Darbelerin Maliyeti 607 milyar dolar
Sabah Gazetesi Yazarı Meryem Gaberi: 'Türkiye'de yaşanan bütün darbeler, 17-25 Aralık, Gezi Parkı Olayları ve 15 Temmuz'da toplam 607 milyar dolar zarara sokulmuştur. Siyasi istikrarsızlığa yol açan mütemadiyen darbe üreten, Türkiye'ye gerçekten krize sürükleyen bu sistemin değişmesi gerekir' dedi.
AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlı tarafından düzenlenen “Yeni
Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Sistemi” Programında konuşan Gaberi,
ülkede yaşanan darbeler ve parlamenter sistemin getirdi otorite boşluğunu
anlattı.
28 Şubat sürecinde başörtü yasağı nedeniyle binlerce kişinin yurt dışında okumak zorunda kaldığına vurgu yapan Gaberi: “28 Şubat'ta arkadaşlarımın Kanada'ya, Avrupa'ya gidip ve başörtüsü yasağı neden dolayı orada okuduklarını biliyorum. Ne kadar çile çektiklerini bizzat şahidim. Hatta çok yakın bir arkadaşım Tıp 5 sınıftan ayrılmak zorunda kaldı parası da yoktu. Kanada'ya yerleşti en son duyduğumda evlere temizlik hizmetine gidiyormuş. Bu benim canımı yakan olaylardan bir tanesi” dedi.
AK PARTİYE ÜLKEYİ YÖNETTİRMİYORLAR
AK Partinin iktidara gelmesinden bu yana bir çok nedenden ötürü ülkeyi yönnetirmediklerine vurgu yapan Gaberi şöyle konuştu: “AK Parti son 3-4 dönemdir bu milletin teveccühünü görerek iktidar partisi oluyor. AK Parti ezici çoğunlukla siyasetin merkezine olmasına rağmen AK Parti'ye ülkeyi yönettirmiyorlar. Diyeceksiniz ki nasıl yönettirmiyorlar? AK Parti iktidara geldiğinden bu yana kapatma davaları, 367 süreci, E-muhtıra, Gezi Park olayları, 17-25 Aralık süreci, 15 Temmuz darbe girişimi, MİT tırlar’ının durdurulması ve onun dışında bir sürü oyunlarla siyasi için adeta ümüğünü sıktılar. Kim bunlar, vesayet sistemleri; bazen ordu adı altında çıkıyor karşımıza, 17- 25 Aralık sürecinde yargı ve emniyet ile çıktı karşımıza. 15 Temmuz'da da ordumuzun içine gizlenen teröristler ile çıktı karşımıza. Biz siyasetin bu kadar zayıf aralıklarının olduğunu, zayıf aralıklardan vesayet sistemlerinin nasıl sızdığını farkındayız”
DARBE İLE BU ÜLKEYİ KÜÇÜLTTÜLER
Türkiye’de yaşanan tüm darbeler ve tüm önemli gelişmeler neticesinde ülke’nin 4’te 1 oranında küçüldüğünü belirten Gaberi konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında tarihi bir dönemi yaşıyoruz. Siyaset darbe üreten parlamenteresimsi bir sistem ile yönetiliyoruz. 94 yılda 65 tane hükümet değişmiş, neredeyse 17 aya 1 tane hükümet düşüyor. 1970 ve 1980 yıllar arasında 12 tane hükümet kurulmuş. Yaklaşık 10 ayda 1 bir tane hükümet kurulmuş. Türkiye ekonomisi darbe dönemlerinde dörtte bir oranında küçülmüş. 28 Şubat sürecinin maliyet hesaplarını göz önünde bulundurursak 300 milyar Dolar. 27 Nisan E-muhtırasının ekonomik maliyeti 10 milyar Dolar. Gezi sürecinin ekonomik maliyeti 157 milyar Dolar. 17-25 Aralık sürecinin bu ülkeye maliyeti 50 milyar Dolar. 15 Temmuz sürecinin bu ülkeye maliyeti 80 milyar Dolar. 28 Şubat'tan baz alırsak darbelerin bu ülkeye maliyeti 607 milyar Dolar. Siyasi istikrarsızlığa yol açan mütemadiyen darbe üreten, Türkiye’yi gerçekten krize sürükleyen bu sistemin değişmesi gerekir”
