CHP, kararsızların peşinde!

Geçtiğimiz hafta boyunca İlçe Teşkilatlarını gezerek istişare toplantıları yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Yönetimi, referandumda izleyecekleri yolu belirledi. CHP, referandum çalışmaları kapsamında sandık çevresi sorumlularının belirlediği kararsızları ikna etmeye çalışacak.

Siyasi partilerin referandum için startın vermesiyle çalışmalara başlayan CHP, geçtiğimiz hafta tüm ilçeleri gezerek istişare toplantıları yapmıştı. İstişareler sonrası aldıkları kararları gazetemize değerlendiren CHP İl Başkanı Esat Şengül, “Her arkadaşımız kendi oy kullandığı sandıkta, sandık çevresi sorumlusu olacak. 350 veya 400, kaç kişi oy kullanıyorsa bunları ziyaret edecek. Buradaki hedefimiz kararsız kişilere ulaşmak, bunları ikna etmek. Bundan sonraki ilçe ziyaretlerimizde de arkadaşlarımızın getirmiş olduğu veriler doğrultusunda kararsız seçmenleri ziyaret edeceğiz. Bayanlar evleri ziyaret ediyor. Gençlik kollarımız; genç, 18 yaşında ilk defa oy kullanacak olanları tespit ediyor. Onlarla kafelere sinemalara gidiyor. Yine üniversite gençliğinde özellikle sandığa gitmeyen gençliği hedef kitle olarak belirledik. Onları sandığa götürme noktasında çalışmalarımız olacak” dedi.

Önümüzdeki haftadan itibaren CHP’li Milletvekillerin ve Parti Meclisi Üyelerinin Kahramanmaraş’a geleceğini kaydeden Şengül, “Genel Başkan Yardımcılarımız, Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal, İstanbul milletvekilimiz Gürsel Tekin, Grup Başkan Vekilimiz Engin Altay Bey, Yalova Milletvekilimiz Muharrem İnce gibi ülke genelinde sevilen millet vekillerimiz ilimizi ziyaret edecek” ifadelerine yer verdi.

Kahramanmaraş’a gelen partililerle, uygun gördükleri ilçelerde çalışmalar yapacaklarını aktaran CHP İl Başkanı Esat Şengül, şöyle konuştu: “Tabi bu çalışmaları yaparken; Cumhuriyet Halk Partisi salon toplantısı gibi değil de Hayır Platformu dediğimiz diğer siyasi partilerinde katkılarıyla geniş çaplı programlar yapacağız. Biz burada bir öncülük yapmış olmayacağız. Bu tür platformlarda gerek Sayın Deniz Baykal’ın geldiğinde gerekse Sayın Meral Akşener geldiğinde bu kararsız dediğimiz hedef kitleye seslenme imkânı bulacaklar. Milletvekillerimizin onları ikna etmelerini sağlayacağız.” Şengül, “Miting yapılacak mı” sorusu üzerine ise şu cevabı verdi: “Miting uygun görüldüğü zaman yapılır. Ancak ben mitinglerin çok fayda sağladığını düşünmüyorum. Aksine bir eziyet, aksine bir meşakkat! Gelen kişi ister Genel Başkanımız olsun ister milletvekillerimiz olsun 45 dakikalık bir sürede insanlara ne anlatıp ne öğreteceksiniz? O yüzden mitingler şov alanıdır. Şu değiştirilmek istenen yasalara Türk milleti zaten sarı kart gösterdi. Şimdi onun önüne geçip te bu işleri biz yapıyormuşuz gibi göstermeye gerek yok. Bizim bu dönem izleyeceğimiz strateji yüz yüze iletişim. Ev ziyaretleri yapacağız. Mitingler de uygun görülürse uygun görüldüğü yerde yapılır.”

En önem verdikleri hususun kararsızlar olduğunu belirten Başkan Şengül, kararsızlara özel çalışma yapacaklarını dile getirerek şu açıklamalarda bulundu: “Kararsızlara ulaşacağız. Bu asla bir genel seçim değil. Bu ülkenin sağlıklı bir noktada devam edebilmesi için o cumhuriyetin bize getirmiş olduğu temel değerler var. Nedir? İşte yargının, yürütmenin, yasamanın ayrı ayrı güç olduğu; birbirinin işlerine müdahil olmadığı bir süreci önemsiyoruz. Bunun için de ülkenin bu sistemde devam etmesi en büyük hassasiyetimiz. Başkanlık sistemi deyince herkes Sayın Cumhurbaşkanını tabiatıyla aklına getiriyor. İşte bunu isteyen Cumhurbaşkanı, işte onun kurduğu siyasi parti… Sanki CHP’nin Sayın Cumhurbaşkanın başkanlığını biz istemiyormuşuz gibi bir algı yaratılıyor. Oysa ben Sayın Cumhurbaşkanımızı gittim havaalanında karşıladım. Böyle bir karşı duruşumuz da yok. Biz, başkanlık sisteminin her türlüsüne karşıyız. Yani bu bizim Genel Başkanımıza da olsa hatta şahsıma dahi olsa karşıyım. Bana gelseler deseler ki başkan sensin; ben ona da karşıyım. Böyle bir yükü ben almak istemem bu ağır bir yük. Dolayısıyla buradan hareket ederek; Biz, Sayın Cumhurbaşkanının başkanlığına karşı değiliz. Hani eğer böyle bir sistem gelirse yapar mı? Layık mı? Elbette layık. Elbette yapar. Türkiye siyasetine emek vermiştir, katkıda bulunmuştur. Ama Başkanlık Sistemi, ülkeyi bir bölünmeye götüreceği için beraberinde hukukun, demokrasinin, özgürlüklerin kısıtlanacağından korkumuz var. Bundan dolayı biz, Başkanlık Sistemine karşıyız.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)