Darbecilerin anayasasının bekçisi değiliz
BBP Genel Başkanı Haşim Yanar BBP olarak her zaman deklare ettikleri gibi darbe anayasasının oluşturduğu rejimin bekçisi olmadıklarını belirterek; 'Devletimizin üniter yapısının muhafazası Türk dilinin ve Türk kimliğinin korunması kuvvetler ayrılığı prensibinin sağlanması, darbe hukukunun ve vesayetinin ortadan kaldırılması hususudur. Bu milletin medeniyet algısı inanç ve hürriyet duygularından beslenmektedir.' Dedi
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcıları Remzi
Çayır ve Haşim Yanar, Genel Merkezleri tarafından yeni il başkanı olarak atanan
Bilal Odunkıran ile basın karşısına çıkarak, il başkanı değişimine neden
gittiğine açıklık getirmeye çalıştılar.
BBP’nin iki genel başkan yardımcısı Tarhanaca Kafe’de yeni atanan il Başkanı Bilal Odunkıran ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk söz alan Odunkıran kısa bir süre önce BBP’nin Kahramanmaraş İl Başkanı olarak kendisinin atandığını söyledi.
Konuşmasında 16 Nisan’da yapılacak referandumda ‘evet’ diyenlerin ‘hayır’ diyenleri ve ‘hayır’ diyenlerin de ‘evet’ diyenleri vatan haini olarak gördüğünü belirten Odunkıran ‘evet’çilerinde ‘hayır’cıların da kendilerinin kardeşi olduğunu kutuplaşmanın yanında yer almayacağını belirtti.
Seçilmiş başkan Hasan Kızıldağ’ın evrakları zamanında teslim etmediği için münfesih duruma düştüğüne vurgu yapan Odunkıran, partisinin genel merkezinin 29 Ocak’ta yaptığı kongreyi de hatırlatarak, o kongrede yapılan tüzük değişikliğine göre seçilmiş başkan Kızıldağ’ın münfesih duruma düştüğünü söyledi.
KARARINIZI TANIMIYORUM DİYEN BİR İL BAŞKANIYLA YÜRÜNÜRMÜ?
BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır ise partisinin genel merkezinin aldığı karara uymayan ve aykırı açıklamalar yapan seçilmiş İl Başkanı Hasan Kızıldağ’ı ima ederek partinin aldığı kararı tanımayan bir il başkanıyla kimsenin birlikte yürüyemeyeceğini söyledi.
Referandumda halka gidecek maddelerle ilgili parti içerisinde de farklı düşüncelerin olabileceğine vurgu yapan Çayır; “bu düşünceler doğaldır ve hayatın akışıdır. Burada önemli olan birliği, bütünlüğü, hiyerarşiyi bozmamaktır. Bir İl Başkanı, ilçe Başkanı veya MKY’da üye; eğer bir parti karar almışsa, bu kararı ‘ben tanımıyorum’ diyen bir adamla sizin yürüme şansınız olur mu? Kararına saygı duyabiliriz fakat birlikte yürümemiz olmaz.” Dedi.
PARTİNİN HAVUZUNUN KARARI ‘EVET’
Partinin havuzunun Merkez Karar Yönetim Kurulu olduğuna vurgu yapan Çayır, İl Başkanlarının, ilçe başkanlarının, yüksek istişare kurulu üyelerinin kararlarının havuzda toplandığını ve bu havuzun da kararının ‘evet’ olduğunu deklare etti. Referandumda ‘evet’ oyu kullanmalarının iktidarın ‘ram’ olmaları gerektirmediğini de belirten BBP Genel Başkan Yardımcısı Çayır, iktidarın yaptıkları ve yapacaklarıyla ilgili yanlışlıkları da kamuoyuyla paylaşmanın kendilerinin vazifesi ve varlık sebebi olduğunu dile getirdi.
Geçmiş dönemlerde BBP’nin Merhum Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun da ‘bu gömlek artık bize dar geliyor’ sözünü hatırlatan Çayır şöyle konuştu; “Genel Başkanımız, ‘Bu elbise bu millete dar geliyor, bu elbise bu milletin üzerinden atılmalıdır. Yeni elbise bize lazım’ diyordu. Yeni elbiseden kastı neydi biliyor musunuz? Milletin değerlerine uygun, insanı ve kutsallığını önceleyen, insan hak ve hürriyetinin kutsal bir varlık olduğunu önceleyen sistemdi. Elbise buydu. O yüzden kararımız ‘Evet’ olacak.” diye konuştu.
GÜÇLÜ LİDERLER BU SİSTEME YEŞİL IŞIK YAKTI
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Haşim Yanar’da bu sistemin 94 yıldır dile getirilmeyen bir sistem olduğunu bu sisteme geçmişteki güçlü liderlerinde yeşil ışık yaktığını söyledi. Yanar; “Tarihi vesikalarla bakıldığında Atatürk’le başlayan Erbakan, Başbuğ Alparslan Türkeş, Özal, Demirel ve en nihayetinde Şehit liderimizin de başkanlık sistemine yeşil ışık yaktığı görülmektedir. Başkanlık sistemi siyasi gerilimlerden ruhsal eğilimlerden arınmış bir şekilde bakıldığında tartışılmakla kalmamış eksiği ve fazlasıyla önümüze koyulan sivil anayasa olması nedeniyle önemli bir nitelik taşımaktadır. Bu milleti 150 yıllık anayasacılık geleneği 94 yıllık Cumhuriyet tecrübesiyle bu sıkıntıyı aşabilecek olgun bir millettir.” Dedi
DARBE ANAYASASININ BEKÇİSİ DEĞİLİZ
Hiç kimsenin bu sorumluluktan kaçamayacağını, BBP olarak darbe anayasasının oluşturduğu rejimin bekçisi olmayacaklarına da değinen Yanar şöyle konuştu; “Devletimizin üniter yapısının muhafazası Türk dilinin ve Türk kimliğinin korunması kuvvetler ayrılığı prensibinin sağlanması, darbe hukukunun ve vesayetinin ortadan kaldırılması hususudur. Bu milletin medeniyet algısı inanç ve hürriyet duygularından beslenmektedir. Dolasıyla bu inançları yok sayanlar yok olmaya mahkûmdur. Muhsin Yazıcıoğlu suikastını, maaşını devletten alan ama emri küresel iktidarın içinde bulunan işbirlikçilerden ve darbeci unsurlar tarafından yapıldığı ortadadır. Darbeci vesayet hükmünü yitirmeden Yazıcıoğlu davasının aydınlatılması mümkün değildir. Biz bu bakımından Anayasa Değişikliğini manidar ve önemli buluyoruz. Biz Muhsin Başkanın şehadetinden sonra elimizi nereye atsak bu vesayetçi unsurlarla karşı karşıya geldik. Dolayısıyla suikast davasında 140 klasörlük dosya boyutuna ulaşsak da bir arpa boyu ilerleyemedik. Bundan sonraki süreçte bu mevcut anayasanın parlamentodan geçmesiyle bu darbeci unsurların geçerliliğini yitireceğine inanıyoruz.”