Dününü unutan gelecekte var olamaz

Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yıl dönümü etkinlikleri coşkulu törenlerle kutlandı. Törenin başlamasıyla başlayan yağmur, onbinlerce insanın kurtuluş heyecanını yaşamasına engel olamadı. Kahramanmaraş, son 10 yılın en kalabalık topluluğuyla onur gününü kutladı.

Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yıl dönümü Trabzon Bulvarı üzerinde düzenlenen dev etkinliklerle kutlandı. Tören; Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Vali Vahdettin Özkan, Garnizon Komutanvekili Albay Bayram Ölçücüoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un tören aramasıyla halkı selamlamasıyla başladı.

Valilik kavşağına kurulan dev platformda, Sütçü İmam Olayı, Bayrak Olayı, Kurtuluş Savaşının başladığı sahne canlandırıldı. Hava tahmin raporlarına göre güneşli geçmesi beklenen hava durumu törenin başlamasıyla yağışa çevirdi. Son yılların en kalabalık topluluğuna sahne olan etkinliklerde Halk Kıbrıs Meydanı ile Müftülük Meydanı arasını doldurdu. Kurulan dev platformlarla canlandırılan kurtuluş sahnesi izlendi. Hava sıcaklığının 6 dereceye kadar düşmesi ve yağan sağanak yağmura rağmen halk coşkuyu bırakmadı, onur gününe sahip çıkarak yağan yağmurun altında kurtuluş heyecanını yaşadı.

Törende bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, 12 Şubat’ın, Maraşlının düğünü ve Bayramı olduğunu söyledi. Kaynak; “Bugün, esenlik dolu günleri yaşayan bizlerin, bu cennet vatanı bize emanet eden ecdadımızı minnet ve şükranla anma günüdür. Bugün, İstiklalle İstikbalin, geçmişle geleceğin buluşma ve tanışma günüdür.” Dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç da yaptığı açılış konuşmasında 12 Şubat’ın önemine dikkat çekerek şöyle konuştu; “Yüce Allah bugün de her bir Kahramanmaraşlının omzunda bu mücadelenin sorumluluğu olduğunu bize unutturmasın. Yüce Allah bizi 12 Şubat 1920’de ayakta tutan bu güçten, inançtan mahrum etmesin. Bu ülkede en büyük silahı imanı olan Sütçü İmam’arın Aslan Bey’lerin Şehit Evliya’ların Çakmakçı Sait’lerinin Senem Ayşe'lerin ve Şekerci Ökkeş’lerin bitmeyeceğini bilerek hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”

Tören tarihteki önemli olayların canlandırılması ve geçit töreniyle son buldu.

 

ONUR GÜNÜNDE COŞKU SELİ

Atalarımızın 97 yıl önce kazandığı şanlı zaferin yıl dönümünü memleketinde geçiren Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak; “Dününü unutan, gelecekte var olamaz. Bizler huzurumuzu, Vatan ve Millet için toprağa düşenlere, şanlı ecdadımıza borçluyuz.” Dedi.

12 Şubat Kurtuluş coşkusuna ailesiyle katılan Başbakan Yardımcısı Kaynak, kendisiyle selamlaşmaya gelen hemşerilerini geri çevirmedi. Yanına gele hemşerileriyle tek tek ilgilendi.

Törenlerde konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak konuşmasına Hayati Vasfi Taşyürek’in kaleme aldığı ve memleketin tarihini bir mısrada anlatan unutulmaz dizesiyle başladı;

“Maraşlım bir hamaset destanı nakşedildi bağrın, yurdumun aslanları öldü iman uğruna,

Ruhlarda bayraklaşan Allah için savaştır, Bu şehitler diyarı işte bu yer Maraş’tır.”

Kurtuluş coşkusunu bugün de 97 yıl önceki aynı ruh ve heyecanla kutladıklarını belirten Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak; bu onuru, sevinci ve bayramı yaşatan kahramanlarımızı saygıyla minnetle andıklarını söyledi.

 

BUGÜN BİZİM DÜĞÜN GÜNÜMÜZ

12 Şubat’ın Maraşlının düğünü ve bayramı olduğunu da hatırlatan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak şöyle konuştu; “Bugün, esenlik dolu günleri yaşayan bizlerin, bu cennet vatanı bize emanet eden ecdadımızı minnet ve şükranla anma günüdür. Bugün, İstiklalle İstikbalin, geçmişle geleceğin buluşma ve tanışma günüdür.

Tarih, bir milleti dirilten ve her zaman diri tutan en önemli ilham kaynağıdır. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı, tarihi hafızamızı yenilememizi, tarihin aynasından bugüne bakmamızı sağlayan müstesna zaman dilimlerinden biridir.

