"Kahramanmaraş ismi tek başına bir kimlik"

Kahramanmaraş Şehir Kimliği Çalıştayı tanıtım toplantısı Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Kahramanmaraş Şehir Kimliği Çalıştayı tanıtım toplantısına Bakan İdris Güllüce katıldı.  

Şehirlerin tarihi ve kültürel varlıkları ve maddi, manevi değerleri korunarak, yeniden inşa sürecinde nasıl yapılanması gerektiği, değişim-gelişim süreçlerinde oluşan fırsat ve tehditlerin neler olduğuna ilişkin konuların değerlendirileceği çalıştayların 81 ilin tamamında gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Danışmanı İbrahim Acar koordinatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayda, Bakan İdris Güllüce, Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç birer konuşma yaptı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce çalıştayın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Şehirleri yeniden inşa ve imar sürecinde şehirde yaşayan insanlarımızın görüşlerini önemsiyoruz. Şehrinize nasıl bir gelecek vizyonu uygun görüyorsanız buna siz karar vereceksiniz. Katılımcı demokrasi de budur. Bu süreçte şehirlerimizin tarihi ve kültürel değerlerini ve şehir kimliklerini yeniden değerlendirme ve hatırlamaya vesile olması bakımından bu çalıştayları çok önemsiyorum, emeği geçen herkesi kutluyorum. Kahramanmaraş’ın kimliği Kahramanmaraşlı olmak yeter, hiçbir şey söylemeye gerek yok. Kahramanmaraş ismi tek başına bir kimlik, peki nedir Kahramanmaraş kimliği derseniz, milli şahlanışın, inancın, vatanperverliğin, yiğitliğin, mertliğin, edebi sanatların en zirvesi olan insanlık demek, şehir, yurt, mekan demek.”

 

“ÖZ KELİMESİ OLAN KÜLLİYESİ KULLANINCA KIYAMET KOPUYOR”

Türk milletinin 200 yıldır kültüre bir bombardıman altında olduğunu kaydeden Güllüce şunları ifade etti: “Kültürel bombardımanın 200. Yılını yaşıyoruz yaklaşık, 200 yıllık bir kültürel bombardıman altında kalan bir milletiz. Yani işgaller görmüşüz, onlardan en müşahhas örneği Kahramanmaraş’tır, bir şekilde kurtulabilmişiz ama bu kültürel bombardıman 200 yıldır bütün azametiyle, şiddetiyle devam ediyor. Ve kendinden kaçış, kendi kültüründen, kendi inancından, kendi hayat tarzından, kendi değerlerinden, kendi isimlerinden kaçış, say, yerli olmamak için azami gayret var. Yani yabancı bir kelimeyle bir üniversitelerle ilgili bir şey söylerseniz, bir isim söylerseniz ayıp olmuyor ama bin yıllık kullandığınız bir kelimeyi kullanıyorsanız, bu gün basında var. Şimdi kampüs Türkçe değil, kampüs kelimesini söyleyince hiçbir sorun olmuyor Türkiye’de ama Külliye deyince, bu milletin bin yıldır kullandığı, öz kelimesi olan külliyesi kullanınca kıyamet kopuyor. Bu nasıl bir ülke, nasıl bir akıl, nasıl bir kafa, nasıl bir zihniyet oluşturulmuşsa bu gün bu kendinden kaçışın çok güzel bir örneği. Bizi bu kaçışa mahkum eden bombardıman altında çocuklarımız gençlerimiz, bütün kurumlarımız, kültürümüz.” 

