Kelimelerin Anlatamadığı Adam
Gazeteci-şair Narin Demirci, " Kelimelerin Anlatamadığı Adam" adlı makaleyi kaleme aldı.
Gazeteci-şair Narin Demirci, kaleme aldığı köşesinde;
Bir gün Mimar Sinan’ın eserlerini yapan işçilerden bazıları hafif öfkeli şekilde Sinan’ın yanına gelir ve “Eserleri yapan, inşaatlarda çalışan biz olduğumuz halde neden yaptıklarımıza Mimar Sinan’ın eseri deniyor?” diyerek duruma itiraz eder. Mimar Sinan bu itiraz üzerine işçilerden birinden, iki yumurta getirmesini ister. İşçi yumurtaları getirmek için gider ve bir müddet sonra elinde iki yumurtayla gelir. Sinan, itirazcı işçilere dönerek “Sizden bu yumurtaları üst üste koymanızı istiyorum” der. İşçiler evirir, çevirir ama yumurtaları üst üste durdurmayı başaramaz. Sinan yeniden “Var mı yumurtaları üst üste koyabilecek olan” diye sorar. Ancak işçilerden hiçbiri yumurtaları üst üste durduramaz. Sinan bu durum üzerine yumurtaları eline alır ve parmağındaki yüzüğü çıkarıp iki yumurtanın arasına yerleştirir. Böylece iki yumurtanın üstü üste durmasını sağlayan Sinan, işçilere döner ve “İşte bu yüzden Sinan’ın eseri diyorlar” der.
Bu hikâyeyi yedinci sınıfta onun ağzından dinlemiştim. Asıl önemli olan şeyin düşünce ve fikir olduğunu anlatıyordu bize. Yıllar yılı aklımdan çıkmadı. Ne zaman, nerede büyük bir fikrin varlığına şahit olsam, aklıma hocamın anlattığı bu hikâye geldi. Belki de o gün sevmiştim onu. Belki de daha sonra. