Kahramanmaraş, Kudüs için ayakta!
Amerika'nın İsrail'in Başkentini Kudüs olarak ilan etmesinin ardından elçiliğini Kudüs'e taşıması esnasında Filistinli göstericilere yapılan zulüm Kahramanmaraş'ı ayağa kaldırdı. Binlerce vatandaş Ulucami'de şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı, ardından tüm dünyaya haykırdı; 'Kudüs bizim kırmızıçizgimiz'
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Kahramanmaraş’ta Filistinli
kardeşleri için ayağa kalktı. Dün Ulucami’de öğle namazına müteakip Filistinli
şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Ardından Milli İrade Meydanında
binlerce insanın katılımıyla basın açıklaması yapıldı, İsrail ve Amerika
bayrakları yakıldı.
İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamı Kahramanmaraş’ta sert tepki ile kınandı. Sivil Toplum Örgütleri ile Ak Parti ve MHP İl Başkanları birer basın açıklaması yaparak İsrail’in yaptığı vahşete sessiz kalınmayacağını belirtti. Sivil Toplum Örgütleri adına konuşan Saçaklızade Vakfı Başkanı Ali Demirdöğen İsrail’in Filistin’deki varlık sebebinin İşgal olduğunu söyledi. İsrail’in işgali ulusal ve uluslararası hukukta onaylanmadığını ve onaylanmayacağını ifade etti.
Ak Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici de yaptığı ABD’nin girişiminin İslam dünyası için yok hükmünde olduğunu belirtti. Filistin’deki katliamı sert dille kınayan Debgici; “İsrail’e böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Uluslararası kuralların ve vicdanın bu derece hoyratça çiğnemesi, hiç kimsenin kendini güvende hissetmediği bir dünyaya doğru gidildiğinin ifadesidir.” Dedi. “Filistin ve Filistinliler asla yalnız değildir” ifadelerini kullanan Debgici; “Türkiye, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde mazlumun yanında durmaya hakkın adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir” diye konuştuç
MHP İl Başkanı Ertuğrul Doğan da; “101 yıl önce kaybettiğimiz o toprakları bugün Trump Amerika'nın iç siyasetine alet edip, kan dökülmesini istemiştir.” Diye konuştu.
Konuşmaların ardından atılan sloganlar eşliğinde Amerika ve İsrail Bayrakları yakıldı.
KUDÜS İÇİN AYAKTAYIZ
Kahramanmaraş'ta yüzlerce vatandaş, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan ABD'ye tepki göstermek için toplandı. Şehit olan vatandaşlar için Ulu Cami'de gıyabi cenaze namazı kılındı.
Amerika’nın İsrail’in Başkentini Kudüs olarak ilan etmesinin ardından elçiliğini Kudüs’e taşıması esnasında Filistinli göstericilere yapılan zulüm Kahramanmaraş’ı ayağa kaldırdı. Binlerce vatandaş Ulucami’de şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı, ardından tüm dünyaya haykırdı; “Kudüs bizim kırmızıçizgimiz”
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Kahramanmaraş’ta Filistinli kardeşleri için ayağa kalktı. Dün Ulucami’de öğle namazına müteakip Filistinli şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Ardından Milli İrade Meydanında binlerce insanın katılımıyla basın açıklaması yapıldı, İsrail ve Amerika bayrakları yakıldı.
İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamı Kahramanmaraş’ta sert tepki ile kınandı. Sivil Toplum Örgütleri ile Ak Parti ve MHP İl Başkanları birer basın açıklaması yaparak İsrail’in yaptığı vahşete sessiz kalınmayacağını belirtti. Sivil Toplum Örgütleri adına konuşan Saçaklızade Vakfı Başkanı Ali Demirdöğen İsrail’in Filistin’deki varlık sebebinin İşgal olduğunu söyledi. İsrail’in işgali ulusal ve uluslararası hukukta onaylanmadığını ve onaylanmayacağını ifade etti.
Kahramanmaraş'ta Sivil Toplum Kuruluşları adına ortak basın bildirisini Saçaklızade Vakıf Başkanı Ali Demirdöğen okudu. Demirdöğen açıklamasında şunları söyledi;
''Bugün burada; ilk kıblemiz Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan eden ABD'yi kınamak için toplanma kınama günü değildir, bugün Kudüs için ağıt yakma günü değildir. Bugün Ümmetin 15 Temmuzudur. Dua için eyleme geçme günüdür. Bizler Sütçü İmam'ın torunları olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz. Ey Sütçü İmamın, Rıdvan Hocanın torunları olarak sana söz veriyoruz; seninle özgürleşip, seninle dirilinceye soluğun ve senin haykırışın olacağız.Bir parçasıdır. Bu plan ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etme kararı bütün Filistin'i işgal etme planının bir parçası yeni değildir. ABD bu kararı 1995'te almıştır. Kudüs'ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. yıldönümü Suriye ve Türkiye karar bilinçli olarak uygulamaya konulmuştur. İsrail Filistin'i işgal sonrasında, işgal topraklarını Suriye ve Türkiye ekseninde genişletmeyi amaçlamaktadır.''