 

“İNSANIN MADDİ VE MANEVİ GELİŞİMİNDE EN ÖNEMLİ FAKTÖR ÇEVRE FAKTÖRÜDÜR”

Ülkede yıllarca süren savaşlar nedeniyle kalıcı eserlerin kurulamadığını aktaran Bakan Güllüce şu şekilde konuştu: “Şehirlerimizde yeterince iyi şehir kuramadık, dünyaya eser veremedik, daha önce söylenmiş dolaştım bütün İslamı viraneler gördüm, bu biraz hayat tarzımızdan hayat felsefemizden, binalarımızın kalıcı olmayacağını, ibadethaneler dışında her şeyin kalıcı olmayacağını ebedileşmenin ibadethanelerle olabileceğini, konutların, evlerin başka şeylerin baki olmadığını, kalıcı olmayacağını hayat felsefesiyle beraber bir de vatan savunmasından fırsat bulamadık ki. Yani zengin olmaya, bina yapmaya, şehir kurmaya, güzel şeyler yapmaya fırsat bulamadık ki ona nerden fırsat bulabileceğiz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Danışmanı İbrahim Acar da yaptığı konuşmada çevre faktörünün önemin değindi. Şehirlerin de insanlar gibi ruhu olduğunu vurgulan Acar şöyle konuştu:  “İnsanın maddi ve manevi gelişiminde en önemli faktör çevre faktörüdür. Medeni bir yapıda şehir insanı çevreleyen, her şeyiyle kuşatan çevre dediğimizde akla gelen en önemli olgudur. İnsan şehri, şehir de insanı yapar, insanlar şehirleri yönetir sonra şehirler de insanları yönetir. İnsanların gibi şehirlerin de ruhu vardır, kimliği vardır. Diğerlerinden fark edildiği, kendilerini tanımlayan şehirlerin kimliği durumu vardır ve olmalıdır. Bazen tarihi bir olay veya tarihi bir değer veya bir sanat eseri veya bir insan veya bunların bileşimi şehirlerin kimlik ve ruh tanımlamasında ön plana çıkar, şehir onunla tanınır. Kahramanmaraş gibi kendisini tanımlayan kahraman unvanıyla  kıymetli ve paha biçilmez bir değer saydığı bir şehir de, bu şehri tanımlayacak, bu şehrin tanımlanmasında ön plana çıkması gereken, akla gelmesi gereken veya korunması, geliştirilmesi, devam ettirilmesi gereken Kahramanmaraş’ın ne gibi değerleri var, onlarla Kahramanmaraş’ı nasıl tanımlarız, her bir şehirde yaptığımız gibi Kahramanmaraş şehir çalıştayında da bunları yapmak istiyoruz.  

Acar: “Ülke çapında başlatılmış olan stratejik mekansal çalışmalarına bir referans, bir kaynak olsun diye her bir şehrimizde şehrin kimliğini tanımlamaya yönelik, şehirde yaşayanların, şehrin entelektüellerinin, şehrin sanat insanlarının, şehrin yöneticilerinin, şehirle ilgili sözü olan birikimi olan, bilgisi olan herkesin azami ölçüde katılımını hedeflediğimiz bir çalıştay ile şehrimizin kimliğini yeniden tanımlama, yeni bir vizyon, 12 senedir devam eden topyekun yenilenme, topyekun yeniden şehirlerimizi ve kırsallarımızı yenileme dönüşüm çalışmalarında böyle bir şehir kimliği çalıştayına ihtiyaç olduğu kanaatine vardık.” şeklinde konuştu.

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ ÇOK BÜYÜK ATILIMLAR YAPTIK”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, çalışmalarında gerekli destekleri verdiğini ifade eden Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç şunları ifade etti: “Kentsel dönüşümle ilgili çok büyük atılımlar yaptık, şu anda kadar 85 milyon TL’lik kamulaştırma işlemi yapıldı. 300 dönümlük alanda baharla birlikte yeni bir rekreasyon alanına 40 bin metrekarelik ücretsiz açık bir otoparka, yeni spor alanlarına kavuşacağız. Kahramanmaraş’ımızın hem Kayseri hem Gaziantep girişinden görünümü çok farklı hale gelecek.”