RECEP TAYYİP ERDOĞAN BU SİSTEMİ KENDİSİ İÇİN İSTİYOR
Sabah Gazetesi Yazarı Meryem Gaberi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kesim, yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi için istiyor diyor. Şu anda Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın çok fazla yetkileri var. Recep Tayyip Erdoğan bu milletin neler yaşadığını bizzat kendisi şahit olmuştur. Bu sıkıntıların tekrar yaşanmaması için bu milletin, bu ülkenin, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin bu ülkeye gerekli olduğunu zaten çok uzun dönemden bu yana millete söylüyordu. 15 Temmuz sürecinde Sayın Devlet Bahçeli bu sistem ile gidilmeyeceğini gördü. 15 Temmuz sonrası sistemin değişmesi için teklif getirerek oylamak istediğini söyledi. Sayın Devlet Bahçeli gerçekten bir devlet adamı refleksi gösterdi. Şimdi böyle arıza bir sisteminiz var, bu arıza sistemi zaman zaman, yamalar ile tıkamaya çalışıyoruz. Yamalar ile bu sistemi kapatmaya çalışıyoruz. Ancak buraya kadar gelebildik. 15 Temmuz'u yaşamışız, 17/25 Aralık olaylarını yaşamışız, Gezi Parkı olaylarını yaşamışız, bu süreçler içerisinde bu Millette, siyasette gördü ki bu sistem ile daha fazla ileri gidilemez. Onun için bunun değişmişsi çok ama çok önemli. Ve Milletin önüne 16 Nisan'da sandık gelecek, eğer bize oy verirsek Türkiye'nin yeni hükümet sistemi olacak. Şu anda ülkeyi Başbakan yönetiyor, kim ile birlikte yönetiyor Meclis ile birlikte yönetiyor”
CHP HER ZAMAN HÜKÜMET ORTAĞI POZİSYONUNDA
Mevcut parlamenter sistem ile CHP’nin yüzde 25 oy almasına rağmen hükümet ortağı gibi olduğunu değinen Gaberi şöyle konuştu: “ Cumhuriyet Halk Partisi, yüzde 25 oy almasına rağmen her zaman iktidara ortak. Diyeceksiniz ki nasıl? CHP'nin istemediğin hiçbir şey bu ülkede doğru düzgün yapılamıyor. Çok ezici çoğunlukla AK Parti iktidar olmamasına rağmen, CHP istemediği bir şeyi yaptırmıyor. Nasıl yaptırmıyor? Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor, gensorular ile meclisi tıkıyor. Manipülasyonlarla medyada çok ciddi bir gündem yaratmaya çalışıyor. Bu sistem milletin iradesini, milletin yönettiği bir sistemdir. Yeniden inşa sürecidir. 15 Temmuz'da bu milletin damarlarına bir terör örgütü tarafından nasıl girildiğine şahit olduk.
MUHAFAZAKAR KESİMİN İSTEMEDİĞİ KİMSE CUMHURBAŞKANI OLAMAZ
Bu yüzden de bize ihtiyaç var. AK Parti tabanında özellikle şöyle bir korku var. Zaman, zaman rastlıyoruz buna. Biz çok çektik 28 Şubat'tan. Ya Erdoğan Sonrasında ne olacak? Erdoğan, şu anda çok güçlü bir irade. Bu toplumun ana damara muhafazakardır, muhafazakâr kesim istemediği bir adaya asla ve kata Cumhurbaşkanı seçilemez. Kimse sizin başınıza 28 Şubat döneminde yaşanan sıkıntılar gibi bir sıkıntı getiremez. Önemli olan sizin ne karar verdiğinizdir.”