"İnme" riskini azaltmak için 5 altın öneri

İnme, beyne giden kan akımının kesilmesi ya da azalması sonucu ortaya çıkıyor. Oldukça ciddi bir durum olan inmede, tıkanan beyin damarı hangisi ise o damarın beslediği beyin dokusunda hücreler ölmeye başlıyor. Bu da beyin hasarına, hatta ölüme neden olabiliyor. İnmede hasar gören damar beynin hangi tarafındaysa vücudun karşı tarafında kol ve bacakta felç ile kendisini gösteriyor. İnme geçiren kişinin hiç zaman kaybetmeden tedavi edilmesi büyük önem taşıyor.

Özellikle 50 yaş ve üzerinde görülen inme için yaşam tarzı değişiklikleri ile risk faktörleri azaltılabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Yılmaz Niyazi Yazman 10 Mayıs İnme Farkındalık Günü nedeniyle, hastalık hakkında bilgi verdi.

Geçici iskemik inmede belirtiler 24 saatte düzelebilir

İnmenin iskemik ve hemorajik olmak üzere 2 ana tipi mevcuttur. Yaş ilerledikçe beyinde bazı değişiklikler görülür. Bunlar küçük damar hastalıkları, atrofi, beyin ağılığında azalma, ventriküllerde genişleme gibi durumlardır. İskemik inmeye kan akışını durduran bir kan pıhtısı neden olur. Hemorajik inme ise beyni besleyen kan damarlarının çatlayarak beynin hasar görmesinden kaynaklanır. Ayrıca “geçici iskemik” atak adı verilen ve beyne giden kan beslenmesinin geçici olarak kesintiye uğramasıyla ortaya çıkan inme durumudur. Ortaya çıkan belirtiler 24 saat içinde düzelir.

Risk faktörleri azaltılabilir

İnmede tıkanan beyin damarı hangi beyin bölgesini besliyor ise beynin o fonksiyonu ile ilgili belirtiler ortaya çıkar. Beynin görme merkezi etkilendiyse görme bozukluğu, konuşma merkezi etkilendiyse konuşma bozukluğu, denge merkezi etkilendiyse denge bozukluğu gibi çok farklı şikayetlere neden olabilir.  İnmede yaş faktörünün dışındaki risk faktörleri başlıca hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, sigara kullanımı, kalp ritim bozukluğu, kapak hastalığı ve kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları ve karotis arter darlığıdır. Bu risk faktörlerinin kontrol altında tutulması inme riskini azaltabilir. Ayrıca ailesinde beyin damar hastalığı olanlar, yaşlılar, kilolu kişiler ve sağlıksız beslenenler de risk altındadır.

İnme riskini azaltmak için bunlara dikkat edin;

1. Bol bol su için. Günde 2 – 3 litre su içmek, özellikle 45 yaşından sonra inme riskini azaltan basit bir önlemdir.

2. Yüksek tansiyon ya da diyabet hastasıysanız veya yüksek kolesterole sahipseniz kişisel risk faktörlerini bilerek kontrol altına alın.

3. Eğer damarsal bir hastalığınız varsa mutlaka her sene kontrollerinizi yaptırın.

4. Düzenli egzersiz de dolaşımı hızlandırarak inme riskini azaltmaktadır.

5. Özellikle kalpte ritim bozukluğu olan hastaların, inme gelişim riskleri çok yüksek olduğundan ömür boyu kan sulandırıcı ilaç tedavilerini ihmal etmemesi önemlidir.

İlk 3 saat çok önemli!

Çoğunlukla belirtiler aniden gelişir ve uyuşukluk, vücudun bir tarafında kuvvetsizlik, yüzde eğilme, baş dönmesi, konuşma ve başkalarını anlamada güçlük çekme, görme bozukluğu, dengesizlik, şiddetli baş ağrısı ve baş dönmesidir. İnmenin kesin tedavisi yoktur. İlk 3 saatte damar açıcı ilaç tedavisi uygun hastalarda başarılı sonuç vermektedir. Diğer tedavi yöntemleri nedene yönelik ve semptomatik tedavilerdir. Kardiyak nedenlerle oluşan pıhtıdan kaynaklanan bir tıkanıklık oluşmuş ise kan sulandırıcı ilaçlar faydalı olmaktadır.

İnme geçiren bir kişi için uygulanması gerekenler şunlardır;

- Evde belirtilerin geçmesi beklenmemelidir.

- Uzman bir doktor görüşü almadan hastaya ilaç verilmemelidir.

- Hastane dışında; hastane polikliniği, sağlık merkezi, sağlık ocağı gibi herhangi bir sağlık kurumuna ya da doktor muayenehanesine gidilmemelidir.

- Şikayetler geçse de hasta saatler içinde yeni bir inme geçirebileceği için acile başvurmaktan vazgeçmemelidir.

- Hastaneye gidildiğinde hastanın tedavisi için karar verebilecek bir kişi yanında mutlaka bulunmalıdır.

- İlk 6 saatte tedaviye başlanması gerektiğinden hastaneye hızlıca ulaşmak için inmenin geçirildiği  yerde zaman kaybedilmemelidir.