden olması termik santralinin inşa edildiği bölgelerde ki toprakların yapısının bozulması ve verimin düşmesi gibi pek çok olumsuz etki yaratmaktadır. Santraller de yüksek sıcaklıklarda elde edilen buharın soğutulması amacıyla yer altı suları veya akarsular kullanılmaktadır. Santralde ki sıcak su ile soğuk su değişimi yapılarak ortam soğutulmaktadır. Çekilen soğuk su yerine bırakılan sıcak su ortamdaki canlılara zarar vermekte, akarsu veya yer altı kaynaklarını kirletmekte ve yeşilliği de tahrip etmektedir. Termik santraller ekonomik anlamda ülkeye katkı sağlasa da beraberinde büyük tahribatlar yaratmaktadır.”

“Ceza kesilebilecek kurumlar listesinden çıkarıldılar”

“Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan Termik Santrali, 2013 Mart ayında yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu çerçevesinde çevre kirliliği dolayısıyla ceza kesilebilecek kurumlar listesinden çıkarılmıştır. Her iki santrale de çevreyle ilgili mevzuatlara uygunluğun sağlanması için 2018 yılının sonuna kadar süre tanınmış ve bu süre zarfında santraller, filtre ve baca gazı arıtma sistemleri gibi çevre yatırımlarını yapmadan altı yıl boyunca zehirli gazları doğrudan havaya salmıştır.”

“Filtresiz, bacasız saatte 280 ton kül atarak üretim devam ediyor…”

“Afşin-Elbistan A Termik Santrali, üretime 2 yıl ara verilmesinin ardından 20 yıllığına Çelikler Holding'e devredilmişti, özelleştirmeden sonra da bu santral filtre ve baca gazı sistemlerini kurmadan saatte 280 ton kül atarak üretime devam etmektedir. Kömür yıllardır Afşin-Elbistan'ı zehirleyerek insan sağlığını ve çevreyi tahrip ediyor. Bu yetmezmiş gibi planlanan 6 yeni santralle bu bölge adeta gözden çıkarılıyor. Greenpeace Akdeniz'in Mart 2019'da hazırladığı "Afşin'de Kömürlü Termik Santrallerin Bedeli" isimli hava modellemesi raporuna göre kirlilik nedeniyle bugüne kadar 17 bin erken ölüm yaşandığı belirtilmektedir. Getirilen muafiyet nedeniyle şirketler, baca gazı difürizasyon ünitesi üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 3’ünü, elektro stat kül tutucu ise yaklaşık yüzde 1.8’ini harcadığından, halihazırda sahip oldukları filtre ve baca gazı kükürt arıtma tesislerini (desülfürizasyon) bile çalıştırmaktan kaçınmaktadırlar. Bu yüzden genellikle maliyet düşürmek ve daha fazla kâr etmek için, bu sistem gerektiği gibi çalıştırılmamaktadır. “

“Santraller insan odaklı bir yapıya kavuşturulmalı”

“Geri kalmış teknolojilerle çalışan, para hırsıyla insan sağlığını ve çevreyi hiçe sayarak işletilen termik santraller çevre mevzuatına uygun hale getirilerek insan odaklı bir yapıya kavuşturulmalı ve hızla yenilenebilir enerji yatırımlarına öncelik verilmelidir.”

Öztunç’un Gerekçe İle Beraber Meclis Başkanlığı’na Sunduğu Araştırma Talebi İse Şu Şekilde;

“Santralin ölüm saçmasına göz yumulmasını anlamak mümkün değil”

“Kahramanmaraş’a bağlı Afşin Elbistan bölgesinde 35 yıldır faaliyette olan Afşin A ve 15 yıldır faaliyette olan Afşin B santralleri bölgede geri dönüşü olmayan bir tahribat yaratmıştır. Yıllardır filtresiz çalıştırılan termik santralin, doğal çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğinin, bölgede solunum yolları hastalığı ve kanser hastalığı görülme oranının ürkütücü boyutlara ulaştığının yetkililerce bilinmesine rağmen santralin ölüm saçmasına göz yumulmasını anlamak mümkün değildir. Özelleşmeden önce de bölge halkının tepkisiyle gündeme gelen Afşin-Elbistan Termik Santrali, Çelikler Holding tarafından alındıktan sonra filtrelerin takılacağı ve mevcut filtrelerinde bakımlarının yapılacağı söylenmesine rağmen kül yağdırmaya devam etmektedir. Şirketler, maliyet düşürmek ve daha fazla kâr etmek için, arıtma sistemlerini bilinçli olarak ya yaptırmıyor ya da var olanı kullanmıyor. Durum böyle olunca da çevre katliamı ve erken ölümlerin yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.

Önergenin gerekçesinde belirtilen hususlar göz önüne alınarak Afşin Elbistan Termik Santralinin yaratığı çevre kirliliği, doğal yaşam ve insan sağlığında yarattığı olumsuz etkileri ve işletmenin ihmalinin belirlenmesi ve yaptırımlar uygulanması amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması için gereğini arz ederiz. “