KASİAD'ın yeni Başkanı Sıddık Ciğer oldu
Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD), 14. Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi.
KASİAD Dernek binasında gerçekleşen toplantı, yönetim kurulunun ve dernek üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
KASİAD Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinin seçildiği 14. Olağan genel kurul toplantısı, derneğin gelecek dönemdeki hedefleri ve projelerini tartışma fırsatı sundu.
Genel Sekreter Ahmet Görgülü tarafından açılışı yapılan toplantının divan başkanlığına Mehmet Hanefi Öksüz, yazman üyeliklerine ise Mahmut Arıkan ile Ali Emiroğlu getirildiler.
Yönetim ve Denetim kurullarının ibra edilmesinden sonra seçimlere geçildi. Seçim sonucunda aşağıda isimleri yazılı üyeler dernek kurullarında göreve seçildiler.
UTLU: “BELİRSİZLİK VE ÖNGÖRÜLEMEZLİK YENİ NORMALİMİZ OLDU”
Kurulların seçiminden sonra söz alan yönetim kurulu başkanı Mikail Utlu; “Öncelikle zor bir süreçten geçerken, sıkışık çalışma takviminiz içerisinde, bizlere zaman ayırarak, bugün burada beraber olma fırsatını verdiğiniz için, şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ederim.
Asrın felaketi Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle, Genel kurulumuzu gerçekleştirdiğimiz bu anlamlı günde bizleri yetiştiren öğretmenlerimizi de saygıyla anıyorum. Şehrimizin, önemli bir değeri olan, KASİAD’ın bir neferi olmaktan, her zaman onur duyduğumu ifade ederek, sözlerime başlamak istiyorum.
Gururla üyesi bulunduğum KASİAD’da, son 2,5 yılı Başkanlık görevi olmak üzere, 6,5 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptım. Hem KASİAD’ın bir üyesi hem de Yönetim Kurulu Başkanı olarak, şu anda hissettiklerimi, “güçlü bir şükran duygusu” diye adlandırmak en doğrusu olacaktır.
Öncelikle bir üye olarak, bu derneğin kurucularına şükran borçlu olduğumu düşünüyorum.
Kurucularımızdan sonra bu bayrağı bugüne kadar taşıyan Başkanlar ve Yönetim Kurulu üyelerine de ayrı bir teşekkür borcum var. Çünkü görev yaptığım süre içerisinde onların hem kişisel olarak hem de “Danışma Kurulu” olarak desteklerini hep yanımda hissettim. Bilgi, deneyim ve yol göstericiliklerinden çok yararlandım.
KASİAD’da Yönetim Kurulu Başkanlığı, pek çok sivil toplum örgütünden farklı olarak, “tek başına” yürütülen bir görev değil. Herşeyden önce, bu dernekte gerçekten, işleyen ve gerek iş yükünü gerek sorumluluğu paylaşabilen, Yönetim Kurulları olduğunu uzun yıllar bu kurullarda görev almış biri olarak, rahatlıkla söyleyebilirim. Derneğin bu özelliğinin başkanlara verdiği güven duygusunu ve motivasyonunu ben de yaşama şansına sahip oldum.
KASİAD, gücünü yalnızca üyelerinden alan bir kuruluş. Bu gücü üyelerimizin derneğe, onun misyonuna yürekten inanç duymalarına, fikirlerini, zamanlarını, kaynaklarını, bu inanç doğrultusunda derneğe tahsis etmelerine, dernek yönetimlerini güven ve inançla desteklemelerine borçludur. Bu nedenle burada bulunan ve bulunmayan tüm üyelerimize bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
Huzurlarınızda, Başkanlığım döneminde birlikte görev yaptığım Danışma Kuruluma, Denetleme Kuruluma, Disiplin Kuruluma tüm Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarıma, Genç KASİAD Başkanı ve Genç KASİAD Kurulumuza, Genel Sekreterimize ve kurum çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Onların desteği ve iş birliği, KASİAD’ın yönetim sorumluluklarını ve görevlerini benimle paylaşma konusundaki özverileri olmasaydı, görev yaptığımız dönemde Pandemi ve Deprem gibi zorlu süreçlerden geçerken, bu kadar yoğun programı nasıl gerçekleştirebilirdik bilmiyorum. Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığım süre içinde, sadece ülkemizde değil, tüm Dünya’da ekonomik bir krize girdik ve bu hala devam ediyor. Ekonomi yapısının içindeki dişlilerin istemediği bir genel seçim yaşadık. Ukrayna Savaşı ve çok yakın yaşadığımız ve halen devam eden Gazze deki katliamlar ve artan gerilim, İstikrar adası olarak tabir edilen vatanımızın yakınında ki istikrarsızlıkları artıran bir yapıya dönüştü.