ABD İsrail'le birlikte ekseninde genişletmeyi amaçlamaktadır diyen Demirdöğen, ''Bu planı uygulamak için de ABD ile işbirliği yapmaktadır. ABD işgalin tarafı olduğunu açıkça ilan etmiştir. Ancak İsrail'in Kudüs'ü işgal kararı nasıl hiçbir zaman kabul görmemişse ABD'nin bu kararı da aynı şekilde vicdan, hukuk ve tarih önünde hükümsüzdür. Bu karan asla tanımıyoruz.İsrail'in varlık sebebi işgaldir. İsrail'in işgali ulusal ve uluslararası hukukta onaylanmış değildir, onaylanması mümkün de değildir. Kudüs'ün statüsü konusunda BM'nin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir. Ancak ABD uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koymakta, tüm dünyaya meydan okumaktadır. Şimdi önümüzde iki seçenek var: ra dünyadaki tüm devletler kendi hukukunu uygulayacak ve dünyaya kaos hakim olacak ya da BM başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar ABD ve İsrail'in hukuka uymasının gereğini yapacak. Bu da BM Genel Kurulunun FİLİSTİN özel gündemi ile toplanması ve caydırıcı kararlar alıp uygulaması ile sağlanabilir. Cılız da olsa dünya liderlerinden gelen tepkiler ümit vericidir. Herkes için barış, ancak İsrail işgali sona erdiğinde ve Filistinliler kendi yurtlarında özgür olabildiğinde mümkün olacaktır.'' dedi.
İslam Dünyası da Filistin'e ve Filistin'in Başkenti Kudüs'e sahip çıkmalı diyen Demirdöğen sözlerine şöyle devam etti; ''Siyasi, ekonomik, hukuki her türlü desteği sağlamalıdır. İsrail ve İsrail destekçisi tüm ülkelere siyasi, ticari, ekonomik her türlü boykot ve ambargo uygulanmalı, İsrail ile siyasi, ticari, diplomatik ve ekonomik ilişkiler kesilmelidir. Bizim şer bildiğimiz şeylerde hayır, hayır bildiğimiz şeylerde şer olabilir. Biz bilemeyiz, ancak Allah bilir. İşte bizim şer olarak gördüğümüz bu karar da, üzerine ölü toprağı serpilen Ümmetin uyanışına ve dirilişine vesile olacak inşallah. İsrail'le ve ABD'yle dost olan Arap ülkeleri belki de kendilerini tekrar sorgulayacaklar. Dünya ülkelerinden gelen tepkilerle ABD ve İsrail dünyada yalnızlaşacak ve Allah'ın izniyle Kudüs özgürlüğüne kavuşacak. Hz. Ömer'lerin, Selahattin Eyyubi'lerin, Yavuz Sultan Selim ve Abdülhamit Han'larin tükendiğini ve bu zulmün payidar olacağını sananlar er veya geç ne kadar yanıldıklarını anlayacaklardır. Tüm dünya bilsin ki; her Müslüman genç, yeni bir Selahaddin Eyyubi olmaya adaydır.''
Demirdöğen, ''Filistinliler, kadınlarıyla ve çocuklarıyla son bir aydır Büyük Dönüş Yürüyüşü gerçekleştiriyorlar.'' dedi ve şöyle konuştu; ''İşgalci İsrail ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını şehit ediyor. Olayların başlangıcından bugüne kadar İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle 48 kişi şehit edildi, 8 binin üzerinde kişi de yaralandı. Dün yaşanan olaylarda ise 59 kardeşimiz şehit oldu 2000'e yakın kardeşimiz yaralandı.Bugüne kadar onurlu ve azimli bir mücadele ortaya koyan Filistin halkını buradan selamlıyor ve şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Bundan sonra da maddi ve manevi olarak yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz. Ama Kudüs davası sadece bir avuç Filistinlinin değil, İslam ümmetinin ve insanlığın davasıdır. Filistin ve Kudüs'ün müdafaası hepimizin mesuliyetidir.Kudüs; maddi bir mekanın değil, manevi coğrafyamızın ismidir. Sezai Karakoç'un mısralarıyla; "Gökte yapılıp yere indirilen şehirdir Kudüs". Kudüs bitmeyen duamızdır. İstanbul Kudüs'ündür, Kudüs İstanbul'un. Kudüs emanettir bize. Kudüs barışın başkentidir. Kudüs insanlığın vicdanıdır. Kudüs Ümmetin göz bebeğidir. Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs bizim namusumuzdur. Kudüs bizim özgürlüğümüzdür. Kudüs özgür değilse dünya tutsaktır. Kudüs düşerse Mekke düşer, Medine düşer, Maraş düşer, İstanbul düşer. Kudüs düşerse hepimiz düşeriz. Biz inanıyoruz ve biliyoruz ki, Kudüs Filistin'in başkentidir ve inşallah-hiçbir zaman İsrail'in başkent olmayacaktır.''