Bir şehre sahip çıkmanın her şeyden önce tarih ve kültür kimliğine sahip çıkmakla ortaya çıkağını ifade eden Erkoç şunları konuştu:  “Kent kimliği çalışması açısından Kahramanmaraş önemli bir şehir olduğunu düşünüyoruz. Kahramanmaraş kökleri tarih olan, kalbi olan bir şehirdir. Bir şehrin kimliği herkesin kendi menkıbesi üzerinde onu tanımlamasıyla yeniden inşa edilendir. Şimdi herkesin Kahramanmaraş ile ilgili hikâyesini anlatma zamanıdır, Kahramanmaraş ile ilgili duygularını, düşüncelerini söyleme zamanıdır. Bir şehir oralı olan herkesin ortak evidir, şehir herkesin bir birine benzediği bir yer değildir. Farklı olanların bir arada yaşadıkları yerdir. Bir şehre sahip çıkmak her şeyden önce onun tarih, kültür kimliğine sahip çıkmakla mümkündür. Bir şehri sadece binaları, sokakları ve caddelerine verilen isimler temsil etmez. Onun fiziki güzelliğiyle mimari yapısının yanı sıra onun hissedilen ve görülmeyen kültürel güzelliği, geçmişi de şehri kendi ruhunda güzelleştirir.”

 

“O ŞEHRİN HEMŞERİSİ OLMAK İSTİYORSANIZ!”

Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer konuşmasında şunları ifade etti: “Bir şehre girmek o şehirli olmak istiyorsanız, o şehrin hemşerisi olmak istiyorsanız, o şehri kuran unsurlardan biri olmak istiyorsanız öncelikle o şehri sevmek zaruretinden yola çıkarak şehrin geçmişine, şehrin hikayesine, şehri oluşturan insanların hikayesine bakarsınız. Yetmez sadece şehrin maddi geleceğine değil o şehrin ve şehirlinin hayallerine katılmayı amaçlarsınız. Burada tek saik sevgidir, biliyorum bu kimlik çalıştayları işte bu sevginin zorladığı, önümüze koyduğu bir oluşumdur. Hepimiz biliyoruz, sevgi hatta sevgi demek yetmez, muhabbet, muhabbet de demek belki yetmez, aşktır bizi bu arayışa zorlayan. Aşkın menşei bellidir, mansıbı bellidir, mebdei bellidir; refiki Ala onun şahadetinde taraflar bellidir. Aşık ve maşuk eğer bir şehir aşkıyla kimlik arayışına girildiyse bir tarafta bu millet, o milletin bu şehirdeki hemşerilerin öte yanda bu milletle birlikte bir gelecek gayreti, tasavvuru içerisinde olan devlet ve hükümet, ben öncelikle şahsım adına bu aşkı, bu aşkın menşeini, mebdeini, mansabını ve taraflarını ve bu aşka fiili gayretiyle katılan değerli Bakanımız başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, Bakanlığımızın mensubu olduğu hükümetimizi bu gayrete katkı verecek tüm yerel yöneticilerimizi ve Kahramanmaraşlıları bu kez samimi muhabbetimi de ekleyerek şahsen saygıyla selamlıyorum. İtiraf etmek gerekir ki 29 yıl üst düzey kamu yöneticiyim, bıkmak asla ifade edilmez çünkü bu iş ancak sevgiyle yapılır, bıkkınlık hayır, yorgunluktan belik bahsedilebilir ancak üst düzey yönetici olarak yorulduk demek hakkına sahip değiliz, ancak belki tecrübe kaynaklı bir heyecan eksikliği olabilir itiraf ediyorum mesleğimin 30. Yılının başında hala böyle muhabbete dayalı projeler heyecanımı dipdiri, capcanlı tutuyor. Bu anlamda da ben şahsım adına, hizmet ettiğim ortak çalışma arkadaşlarım adına hizmet alan değerli kardeşlerim adına da özellikle bu proje sahiplerini şükranla yâd ediyorum, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

 

