İslam âlemi işgal altında!
İslam'da İttifak Ahlakı üzerine Kahramanmaraş'a gelen Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, tarihi boyunca İslam âleminin üçüncü büyük krizi yaşadığını ve bu krizi aşmanın tek çözüm yolunun İslam'da ittifaktan geçtiğini söyledi.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde Perşembe akşamı
dinleyicilerine hitap eden Yıldırım, İslam âleminin yaşadığı problemlere
değinerek şöyle konuştu: “Kahramanmaraş'tayız aynı zamanda Şubat ayındayız.
Şubat ayı, Maraş'ımızın kurtuluş ayı! Yüce Rabbim bugün Maraşlı kardeşlerimize
nasıl düşman karşısında İslam üzerinde ittifak etmeyi nasip eylemişse; O gün
nasıl küffarı buradan def etmişlerse İnşallah bugün de bütün İslam âlemi
küffarı defedecektir. O gün Fransızlar, Maraş’ı işgal etmek istiyorlardı. Şimdi
ise İslam âleminin büyük bölümü sanal işgal altında. Büyük bir bölümü de fiili
işgal altında. İnşallah yüce Rabbimiz inanan insanların tükenmeyen gayretleri
neticesinde İslam'da ittifak ederek bu büyük musibetlerin aşılmasını İslam
ümmetine ve bizim milletimize nasip eyler.”
Müslümanların üzerine oynanan oyunların tarih boyunca yine Müslümanların bir araya gelerek son verdiğini ifade eden Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, “İslam’da İttifak Ahlakı” konferansının daha önce 14 ilde yapıldığını kaydetti.
Mayıs ayı sonuna kadar 35 ilde daha aynı konferansı vermeye çalışacaklarını dile getiren Başkan Yıldırım, şöyle konuştu: “Değerli dava arkadaşlarım bu akşam sizlere ‘İslam'da İttifak Ahlakı’ konulu bir konferans vereceğim. Bu konferansı, şu ana kadar 14 ilde Allah nasip etti, sunma imkânı bulduk. İnşallah bunu bu Mayıs ayının sonuna kadar şöyle 35 vilayette daha vermeyi Din-Bir-Der olarak planlıyoruz. Peki, neden bu konferansı verme ihtiyacı duyuyoruz? Şöyle kısa bir bakışla İslam tarihine bakacak olursak; Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam’dan hemen sonra İslam bütün cihana yayıldı. Afrikalı bir taraftan, Asyalı Bir taraftan, Anadolu'dan Avrupa'ya doğru İslamiyet'e büyük geçişler oldu. İslam âlemi birinci büyük krizini Moğolların istilası ile yaşamış. Moğollar; Bağdat, Şam’a kadar geldi. Bağdat’ı yaktı. Yüz binlerce hatta milyonlarca insanı Dicle Nehrine attılar. Bu büyük krizi İslam âlemi nasıl aştı?” İslam aleminin bu büyük krizi İslam'da ittifak ederek aştığını hatırlatan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: “İslam'da ittifak ederek! Yine ikinci büyük kriz Haçlı Seferleri! İslam âlemi işgal edildi. Kudüs şehri esir oldu. 90 yıl orada işgal altında bulundu. Peki, bunu nasıl aştık? Birinci büyük krizi nasıl aştıysak öyle aştık. Anadolu, Şam, Bağdat, Mısır, Hicaz birleşti; Moğolları def ettik. Yine aynı Anadolu, Şam, Mısır, Hicaz, Bağdat kenetlendi ve Haçlıları def ettik. Selçuklular bu görevi yaptılar. Osmanlılar ise onları kovaladı. Taaha Tuna'nın gerisini attı. Ama gel gör ki 300 yıldır üçüncü büyük krizi yaşıyoruz. Onlar toparlandı üzerimize geldi ve şimdi biz maddi manevi işgal altındayız. Bu işgal bazı yerlerde kültür emperyalizmi şeklinde cereyan ediyor, bazı yerlerde ekonomik kaynakların sömürülmesi şeklinde cereyan ediyor. Bazı yerlerde de fiilen cereyan ediyor ve Müslümanlar birbirleriyle dövüştürüyorlar. Nasıl daha önceki iki krizden İslam üzerinde ittifak ederek çıkmışsak; şimdi üçüncü büyük krizden de İslam üzerinde ittifak ederek çıkmanın dışında başka bir çözüm yolu yok.”
Konferansta açılış konuşması yapan Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) Kahramanmaraş Şube Başkanı İbrahim Hacıibrahimoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Derneğimizin İslam'da ittifak ahlakı konulu konferansımıza hoş geldiniz. Ben derneğimizin yeni kurulması hasebiyle birçok arkadaşımızın haberi olmadığı için Din Görevlileri Birliği Derneği'nin Kahramanmaraş Şubesinin amaçlarını üç dört kelime ile sizlere duyurmak istiyorum. Derneğimizin amacı: toplumumuzun sosyal, kültürel, ahlaki, maddi ve manevi varlıklarının sorulması. Temel hak ve özgürlüklerin muhafazası. İnsanlar arasında barış, sevgi ve ahlakın yerleşmesi. Toplumda huzursuzluk oluşturan konuların araştırılması, nedenlerinin tespit edilmesi, çözüm yollarının ortaya konulması ve bunların hayata geçirilmesi için çalışmalar yapmak. Böylece toplumda yaygınlaşan manevi tahribatı önlemeyi amaçlıyoruz.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)