Görev sürem boyunca; tam en kötüsünü geride bıraktık, artık toparlanma dönemi dediğimizde, yepyeni bir krizle karşı karşıya kalıyoruz. Adeta krizlerin sürekli hale gelmesi, belirsizlik ve öngörülemezlik yeni normalimiz oldu. Bu yıl yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremler ise yaşadığımız krizlerin en şiddetlisi idi. Çok kayıp verdik ve hala yaşanan kayıpların sonucunda şehrin imarı ile ilgili AFAD ve TOKİ dışında, yerel seçimlere yaklaştığımız şu dönemde Büyükşehir ve metropol Belediyelerden hızlı bir aksiyon görememek düşündürücü...
Asrın felaketinin yanında; şu anda karşı karşıya kaldığımız sorun, söylemesi güç ama galiba stagflasyon.
Çünkü siparişlerin globalde de azalması ve sonucunda üretimin yavaşlaması ve de fiyatların artması gibi bir durumla, ilk defa karşılaşıyoruz.
Yüksek enflasyonun yol açtığı etkileri hem işlerimizde hem de toplumsal hayatta bir süredir yoğun olarak yaşıyoruz.
Türk lirasının değer kaybı, enflasyonist baskıyı güçlendirdi ve baskı devam ediyor. Bu baskının ortadan kaldırılması, her şeyden önce para ve maliye politikasının fiyat istikrarı doğrultusunda uygulanması gerekiyor. Bu konuda adımlar çok net ama reel ekonomideki bir firma olarak da bunların tek başına yeterli olmadığını da görüyoruz.
Enflasyonun temel sebeplerinden biri de, üretimde kullanılan hammadde, ara malı ve yatırımlar da ithalat bağımlılığının yüksek olması. Bu nedenle Türk lirası değer kaybedince üretim maliyetleri hızla yükseliyor. Dışa bağımlı olduğumuz sürece dışarıdan enflasyon ithal ediyoruz.
Dışa bağımlılığın azaltılması ile ilgili politikaların daha aktif ve reel ekonomiyi baz alarak yapılmasının önemini görüyoruz.
Üretim için yatırım, yatırım için de düşük faiz oranları gerekiyor. Ancak yatırımları canlandırmak amacıyla faiz oranlarının çok düşük tutulması, yüksek enflasyon ortamında tasarrufları cezalandırdı. Bu tasarrufların yöneldiği emlak ve otomotiv sektörleri başka balonlar oluşturdu.
Bunu fark ederek alınan para ve maliye politikalarıyla yüksek faize geçiş yapıldı ama bu da yatırımların önünü kesti.
Nihayi olarakta Çin’de yaşanan dezenflasyon ve navlun fiyatlarının düşmesi nedeniyle ana pazarlarımızda Çin’in rekabet baskısı daha acımasız hale geldi.
Barış tesis edildiğinde, belirginleşecek yeni küresel düzende, Türkiye'nin elinin bugünkünden daha güçlü olması, kuvvetle muhtemel. Türkiye; Rusya-Ukrayna krizinin başlangıcından beri denge politikası izliyor ve yumuşak gücünü kullanarak krizin sonlanması için ciddi bir çaba sarf ediyor.
Bugün aynı denge politikasını, Gazze de ki krizin sonlanması için uyguluyor ama karşımızda ki ülke maalesef söz dinleyen bir ülke değil.
Her şeye rağmen geleceği inşa etmeliyiz. Bu konuda ki çalışmalarımızı durdurmadan, krizleri bahane etmeden devam etmeliyiz
Yıllardır hizmet ettiğimiz şehrimizin, bizlere geçmiştekinden çok daha fazla ihtiyacı var. Yıkılan Kahramanmaraş’ımızı örnek bir şehir olarak elbirliğiyle yeniden imar etmeliyiz.
Sözlerimin sonunda,
Yaptığımız faaliyetleri kamuoyuna duyuran yerel ve ulusal basın mensuplarımız ile Kahramanmaraş’ımızın Dünyaya açılan penceresi AKSU TV’ye teşekkürü bir borç biliyorum.
