Hayvana şiddete hapis cezası getirilsin!

Vicdani duyguları sorgulatacak türde yapılan hayvana şiddete hapis cezası isteniyor. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Kahramanmaraş İl Temsilcisi Çiğdem Şeker, 'Hayvana şiddet uygulayanlara hapis cezası getirilsin' dedi.

Hayvanların yeterince koruma altına alınmadığını savunan HAYTAP İl Temsilcisi Şeker, “Hayvanlara şiddet uygulayan kişilere hapis cezası verilmelidir ve bununla da kalmayıp o suçu işleyen kişilerin sabıkalarına işlemelidir” diye konuştu.

 

Meclisten karar bekleniliyor

Hapis cezası için yasa tasarısını meclise sunduklarını ancak tasarının meclisten geçmediği bilgisini veren Şeker, “Kişilere hapis cezasının önünü açacak yasa tasarısını meclise sundu ve gerekli komisyonlardan da geçti. Ancak henüz meclisten geçmedi.  Şuanda tüm enerjimizi bu yasanın geçmesi üzerine yoğunlaştırmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

Şiddetin önlenmediği takdirde halkanın büyüyeceğini belirten Şeker, şu ifadelere yer verdi: “Biz hayvana uygulanan her türlü şiddet ve kötü muamelenin insana uygulanacak olan şiddetin habercisi olduğunu biliyoruz. Adli tıp uzmanlarının görüşleri de bu yönde. Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki şiddete meyilli şahıslar tüm bu kötü eğilimlerini ilk önce hayvanlar üzerinde deniyor. Bu daha sonra genişleyerek tüm zayıf halkaları içine alıyor. Hayvandan sonra çocuk,engelli,yaşlı ve kadınlara geliyor sıra. Aslında hayvan hakları kanununda yapılacak değişiklikle biz HAYTAP olarak toplumdaki şiddet eğiliminin önlenebileceğine inanıyoruz. Hayvana uygulanan şiddet eğer önlenemezse halka halka büyüyor.”

 

Şiddet ilk önce hayvanların üzerinde deneniyor!

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Kahramanmaraş İl Temsilcisi Çiğdem Şeker, Hayvana şiddet uygulayan kişilere hapis cezası verilmesi gerektiğini ve bu suçun şahsın sabıka kaydına işlenmesi gerektiğini söyledi.

Şuan için hayvanların kanunla yeterince koruma altında olmadığına dikkat çeken Şeker, “Hayvana verilen zarar idari para cezaları ile cezalandırılıyor. Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki şiddete meyilli şahıslar, tüm bu kötü eğilimlerini ilk önce hayvanlar üzerinde deniyor.Hayvana uygulanan şiddet eğer önlenemezse halka halka büyümeye neden olur.” Dedi.

 

“Hayvana Şiddete Hapis Cezası Mecliste”

Nefes alıp veren bir canlının yaşam haklarına kastetmekle, yere tükürmenin aynı kapsamda değerlendirildiğini belirten Çiğdem Şeker konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şuan hayvanlar kanunla kesinlikle yeterince koruma altında değil. Çünkü 5199 Hayvanları Koruma Kanunu ceza kanunu kapsamında değil. Dolayısıyla hayvana verilen zarar idari para cezaları ile cezalandırılıyor. Bundan dolayı yaptırımı yok. Yakın zamanda Erzincan'da yaşanan olaya bakın. Hayvanı tekmelerle döve döve öldüren şahıs adli denetim ile serbest bırakıldı ve para cezası ile bu işten sıyrıldı.  Şimdi bu potansiyel katil aramızda rahat rahat geziyor. Elbette biz hayvan hakkı savunucuları olarak kabahatler kanununda yer alan yasayı yeterli bulmuyoruz.  Ne hayvanlara zarar verenlerden yeteri kadar hesap sorabiliyoruz ne de görevini yerine getirmeyen kurumlardan.  Çünkü herkes yaptığının yanına kalacağını biliyor. Düşünün nefes alıp veren bir canlının yaşam haklarına kastetmekle yere tükürmek aynı kapsamda değerlendiriliyor. Hayvana şiddete kesinlikle hapis cezası getirilmeli ve bu suç şahsın sabıka kaydına işlenmeli.  Mensubu olduğumuz HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu, hayvanlara şiddet uygulayan kişilere hapis cezasının önünü açacak yasa tasarısını meclise sundu ve gerekli komisyonlardan da geçti. Ancak henüz meclisten geçmedi.  Şuanda tüm enerjimizi bu yasanın geçmesi üzerine yoğunlaştırmış durumdayız. Eğer bu yasa geçerse sadece şiddete maruz kalan hayvanların değil, özgürlüğü kısıtlanan hapis hayatı yaşayan yunus parkları, hayvanat bahçeleri vs. birçok konuda elimiz güçlenecek.  Dolayısıyla hayvanların hakları genişletilecek.”

 

“Şiddet Önlenemezse Halka Halka Büyüyor”

Hayvana şiddet uygulayan tüm şahısların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu kaydeden Şeker şunları söyledi: “Biz hayvana uygulanan her türlü şiddet ve kötü muamelenin insana uygulanacak olan şiddetin habercisi olduğunu biliyoruz. Adli tıp uzmanlarının görüşleri de bu yönde. Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki şiddete meyilli şahıslar tüm bu kötü eğilimlerini ilk önce hayvanlar üzerinde deniyor. Bu daha sonra genişleyerek tüm zayıf halkaları içine alıyor. Hayvandan sonra çocuk,engelli,yaşlı ve kadınlara geliyor sıra. Aslında hayvan hakları kanununda yapılacak değişiklikle biz HAYTAP olarak toplumdaki şiddet eğiliminin önlenebileceğine inanıyoruz. Hayvana uygulanan şiddet eğer önlenemezse halka halka büyüyor. Aslında hayvana şiddet uyguladığı anda gerekli adli işlemler uygulansa ve bu kişiler psikolojik olarak desteklense önden gerekli önlemler alınmış olacak ve şiddettin önü kesilebilecek. Böylece bu şahıslar belki topluma kazandırılacak. Ayrıca elbette duyarlı ve vicdan sahibi insanları derinden yaralayan olaylar bunlar.  Kamu vicdanında derin izler bırakıyor kesinlikle.Hayvana şiddet uygulayan tüm şahısların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Yapılan tüm araştırmalar ve istatistikler bu yönde. Sevmeyi bilmeyen, vicdan duygusunu kaybetmiş bir insanın topluma hiçbir yararı olamayacağı görüşünde tüm hayvan hakları savunucuları hem fikir. Elbette bu insanların topluma kazandırılmasını da istiyoruz. Bu yüzden bu yasa değişikliğinin tamamıyla talepçisi, destekçisiyiz.”