 

İLK KURŞUN ÖZGÜRLÜK İÇİN ATILDI

“Bugün namus günüdür!” diyerek ilk kurşunu namus için, özgürlük için atan Sütçü İmam’ı, Çerkez Aslan Bey’i ve diğer birbirinden değerli kahramanları unutmak mümkün müdür? Elbette değildir.

Dününü unutan, gelecekte var olamaz. Bizler huzurumuzu, Vatan ve Millet için toprağa düşenlere, şanlı ecdadımıza borçluyuz. İman dolu göğüslerini vatan için siper eden bir ecdadın torunlarıyız. O ecdadımız ki, Çanakkale’de tüm Dünya’ya büyük bir ders verdi. Maraş’tan yakılan özgürlük ateşi de dalga dalga tüm Anadolu’ya yayıldı.

 

12 ŞUBAT ÖZGÜRLÜĞÜN TEMELİDİR

12 Şubat, Maraşlı için sadece düşman işgalinin sona ermesi anlamını taşıyan bir başarı değildir. Özgürlüğün ve bağımsızlığın temelidir.

12 Şubat, Kahramanmaraş'ta doğan ve kendini Kahramanmaraşlı hissedenlerin göğsünde gururla taşıması gereken onurlu bir madalyadır.

Bin yıl önce Anadolu’ya gelen büyük Milletimizin bu coğrafyayı vatan yapmasının kolay olmadığını biliyoruz. Bu toprakların vatan olabilmesi için milyonlarca şehit verdik, vermeye de devam ediyoruz. Henüz birkaç gün önce El Bab’da verdiğimiz şehitlerden 2’si Kahramanmaraşlı idi. Mekânları cennet olsun.”

 

HAİN PLANI MARAŞLI BOZDU

Haçlı seferlerinin Türklerin Anadolu’ya gelişiyle başladığını da vurgulayan Başbakan Yardımcısı Kaynak haçlı seferlerinin amacının Türkleri Anadolu’dan atmak olduğunu fakat bunu başaramadıklarını belirtti. Kaynak konuşmasını şöyle sürdürdü; “İşte bu hain planı ilk önce sizler bozdunuz. Bin yıllık planın final sahnesinin çekilmesine izin vermediniz. Türk Milleti büyük bir vecd ile ayağa kalktı, burada hayata tutundu. Necip milletimiz Kahramanmaraş’ta kazanılan zaferle iman tazeledi. Buradan bir kez daha ‘ya istiklal ya ölüm’ diye haykırdı.

 

BU TOPRAKLAR İÇİN ÇOK BEDEL ÖDEDİK

Türk Milleti, Anadolu’ya sahip olmak için gereken tüm bedelleri verdi, vermeye de devam ediyor. İşte bu yüzden Maraş kahraman oldu, bu yüzden Antep gazi oldu, bu yüzden Urfa şanlı oldu. Bunu sırt sırta omuz omuza vererek başardık. O nedenle kardeş olduk, büyük Millet olduk. Şerefimizi namusumuzu ayaklar altına aldırmadık. İstiklalimizi kaybetmedik, istikbalimizi karartmadık.

Vatanımızın Bayrağı, analarımızın-bacılarımızın başörtüleri için ayağa kalktık. ‘Bayrağın dalgalanmadığı yerde Cuma namazı kılınmaz diyerek’ bağımsızlık ve hürriyetimize de sahip çıkanlar, o bayrağı yeniden layık olduğu yere taktı.  İşgalci Fransız askerinin elinin Maraşlı kadınların başörtüsüne uzandığını gören Sütçü İmam ise silahına dayandı, o eli hedefine ulaşamadan durdurdu.

 

HERKES SAVAŞA KATILMIŞTIR

97 yıl önce bugün Kahramanmaraş’ta kurtuluş mücadelesine katılmayan tek bir fert dahi yoktur. Buradan tüm dünyaya sesleniyorum; bizim tarihimizde baskı yoktur, zulüm yoktur, işgal yoktur, soykırım yoktur, alçaklık hiç yoktur. Ama başka milletlerin tarihinde bunlardan çoktur.

Biz tarihimizle her zaman yüzleşmeye hazır bir milletiz, tarihimizde ayıbımız yok, sicilimiz ise tertemiz. Büyük bir tarihin büyük bir kültürün devamı olduğumuzun ve sorumluluğumuzun farkındayız. Tarihte büyük olmuş, önemli işler başarmış bir milletin evlatlarıyız. Bugün, zulümlerden ve kanlı savaşlardan kaçan milyonlara ‘Ensar’ olarak tüm dünyanın takdirini kazanan Yüce bir Milletin mensuplarıyız. Sınırlarımızın ötesinde şehitler pahasına dünya barışına katkıda bulunmaya çalışan soylu bir milletiz.