Demirdöğen, ''Kahrolsun Siyonizm. Yaşasın Özgür Kudüs. Yaşasın başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin'' ifadeleri ile sözlerini tamamladı.
AK Parti'de İl Başkanları Türkiye Geneli Ortak Basın bildirisi okurken, Kahramanmaraş'ta ise AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici bildiriyi okudu.
Ömer Oruç Bilal Debgici, ''Amerika Birleşik Devletleri’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını, İslam’ın ilk kıblesi, kadim Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma girişimini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu girişim bizim için yok hükmündedir. ABD bu girişimiyle BM’yi, BM kararlarını ve uluslararası hukuku açıkça hiçe saydığını göstermiş, bölgedeki ihtilafın çözümünde bir arabulucu değil açıkça bir taraf olduğunu ilan etmiştir'' dedi.
Kudüs’ün, gerek Birleşmiş Milletler kararlarıyla, gerekse uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmış statüsünü değiştirecek her türlü adımdan şiddetle kaçınılması şarttır diyen Debgici şunları söyledi; ''BM Genel Kurulu’nun ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Kudüs konusundaki son kararları ortadayken, ABD’nin hayata geçirdiği bu sorumsuz ve hukuksuz girişim, Ortadoğu’da kanı ve gözyaşını artırmaktan, kaosu derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir.Çok güçlü uluslararası meşruiyeti olan bunca karara rağmen hakları ihlal edilen Filistinli kardeşlerimizin, onurlu davalarını savunurken İsrail’in eli kanlı katilleri tarafından şehit edilişini içimiz kan ağlayarak takip ettik.''
Debgici açıklamalarını şöyle sürdürdü, ''İsrail’in, şu ana kadar 55 Filistinli kardeşimizin şehadeti ve binlerce masum kardeşimizin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemlerini şiddetle kınıyoruz. ABD ve İsrail’in, coğrafyamızın gözbebeği ve barışın şehri olan mukaddes Kudüs’ü kana bulamasını, uluslararası hukuku vahşice çiğnemesini en güçlü şekilde lanetliyoruz.İsrail’e, böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Uluslararası kuralların ve vicdanın bu derece hoyratça çiğnenmesi, hiç kimsenin kendini güvende hissetmediği bir dünyaya doğru gidildiğinin ifadesidir. Müslümanların, Hristiyanların ve Musevilerin kendi dini ve tarihi hafızalarını muhafaza ettiği Kudüs’te, bu dengenin bozulması çok daha büyük sorunları tetikleme potansiyeline sahiptir.Bu tehlikenin bilincinde olduğunu düşündüğümüz uluslararası arenayı ve Birleşmiş Milletleri zaman kaybetmeksizin bir kez daha harekete geçmeye çağırıyoruz.''
''Türkiye, bu hukuksuzluğa karşı, dönem başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası platformlarda ve ikili temaslar vesilesiyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Müslümanlar olarak, Kudüs’ün namusunu korumak, tarihin bize yüklediği mukaddes bir sorumluluktur. Ümmetin onuru Kudüs’ün, bu tarz oldu-bittilerle işgal girişimine karşı Selahaddin Eyyubi gibi dimdik duracağız. Unutulmamalıdır ki bölgenin huzur ve istikrarı, ancak, Kudüs’ün, çok dinli, çok dilli, çok kültürlü çoğulcu yapısı korunduğu, Kudüs barışa kavuştuğu zaman sağlanabilir. ABD’nin içerisine düştüğü bu akıl tutulması ve izansız yaklaşım, ABD’yi dünya kamuoyunda ve devletler arenasında yalnızlığa mahkûm ederken, işgal ve terör devleti İsrail’in zulmüne ve işlediği suçlara da ortak etmiştir.Binlerce Filistinlinin kanlarının dökülmesinden, İsrail kadar ABD’nin de sorumluluğu vardır. İsrail’in dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği bu katliama sessiz kalmayacağız. Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisi, insanlığın kadim silueti, bağımsız Filistin Devleti’nin başkentidir. Filistin ve Filistinliler asla yalnız değildir. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde mazlumun yanında durmaya, hakkın, adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir'' ifadeleri ile açıklamaları tamamladı.
Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Ertuğrul Doğan ise şunları söyledi, ''Filistin 400 yıl Türklerin egemenliğinde yaşadı. Bu süre içerisinde bağımsızca, kimse kimseye dokunmadan kardeşçe yaşadılar. 101 yıl önce kaybettiğimiz o toprakları bugün Trump Amerika'nın iç siyasetine alet edip, kan dökülmesini istemiştir. Türk milleti 101 yıl önce Filistin'de nasıl şehit verdiyse, yine o yollarda şehit olmaya hepimiz hazırız. Öncelikle Türk milletinin birlik ve beraberlik içerisinde yaşaması lazımdır. Türk milleti düşerse, İslam büyük zarar görür. Bizlerin bir olması lazım ki, Türk İslam davasını her zaman savunalım.''