Kahramanmaraş'ın Kurtuluşunun 100. Yılında Uluslararası Sempozyumu KSÜ'de yapıldı
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilen Milli Mücadelenin 100. yılı kulama etkinlikleri kapsamında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), Atatürk Araştırma Merkezi ve Türk Ocakları Genel Merkezi işbirliğiyle 'Milli Direnişten İstiklal Harbi'nin İlk Zaferine: Maraş'ın Kurtuluşunun 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu' düzenlendi.
KSÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen
sempozyum öncesinde Rektör Prof. Dr. Niyazi Can, Vali Yardımcısı Mahmut
Hersanlıoğlu ve protokol üyeleri tarafından, Doç. Dr. Nurgül Begiç’in
hazırladığı ‘Maraş’ın Kurtuluşunun 100. Yılı Kapsamında Geleneğin İzleri’
isimli serginin açılışı gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, Kahramanmaraş Milli Mücadelesinin 100. Yılı kapsamında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi olarak çok sayıda etkinliğe imza attıklarını ifade ederek, bu kapsamda gerçekleştirilen Milli Direnişten İstiklal Harbi’nin İlk Zaferine: Maraş’ın Kurtuluşunun 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu’na katkı sunan herkese teşekkürlerini sundu.
Geçmişimizi unutmamamız, milletimizin tarihini çok iyi bilmemiz gerektiğinin altını çizen Rektör Can, “Bizlere bu aziz vatanı emanet edenlere milli borcumuz onların emanetlerine sahip çıkmak ve fedakârlıklarını hatırlamaktır.” diye konuştu.
Emanete sahip çıkmanın yolunun çalıştığımız alanlarda en
iyi olmak ve milli ve manevi değerlere sahip olmaktan geçtiğini belirten Rektör
Can konuşmasını bu toprakların vatanlaşmasında seve seve can veren aziz
şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyerek tamamladı.
Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu da kısa bir selamlama
konuşması gerçekleştirerek, “Kahramanmaraş zilleti kabul etmeyen büyük Türk
milletinin kurtuluş savaşının fitilini ateşleyen bir memlekettir.” dedi.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu ise milli mücadele öncesi, milli mücadele dönemi ve sonrasına ilişkin tarihi süreci özetleyen bir konuşma gerçekleştirdi.
Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz de konuşmasına sempozyumun düzenlenmesine katkı sağlayanlara teşekkür ederek başladı. “Türk milleti büyük bir millettir ve tarihi derinliği olan nadir sayılı milletlerden birisidir.” diyen Öz, “100 yıl önce büyük bir milli mücadele verdik biz. Bu bir milli varlık ve beka meselesiydi. Türk milleti tarihte çok büyük muzafferiyetler, başarılar yaşamış bir millettir. Ama aynı zamanda çok büyük badirelerde atlatmış bir milletiz. İçinde bulunduğumuz coğrafyada geçmişte çok sayıda devlete hanedana yurtluk etmiş ama aynı zamanda bunlara mezar olmuş bir coğrafyadır. Onun için bugün de bizim tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi bu coğrafyanın hakkını vermemiz şarttır ve elzemdir.” şeklinde konuştu.
Sempozyum Düzenleme Kurulu adına ise KSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. İbrahim Solak konuşma gerçekleştirerek sempozyuma ilişkin bilgileri katılımcılarla paylaştı.
“100 yıl önce bu coğrafyada büyük dedelerimiz bugün biz burada rahat yaşayabilelim diye bu aziz toprakları bize vatan olarak bırakmak için canla başla kadınıyla, erkeğiyle mücadele ettiler ve bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun fitilini ateşlediler.” diyen Prof. Dr. İbrahim Solak, bu sempozyumla bu toprakların nasıl vatanlaştığını anlatmayı amaçladıklarını ifade etti.
Milli Direnişten İstiklal Harbi’nin İlk Zaferine: Maraş’ın Kurtuluşunun 100. Yılı Uluslararası Sempozyumu protokol konuşmalarının ardından Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu başkanlığında yürütülen açılış oturumu ile başladı.
Açılış oturumunda; Prof. Dr. Nejla Günay “İlk Zaferden Millî Direnişe: Maraş’ın Kahramanlığı”, Prof. Dr. Yaşar Akbıyık “Bağımsızlık ve Kent Savunmasının Öncüsü: Kahramanmaraş”, Prof. Dr. Sevinç Aliyeva “Rus Kaynaklarında ve Tarih Yazımında Maraş Milli Mücadelesi”, Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen komutanlarından Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir ise “Dünü Unutma Yarına Hakkın Olsun-Kazım Karabekir’in Gözünden Milli Mücadele” başlıklı bildirilerini sundular.
Sempozyum KSÜ Cahit Zarifoğlu ve Senem Ayşe konferans salonlarında gerçekleştirilen 18 bildirinin sunulduğu 4 oturumun ardından son buldu.