"Denizlerimiz sığınmacı mezarlığı haline geldi"

İyi Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Av. Ahmet Çabukel, 'Türkiye Cumhuriyeti artık Suriyeliler için de bir umut olmaktan çıkmıştır. Denizlerimiz bir sığınmacı mezarlığı haline gelmiştir' dedi.

İyi Parti İl Başkanı Av. Çabukel, bugün parti binasında bir basın toplantısı düzenledi.

"SURİYE SORUNUNUN ADIMLARI YILLAR ÖNCESİNDEN ATILMIŞTIR."

“ Bundan yıllar önce ABD Dış İşleri Bakanı Condoleezza Rice on yıl sonra Orta Doğu'da bütün ülkelerin sınırlarının değişeceğini söyleyerek bugün bölgemizde gelişen olayları haber vermişti. Üstelik o dönemden kısa süre önce Irak ve İran, kazananın olmadığı; ancak bütün bir müslüman aleminin kaybettiği anlamsız bir savaşa zorlanmışlar ve daha sonra Irak nükleer silah ürettiği bahanesiyle ABD tarafından işgal edilmişti. Kerkük ve Musul Türkmenleri başta olmak üzere tüm bölge halkı büyük acılar yaşamışlardı. Bu savaşın neticesinde bir milyon kadın tecavüze uğramış, binlerce insan ülkemize sığınmış, Saddam idam edilmiş ve bu topraklardan huzur bir daha hiç dönmemek üzere çekip gitmişti. Bu, İsrail'in bölgedeki hükümranlığı için atılmış önemli adımlardan biriydi.

"ARAP BAHARI KARDEŞLİK VE BİRLİK BAĞLARINI BOZMUŞTUR."

 Daha sonra ise "Arap Baharı" adı altında bölgeye demokrasi getirilmesi bahanesiyle Tunus, Libya ve Mısır karıştırıldı. Bu ülkelerin vatandaşları arasındaki kardeşlik ve birlik bağları bir daha hiçbir zaman tamir edilemeyecek şekilde bozuldu. Darbelerin ve ayaklanmaların birbirini izlediği bu dönemlerde milyonlarca insan yurdunu terk etmek zorunda kaldı ve milyonlarca aile parçalandı.

"SURİYE SORUNU TÜRKMENLERİN DE SORUNU OLMUŞTUR."

 Bu süreci Suriye'deki olaylar izledi. "Esad", "Esed" oldu. Stratejik derinlik sevdalıları, Suriye sınırımızdaki mayınları toplatıp o bölgede tarım yapmaya karar verdi. O zaman henüz Ergenekon kumpasına yenik düşmemiş olan ordumuz tavır koyarak bu aymazlığın sadece o bölgenin İsrail'e peşkeş çekilmesi kısmına engel olabildiler. Mayınlar temizlendi, sınır illerimize çadır kentler kuruldu. Bu sırada ise IŞİD adı verilen terör örgütü ortaya çıktı. IŞİD adı verilen bu terör örgütü, bölgede şiddetli eylemler yapmaya başladı. O bölgede yer alan Türkmenler, bu şiddet eylemlerinin ve savaşın tam ortasında kaldılar. Süleyman Şah Türbesi, bu olaylar neticesinde büyük bir başarıymış gibi gezdirilmeye başlandı.

"EVLERİNİ TERK EDEN SURİYELİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU TÜRKİYE'YE GELDİ."

IŞİD'in de bölgeyi bir kaos ortamına çevirmesiyle birlikte Suriyeliler evlerini ve vatanlarını terk etmeye başladılar. Vatanını terk eden Suriyeliler'in bir kısmı Lübnan tarafına giderken büyük bir çoğunluğu Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya yol almaya başladı. Böylece bölge halkı bölgeden temizlenmişti. Temizlenmiş bölgede ise bir PKK-PYD devleti kurulmasının ilk adımları atılmış oldu.

"RESMİ RAKAMLARA GÖRE ÜLKEMİZDE 3.8 MİLYON SURİYELİ SIĞINMACI YAŞAMAKTADIR."

 Mevcut iktidar tarafından "ensar ve muhacir kardeşliği" adı altında ülkeye milyonlarca Suriyeli yerleştirildi. Resmi rakamlara göre ülkemizde 3.8 milyon Suriyeli yaşamaktadır. Bu resmi rakamlara vatandaşlığa geçirilmiş olanlar, sınırdan hangi denetimlerden geçerek girdikleri belli olmayanlar ve her geçen gün artan nüfus dahil değildir. Türkiye Cumhuriyeti, demografik anlamda Suriyelileşmektedir. Bugün Kilis'te yaşayan Suriyeli nüfus, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı nüfusunu geçmiş durumdadır. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti'nin demografik yapısını hızla bozmaktadır. ABD, AB, Sorosçu vakıflar ve hatta sosyal yardımlara karşı çıkmasıyla bilinen IMF neden Suriyelilerin ısrarla Türkiye'de kalmasını istemektedir? Mevcut Suriyelilerin büyük çoğunluğunun Suriye'nin kuzeyinden gelmesinin ve o bölgeyi PKK-PYD için boşaltmış olmasının bunda etkisi nedir? Biz İYİ Parti olarak bu tuzağı bozacağız.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ ARTIK SURİYELİLER İÇİN DE BİR UMUT OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR”

