"Çocuklarınıza ne katı kural uygulayın nede kuralsız yetiştirin"
Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığında görevli Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Ezgi Urhan, 'Anne babalar ne çok katı kurallar koyup çocuklarını sıkmalı, ne de hiç kural koymayıp kuralsızca çocukların büyümesine neden olmalı' dedi.
Ebeveynler tarafından günümüzde en çok merak edilen konular
arasında yer alan çocuk yetiştirme kuralları hakkında gazetemize
bilgilendirmelerde bulunan Urhan, çocuk yetiştirmede doğru bilinen yanlışları
şu şekilde anlattı: “Çocuklarımız anne babalarının en kıymetli varlıkları. Bu
nedenle son zamanlarda anne babalar ‘Çocuklarımızı daha iyi nasıl
yetiştirebiliriz?’sorusu üzerine daha çok düşünmeye başladılar. Anne babaların
bu çabaları gerçekten takdir edilmesi gereken bir durum. Ancak anne babalar
“Çocuklarımızı daha iyi nasıl yetiştirebiliriz?” sorusunun cevabını ararken
birçok yanlış öneri ile karşılaşmakta, hatta bu yanlış önerileri
uygulayabilmektedir.
KİMDEN TAVSİYE ALDIĞINIZA DİKKAT EDİN
Öncelikle işin uzmanlarından, yani bu konuda eğitim almış kişilerin; psikologların, psikiyatristlerin ve psikolojik danışmanların önerilerine kulak vermeliyiz. Ne yazık ki ülkemizde yaşam koçu, aile koçu, kişisel gelişim uzmanı gibi sıfatların altında, işinin ehli olmayan birçok kişi, özellikle medya yoluyla kendini geliştirmek isteyen anne babaları yanlış yönlendirecek tavsiyelerde bulunuyor. Bundan dolayı anne babalar çocuk yetişme konusunda tavsiyelerin kim tarafından verildiğine dikkat etmelidirler.
ÇOCUKLUKLARINI YAŞAYAMIYORLAR
Anne babaların çocuklarını daha iyi yetiştirmek için bu kadar ilgili olmaları ve bu konuya emek harcamaları çok güzel bir durum. Ancak bazı anne babalar çocuklarını birer proje olarak görmeye başladılar. Böyle olunca çocuklar mekanik bir yapıya büründüler. O kurstan bu kursa koşan, çocukluğunu yaşayamayan çocuklar ortaya çıktı.
‘NEDEN ORTALAMAN DAHA YÜKSEK DEĞİL?’
Öncelikle anne babaların çocuklarını başarı odaklı değil, süreç odaklı değerlendirmeleri gerekiyor. Bizim toplumumuz genelde sonuca bakarak karar verir. Ancak söz konusu bir çocuksa çocuğun sonucu elde edene kadar geçirdiği süreç bizim için daha önemli olmalı. Örneğin çocuğunuzun karnesinde birinci dönem matematik dersi not ortalaması 65’ti. İkinci dönem çok çalışmasına rağmen matematik dersi not ortalaması ancak 75’e yükseltebildi. Bu durumda çocuğu “Neden ortalaman daha yüksek değil?” diye azarlamak yerine “İkinci dönem çalıştın ama yeterli gelmedi herhalde. Sence ne yapman gerekir?” diye kendi kendine düşünmesine ve çözüm üretmesine yardımcı olacak yöntemlere başvurmalıyız.
KURALSIZ ÇOCUKLAR
Son zamanlarda anne babalarda gözlemlediğimiz bir diğer yanlış ise ‘Bizim çocuğumuz kendini kısıtlanmış hissetmesin diye biz onu özgür yetiştiriyoruz.’ Çocuğu özgür yetiştirmek, çocuğun her sorguladığı durumu tartışabilmek çok güzel bir durum. Ancak kural olmadan yetişen çocuklar, küçük yaşlarda çok sorun oluşturmasalar bile, yaşları büyüdükçe sınırsız istekleri nedeniyle anne babaları çok zor durumda bırakabilirler. O yüzden her çocuk anne baba tarafından konulmuş kurallar çerçevesinde büyütülmelidir. Yalnız burada önemli bir nokta var. Anne babalar ne çok katı kurallar koyup çocuklarını sıkmalı, ne de hiç kural koymayıp kuralsızca çocukların büyümesine neden olmalı. Anne babalık bu anlamda tam bir denge işi.
SORUMSUZ ÇOCUKLAR
Yine son zamanlarda çocuklarının özellikle ders ve akademik başarıları artsın diye anne babalar çocuklarının sorumluluklarını da kendileri yerine getirir hale geldiler. Çocuklar ilkokula başladıklarında, anne baba çocuğu okula götürüp getiriyor, günün sonunda o günün ödevlerini öğretmene soruyor, akşam eve gider gitmez çocuğun ödevini ne zaman yapacağını planlıyor. Ama aslında bakacak olursak sözünü ettiğimiz bu durumlar çocuğun sorumlulukları olması gerekirken, anne baba, çocuk yerine neredeyse bütün sorumluluğu üstlenmiş durumda. Bu durum çocuğun da işine geliyor. Ancak anne baba çocuk ortaokula geçtiğinde ergenlikle birlikte çocuğun üzerindeki anne baba etkisi azalıyor. Ortaokula kadar hiçbir okul sorumluluğunu yerine getirmemiş bir çocuğun o zamandan sonra sorumluluk sahibi olması çok düşük bir ihtimal. Bu ve buna benzer sorunlar yaşamamak için küçük yaşlardan itibaren çocuğa yaşıyla orantılı olarak gerek evde yapılan işlerde, gerekse okulla ilgili konularda sorumluluk verilmesi gerekiyor. Ancak burada çocuğa verilen sorumluluğun yaşıyla orantılı olması çok önemli.
ÇOCUKLARIN YÖNETTİĞİ AİLELER
Anne babalık gerçekten bir denge işi. Demokratik bir ailede herkesin söz hakkı olması gerektiği doğrudur. Ancak bazı kararlar anne baba tarafından verilmelidir. Örneğin ailece gidilecek bir tatilde çocukların fikri alınmalı ama son karar çocukların isteklerine göz önünde bulundurularak anne baba tarafından verilmelidir. Çocuklar yaşlarından büyük sorumluluk gerektirecek karar almamalıdırlar. Bu kararları onların yerine anne babaları almalıdır.
ANNE BABALAR ÇOCUKLARINA ÖRNEK OLMALI
Bütün anne babaların amacı çocuğuna olumlu bir şeyler öğretebilmektir. Çocuklar için en önemli öğrenme kaynağı anne babalarıdır. Anne babalar, çocuklarının hangi davranışları kazanmasını istiyorsa, o davranışları sergileyerek çocuklarına örnek olmalılar. Anne baba, çocuğunda görmek istemediği davranışları kendileri sergilerse, çocukların bu davranışlardan vazgeçmesini beklemek anlamsız olur.
ANNE BABALAR TUTARLI OLMALI
Anne babalar gerekli olduğuna inandığı kuralları, çocuklarının ısrar ve yalvarmalarıyla değiştirmemelidir. Kuralların devamlılığı olmalıdır, aksi takdirde çocuklar anne babanın koyduğu kuralları hiç ciddiye almaz. Gerektiği durumlarda anne baba kendi koyduğu kuralları çocuğu ile konuşarak değiştirebilmelidir. Ama anne baba kuralı neden değiştirdiğini çocuğuna açıklamalı.