 

DÜN ELELE VERİLDEYSE BUGÜNDE VERİRİZ

Dün işgale karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise bugün de ülkemizin ve şehrimizin kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için hep birlikte el elele mücadele veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.  Bugün bizlere düşen aynı duygularla, canları pahasına bu toprakları vatan yapan ecdadımızın emanetine sahip çıkmak, ülkemizi ve şehrimizi daha kalkınmış, daha çağdaş ve daha mutlu yarınlara ulaştırmaktır.

97 yıl önce çok kısıtlı imkânlarla sömürgecileri vatan topraklarından püskürterek şanlı bir tarih yazan Maraş halkının torunları, aynı birlik, beraberlik, ruh ve heyecan içerisinde çalışmaya devam ediyor. Onların sergilediği başarılı sanayileşme ve modern kentleşme neticesinde Kahramanmaraş bugün büyükşehir statüsüne kavuşturmuştur.

Dün işgale karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise bugün de ülkemizin ve şehrimizin kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için mücadele gösteriyoruz. Göstermeye de devam edeceğiz.

 

HEDEFİMİZDEN KİMSE SAPTIRAMAZ

Önümüze 15 Temmuz darbe girişimi gibi haince ve alçakça engeller çıkartılmaya çalışılsa da Allah’ın izni ve inayeti, siz ‘Büyük Milletimizin’ desteği ile Gazi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde daha müreffeh, daha gelişmiş, daha aydınlık, daha güçlü ve daha büyük Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğimizden kimsenin kuşkusu ve şüphesi olmasın.

 

BELKİDE EN ZON DÖNEMİ YAŞIYORUZ

Bu yılki 12 Şubat Kurtuluş Bayramını, Cumhuriyet Tarihimizin belki de en zor döneminde icra ediyoruz. Çok değil 7 ay önce ülkemiz, en büyük ihaneti yaşadı. Devletimizin, milletimizden topladığı vergilerle aldığı ve yurdu savunmak için Türk Silahlı Kuvvetlerimize emanet ettiği namlular o milletin kendisine döndü. Üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin o şanlı üniformasını geçirmiş bir grup alçak, hiç acımadan, gözünü dahi kırpmadan korumaya yemin ettiği milletin üzerine kurşunlar, bombalar yağdırdı.

 

BEYNİNİ PENSİLVAN’YAYA KİRAYA VERENLER

Beynini Pensilvanya’daki o sapkına kiraya veren şeref ve haysiyet yoksunları Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın canına kasdetti. 248 vatandaşımızı şehit etti. 2 binin üzerinde vatandaşımızın yaralanmasına neden oldu.  Her şeyleri tamamdı. Tankları, topları, uçakları, helikopterleri.  Kapalı kapılar ardında günlerce o ihanet gecesinin planlarını yaptılar. Ama bir şeyi hesaplayamadılar. İşte bugün bu meydanı dolduran, yüreği iman ve vatan aşkıyla yanan Sütçü İmam’ın torunlarını..

 

BE HEY DENSİZLER, EDEPSİZLER!

Dün düşmanına karşı elindeki taşla, sopayla, yabayla, orakla şehrini savunan kahramanların ruhunu öldü mü bildiniz siz? İstiklali ve istikbali için evini yakan ama şehrini kurtaranları bilir misiniz siz? O ruh işte burada. Her Maraşlı, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı o ruhu nesilden nesile aktararak kutsal bir emanet gibi benliğinde taşımaya devam ediyor.

Ey, Ahir Dağı’nı elleriyle yırtıp, düşmanı kendi kanında boğanların torunları; muhtaç olduğunuz o kudretin damarlarınızdaki asil kanda mevcut olduğunu asla unutmayın! Biz size güveniyoruz, siz de kendinize güvenmeye devam edin.

Bir ferdi olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğum; “Kahraman” unvanlı ve “İstiklal Madalyalı” güzel şehrimin siz güzel insanlarının bu bayram gününü en kalbi duygularımla kutluyor, bu toprakları vatan yapmak için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimizi rahmetle anıyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.”

Kaynak konuşmasının ardından 7 Uyurlar tarafından verilen fermanı öperek teslim aldı. Kaynak kendisine sevgi gösterisinde bulunan hemşerilerine de ilgi göstermeyi ihmal etmedi.