 Suriyeli sığınmacı sorunu sadece demografik bir sorun değildir. Sınırdan hangi denetimden geçerek alındığı belli olmayan ve ülkemize entegre olamamış milyonlarca Suriyeli sığınmacının kayıt dışı işsizlikte, çocuk yaşta evlilikte, fuhuşta, ucuz iş gücünde, mahallelerde oluşan illegal yapılanmalarda, çeteleşmede ve daha birçok çeşit suç işleme oranlarında da etkisi olduğu çok net bir gerçektir. Şehrimizde Suriyeliler tarafından açılan iş yerlerinin yerel esnafta oluşturduğu huzursuzluk da göz önünde bulundurulmalıdır. Bununla birlikte bu sığınmacılara sağlanan yardımlar hakkında kamuoyunda oluşan dezenformasyonlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vicdanlarını rahatsız etmektedir. Ortada birçok bilgi kirliliği bulunmaktadır ve yetkililerden bu konularda sağlıklı bir açıklama alınmamıştır. Ayrıca bulundukları kamplardaki kötü koşullar nedeniyle kamplarını terk edip sokaklarda yaşamaya başlayan sığınmacılar için de Türkiye Cumhuriyeti artık bir umut olmaktan çıkmıştır. İnsan kaçakçılarının ağına düşen Suriyeli sığınmacılar Türkiye'den kaçmaya çalışırken bindikleri botların batmasıyla denizlerimizde can vermektedirler. Bugün denizlerimiz bir sığınmacı mezarlığı halini almıştır. Bu durumun Suriyeli sığınmacılar açısından da bir sorun yarattığı açıktır ve bu konuda acilen önlem alınmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti yardım eli uzatan bir devlet konumundan çıkmış durumdadır.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DAHİLİ OLMADIĞI BİR SAVAŞIN BEDELİNİ ÖDÜYOR."

Türkiye Cumhuriyeti bugün dahili olmadığı bir savaşın bedelini ödemektedir ve bu durum yıllarca sürecek bir krize gebe olmak üzeredir. Stratejik derinlik uzmanları bugün kucağımıza bir ateş topu bırakmışlardır. Hükümet yetkilileri Suriyeli sığınmacılar için 30 milyar dolardan fazla harcadığını söylemişlerdir. 30 milyar dolar ile yeni bir Suriye bile inşa edilebilirdi. İYİ Parti olarak biz, Suriyeli sığınmacıların vatanlarına dönmelerinden yanayız. Her bayramda ülkesine akrabalarını ziyarete giden ve tatillerini yaptıktan sonra geri Türkiye'ye dönen sığınmacıları yine bir bayram havasında ülkelerine uğurlamak istiyoruz. Suriyeli sığınmacıların rahat bir yaşamı artık kendi öz vatanlarında kurmalarını istiyoruz. Birliğini ve bütünlüğünü sağlamış olan güçlü bir Suriye, Türkiye için de büyük bir avantaj olacaktır.

"2017 YILI SAYILARINA GÖRE KANADA'DA 52 BİN, ABD'DE 21 BİN SURİYELİ SIĞINMACI YAŞARKEN TÜRKİYE'DE BU SAYI 3 MİLYONU GEÇMİŞTİR. BU KONUDA İYİ PARTİ OLARAK MECLİSE ÖNERGEMİZİ SUNDUK."

Bu noktada İYİ Parti olarak ülkemizdeki Suriyeli göçmenlerin sayısının tespit edilerek bu kişilerin kayıt altına alınması ile bu göçmenlerin neden olduğu sorunların incelenerek bu sorunların çözümü ve ülkelerine dönüşleri için yapılması gerekenlerin saptanması amacıyla bir meclis araştırması açılmasına ilişkin önergemiz halen meclis gündeminde yer almaktadır. Mevcut iktidar, 3.8 milyon insanı ülkede ağırlamayı bir başarı hikayesi olarak gösterse de buna katılmak mümkün değildir. 2017 yılı sayılarına göre tüm Avrupa ülkelerinde toplam 1 milyon Suriyeli sığınmacı barınmaktadır. Ayrıca Kanada'da 52 bin, ABD'de ise 21 bin Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Olması gereken ise budur. 3.8 milyon insanın bir ülkenin kültürüne ve adetlerine uyum sağlaması mümkün değildir. Bu sorun sadece içinde bulunduğumuz zamanın sorunu değildir; yıllarca sürecek bir sorun haline dönüşecektir.

"SURİYE'DE YAŞANABİLİR BÖLGELER TESPİT EDİLİP SURİYELİ SIĞINMACILAR O BÖLGELERE NAKLEDİLMELİDİR."

Değerli basın mensupları ve sevgili vatandaşlar, biz İYİ Parti olarak sadece günümüzü değil geleceğimizi de bağlayan bu sorunun bir an önce çözülmesi için gayret ediyoruz. Suriye'nin yaşanabilir bölgelerinin tespit edilip Suriyeli sığınmacıların o bölgelere ulaştırılması için çalışmalar başlatılmasını talep ediyoruz. Meclis çatısı altında sizlerden aldığımız yetkiyi yine sizlerin iyiliği ve rahat bir hayat sürmesi için kullanıyoruz. Bizi dinlediğiniz için teşekkür ederim. “