“KİMLİK BİR ŞEHRİ SAHİPLENDİRİR, ADINI KOYAR”

Vali Güvençer: “Kimlik öncelikle edinilmesi gereken bir şey, medeniyetler şehirler kurar hayır tek başına bu böyle değil, şehirler de medeniyetler kurar. Kimlik bir şehri sahiplendirir, adını koyar, yetmez kişilik o şehri bir medeniyet şehri kılar,  Bir medeniyetin şehri kılar. İnşallah önce kimliğimizi sonra zaten sahip olduğumuz kişiliğimizi bir damga olarak hep birlikte bu şehre vurmak imkânını bulacağız. Terminolojik olarak da mekân imkân vasatıdır, imkân vasatının muhatabı da insandır. Müşahhas hadise de Kahramanmaraş ve Kahramanmaraşlıdır, zaman ve mekân da sunulan imkânla Kahramanmaraş bu iyi niyetlerle, bu coğrafyaya gerçek manada kimliğinin ve kişiliğinin damgası vurmak imkânı bulacaktır.” diye konuştu.

 

“BAZEN BAKIP GÖREMEDİĞİMİZ, GÖRÜP ANLAYAMADIĞIMIZ KÜÇÜK AYRINTILARDA SAKLIYIZ”

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ve AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile şehri gezerken dikkatini çeken olaylara değinen Vali Güvençer şunları anlattı: “ bir Kahramanmaraşlı terzi boynunda mezurası bir müşterisini kapıdan musafaha yapıp kucaklayarak gönderiyordu. Ulu Caminin önünden ezan okunmak üzere geçiyorduk, aksakallı bir Kahramanmaraşlı ezan beklerken sırtına ulu camiye dönmüş değil sırtını ulu camiye dayamış kaleye muhtemelen bayrağa bakıyordu. Emin değilim kanlı dere yokuşunu tırmanırken olabilir, bir anlık gözüme çarptı, 30-35 yaşlarında başörtülü bir hanımefendi bir ağaç dibinde bulduğu bir ekmek parçasını alıp, öpüp, alnına koyup, bir pencere pervazına bırakıyordu. Ben 2 saatlik Kahramanmaraş seyahatimde bunu gördüm, Kahramanmaraş’ı böyle gördüm, Kahramanmaraşlıları böyle gördüm, Kahramanmaraş’ın kimliği ve kişiliği bazen görmekte ihmalkâr davrandığımız, bakıp göremediğimiz, görüp anlayamadığımız bu küçük ayrıntılarda saklı. Kimlik ve kişilik arayışında erken bir şey söylersem belki yanlış olacak ama demek o ki zaten ismimizin bir parçası Kahramanmaraş’ın kişiliğinin belki de en etkileyici en önemli parçası onun kahramanlığı ve tabiî ki onun getirdiği ilave unsurlar. Bu kimlik ve kişiliği biz bu coğrafyadan başlayarak nakşettiğimiz de sadece Kahramanmaraş’ın değil Türkiye’nin, İslam coğrafyasının, rabbi tealaya ortak yakarışımızda önemli bir dayanak noktamız olacaktır İnşallah.”

 

“KAHRAMANMARAŞLI OLMAYI ÇOK İSTİYORUM”

Vali Güvençer: “Kahramanmaraşlı olmayı çok istiyorum, Kahramanmaraşlı olmak illa Kahramanmaraş’ta doğmayı sanıyorum gerektirmiyor. Ama daha henüz 3 aydır buradayım, Kahramanmaraşlı olmayı dilemekle beraber henüz sadece bir Kahramanmaraşlı adayıyım, bu adaylık sürecini geçip Kahramanmaraşlı olabilir miyim, bilmiyorum. Ama önce ilahi takdiri sonra yükümlülük takdiri gereği sizlere, Kahramanmaraş’a hizmet etmek üzere bir mutluluk eseri olarak, vali olarak atanmış durumdayım.” diyerek sözlerini bitirdi.