Bir görev duygusuyla devraldığım başkanlığı, büyük bir onurla sürdürdüm. Nöbeti devrederken ise tam bir güven duygusu içindeyim. Çünkü görevi, uzun yıllardır tanıdığım yönetim kurullarımızda da görev almış, değerli dostum Sıddık Ciğer’e devrediyorum. Hayırlı olması temennisi ile kendisine ve yönetimine başarılar dilerim. En içten Saygılarımla.” dedi.
CİĞER: “ŞEHRİN KALKINMASI İÇİN POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMALI”
Yeni seçilen yönetim kurulu adına konuşan Sıddık Ciğer ise yaptığı konuşmada; “Sözlerime başlamadan önce yüzyılın felaketi Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabırlar diliyorum. Bu depremde birçok sanayicimiz etkilendi.
Ağır ve orta hasar olmak üzere yaşanan depremlerin ardından, kentimiz ve sanayiciler olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen sanayicilerimizin özverili çalışmaları ile depremde zarar gören işletmelerimiz kendi çabaları ile birer birer ayağa kalkmaktadır.
Bazı sanayicilerimiz devreye almak üzere, bir kısmada ruhsat ve prosedürler ile uğraşmaktadır.
Sanayicilerimizin daha çabuk toparlanması ve şehrin kalkınması için krediye ulaşma kolaylığı ve pozitif ayrımcılığın yapılması gerekmektedir.
KASİAD olarak her zaman sanayici ve iş insanlarının yanında olduğumuzu belirtmek isterim.
KASİAD kuruluşundan itibaren 5 dönem yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Kurucu üyemiz başta olmak üzere Sayın Ahmet Duran Balsuyu, Sayın Mehmet Hanefi Öksüz, Sayın Abdulkadir Kurtul, Sayın Ahmet Kâmil Şirikçi ve son olarak Sayın Ali Emiroğlu ile birlikte aktif olarak tecrübelerinden yararlandım . Son yönetim kurulunda zor bir dönem geçirdim. Tüm başkanlarımıza teşekkürü bir borç bilmekteyim. Emek ve katkıları üzerimde çoktur.
Genç KASİAD, geçmiş dönemdeki yaptığı etkinliklerle KASİAD’ımızı bir üst noktaya taşımıştır. Bu vesile ile Genç KASİAD arkadaşlarımızı kutluyorum. Bundan sonraki süreçte daha iyi işlere imza atacağımıza inancım tamdır.
Mikail Başkanımdan alacağım bayrağı yönetimimi ve Genç KASİAD ile çok daha ileriye taşıyacağım.
Doğduğum topraklara Kahramanmaraş’a borcumu en güzel şekilde ödeyeceğim.
Arif Nihat ASYA’nın da dediği gibi “Maraş Türkiye’nin kalem kaşıdır. Maraş Türkiye’nin köşe taşıdır. Maraş tarihleri inşa ettiren, Koca Sinan’ın usta başıdır”dedi.
YÖNETİM KURULU
1- Sıddık CİĞER
2- Hikmet GÜMÜŞER
3- Burak Orhan ARİFİOĞLU
4- İsmail KURTUL
5- Merve ÇELEBİ
6- Ali Onur PARLAKYİĞİT
7- İsmail DİNÇER
8- Oğuzhan GÜMÜŞER
9- Uğur KISAKÜREK
10- Hüseyin ÖZDAL
11- Metin AZAPLIOĞLU
DANIŞMA KURULU
1- Mehmet Fethi ARİFİOĞLU
2- Ashabil TANRIVERDİ
3- Alişan ARIKAN
4- Atila KANBUR
5- Mahmut ARIKAN
DENETLEME KURULU
1- Mustafa YILMAZ
2- Muhiddin Murat GEMCİ
3- Ahmet Gaffar AKARCA
DİSİPLİN KURULU
1- Hüseyin NOHUTLU
2- Mehmet Kubilay DOĞAN
3- Ali EKEN
GENÇ KASİAD KURULU
1-Çağatay EMİRMAHMUTOĞLU
2-Aziz Turhan NOHUTLU
3-Ahmet BÜYÜKDERELİ
4-Elvin ŞENEL
5-Abdullah DEMİR
6-Furkan ZABUN
7-Enise GÜLKESEN
8-Oğuz TORUN
9-Cem EMİROĞLU
10-Hayri GEMCİ
11-İbrahim KAYNAK
12-Ahmet BÜYÜKERZURUMLU
13-Semih KIRICI