Düğme halen el emeğinde
Günümüzde Teknolojinin gelişmesi ile hayatın tüm kademelerine yansırken, 61 yıldır mesleğinde teknolojiye karşı dim dik ayakta duran düğme ve çıtçıtı dikiş ustası Ejder Tanış, hala müşterilerine iş yetiştiremediğini söyledi. Tanış; 'Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bu meslek ölmez' dedi.
Geçmişte çoğu esnafın pantolon, gömlek veya çeşitli
elbiselerin üzerinde ki düğmeleri kendi el emekleriyle dikilirdi. Vatandaşlar
da bir düğme eksikliği veya kopukluğu olduğu zaman da ilk işleri bu işi yapan
esnafların yanına gidip düğmelerini yaptırırdı. Fakat artık günümüzde böyle bir
olgu kalmadı.
Her şey fabrikasyona döndü ve bu tür düğmecilik işlerini
fabrikalar ve konfeksiyon atölyeleri yapar oldu. 62 yıldır bi çok düğme çeşidi
yapan Ejder Tanış hala düğme yapmaya devam ediyor.
‘TÜRKİYE’DE NE
KADAR ÇITÇITI ÇEŞİDİ VARSA HEPSİNİ YAPIYORUM’
Yaptığı işi ciddiye aldığını söyleyen Tanış, her zaman yapabileceğinin en
iyisini yapmak için özen gösterdiğini belirtti. Tanış, “1956’dan bu yana
düğmecilik işiyle uğraşıyorum. Türkiye’de ne kadar çıtçıtı varsa hepsini
yapıyorum. Bu çıtçıtlıların ve düğmelerin yüzlerce çeşidi var. Ben bu işi elime
aldığım zaman çok mutlu oluyorum. Benim
için bir hobi bu iş. Ayrıca yaptığım bir işi baştan savma şeklinde yapmam. Her
zaman yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalışırım. Müşterinin düğmesine veya
çıtçıtısını yapıp eline verdiğimde müşteride eline sağlık deyip yüzüme güldüğü
zaman işte ben o zaman mutlu olurum. Bu iş benim hobim olduğu için sadece
malzemenin satış parasını alıyorum. İşçiliğini almıyorum. Birde bu yaşımdan
sonra müşteriler de bana saygı gösteriyor ve ben istemesem dahi bana
işçiliğimin parasını vermek istiyorlar” dedi.
‘ÇEVREME KATKIM
OLSUN DİYE HALEN DEVAM EDİYORUM’
Düğmecilik işine ilk babasının ve amcasının ortak dükkânında başladığını
belirten Tanış, bu işe başlama nedeninin ise merak olduğunu söyledi: “Bu işe
ilk başladığımı soracak olursanız 1952 senesinde babam ve amcam beraber el
makinasında çorap işlerlerdi. Benimde çocukken bu tür işlemeli işlere merakım
vardı ve bu merakım sayesinde düğmeciliğe ve çıtçıtıcılığa başladım. 1956
senesinde kendi dükkânımı açtım. Yaptığım işin amaçlarından bir tanesi de bu
yaşımdan sonra çevreme bir katkı olsun onlara bir şeyler vereyim diye bu işe
halen devam ediyorum. Kendim kazandığım neredeyse hiç para yok diyebilirim
çünkü benim yaşım gelmiş geçmiş artık benim parayla pulla bir işim olmaz. Tek
istediğim az öncede bahsettiğim gibi zaman geçsin insanlara bir faydam olsun.”