Karaciğeri koruyan 5 hayati öneri

Vücuttaki herhangi bir organın yetersizliği, yaşam kalitesinin bozulmasından hayati tehlikeye kadar gidebilen tablolara neden olabiliyor.

Çocuklarda genellikle doğuştan, yetişkinlerde ise sonradan ortaya çıkıyor

Karaciğer yetmezliği çocuklarda kalıtımsal ya da annesinin hamileliği sırasında yaşadığı bazı sıkıntılar nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan safra yolları yokluğu ve karaciğerin günlük işlevlerini gerçekleştiren bazı maddelerin eksikliğinden kaynaklanan metabolik hastalıklar, çocuklarda karaciğer yetmezliğine sebep olmaktadır. Önlem alınmadığı takdirde çocukların bir yaşına gelmeden hayatını kaybetmesine sebep olan hastalığın tek çözümü karaciğer naklidir. Yetişkinlerde görülen karaciğer yetmezliklerinin önlenmesi için şu noktalara dikkat edilmelidir.

 

Hepatit aşısını ihmal etmeyin: Karaciğer yetmezliklerinin en önemli sebeplerinden birisi olan hepatit virüslerinin bulaşma riski aşı sayesinde önlenebilir.  Aşı yaptırarak bulaşıcı hepatit virüslerine karşı kendilerini koruma altına almayan kişiler, farkında olmadan Hepatit B ve C virüslerine yakalanabilir. Virüsler, kuaförlerde tıraş olurken, diş tedavisinde, çeşitli tedaviler sırasında temizliğine özen gösterilmeyen aletlere bulaşan kan aracılığı ile kişilere hiç tanımadıkları insanlarından bulaşabilir. Hepatit B ve C virüsleri uzun vadede yavaş yavaş ilerleyerek siroza, siroz ise karaciğer işlevini bozarak kronik karaciğer yetmezliğine neden olabilir.

 

Alkolden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi modern çağın en önemli karaciğer hastalıklarının sebeplerinin başında gelmektedir.  Dünya Sağlık Örgütü’nün limitini belirlediği alkol oranı aşıldığı andan itibaren karaciğer zarar görmeye başlamaktadır. Alkol, zamanla kişinin yaşam kalitesini de bozarak siroza ve karaciğer yetmezliğine neden olmaktadır. Sirozun neden olduğu karaciğer yetmezliğinin tek tedavisi de organ naklidir.

 

Beslenme bozukluğuna dikkat edin:  İnsanlar sağlıklıyken karaciğerini nasıl koruyacağını yada nasıl zarar verdiğini düşünmemektedir. Ne zaman ki karaciğer değerleri yükselmeye başlar o zaman mucize yiyecekler ya da ilaçlar aranarak karaciğerler korunmaya çalışılır.Oysa kişiler sağlıklıyken düzenli beslenerek aşırı kilo almadan karaciğerlerini koruyabilirler. Çünkü düzensiz beslenme aşırı kilolara neden olarak karaciğer yağlanmasına, bu da ilerleyen dönemlerde karaciğer yetmezliğine neden olabilmektedir.

Zehirli mantarlara dikkat edin:Bilinçsiz tüketilen mantarher insanda karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Her yıl çok sayıda insan mantar zehirlenmesi nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Zehirli mantarı diğerlerinden ayırt etmek zor olduğu için kültür mantarı dışında doğadan toplanan mantarın tüketilmemesi gerekmektedir.

Doğuştan gelen hastalıkları ihmal etmeyin: Genç yaşta ortaya çıkan karaciğer yetmezlikleridoğuştan gelen demir, bakır ve metabolizma bozukluklarıdır. Genetik bozukluk gibi nedenlerle erken yaşta ortaya çıkan karaciğer yetmezliklerine karşı erken teşhis hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle bu tür genetik hastalıkları olanların hastalıklarını kontrol altında tutarak ihmal etmemesi gerekir.

 

Nakil için karaciğer yetmezliğinin son evresi beklenmemeli

Çeşitli hastalıklar nedeniyle büyük bir bölümünün geri dönüşümsüz hasara uğraması ile ortaya çıkan karaciğer yetmezliği hayati risk yaşatarak, kişinin yaşam kalitesini bozmaya başlamaktadır. Bu nedenle karaciğer yetmezliğinin son evresini beklemeden önce nakil yapılması gerekir. Karaciğer hastası olduğunu bilen ve karaciğer hastalığı nedeniyle yaşadığı günlük problemleri algılayan kişi, en kısa zamanda bir organ nakli merkezindeki uzmanlar ile beraber durumunu değerlendirerek uygun zamanda geç kalmadan canlıdan ya da kadavradan nakil yaptırmalıdır.

 

Organ sayıları hasta sayılarını karşılayamıyor

Karaciğer yetmezliği hasta sayısı net olarak bilinmese de, 20 binin üzerinde insanın kadavradan nakil beklediği bilinmektedir. Türkiye’de bir yılda kadavradan, canlıdan toplam 1200 ile 1500 arasıkaraciğer nakli yapılmaktadır. Nakille erken tanışmış tüm ülkelerde bu rakamlar 3000- 5000 arasında sabitlenmiş görünmektedir. Organ sayıları hasta sayılarını karşılayamaz durumda olduğu için her ülkede nakil sayıları belli rakamlarda sabitlenerek bir doygunluk noktasına ulaşmaktadır.Diğer ülkelerde nakiller kadavra organlarla yapılırken, Türkiye’de tam tersi bir durum söz konusudur. Kadavra organ sıkıntısı nedeniyle nakillerin %80’ni canlı donörlerden alınan organlarla yapılmaktadır. Türkiye, organ nakli sayısıkonusunda gelişmiş ülkelerle yaklaşık rakamlara ulaşmış durumdadır. Bu oranın sağlanmasının esas nedeni canlı vericili operasyonlardır. Canlıdan organ nakli yapılmıyor durumda olunsaydı bugüne kadar birçok hasta kaybedilebilirdi. Organ bağışının artırılmasıdevletin ve toplumun önemli görevlerinden biridir. Bu konuda bilinçlendirme çalışmaları çocukluk çağından itibaren başlamalı ve her birey bu sorumlulukla yetiştirilmelidir.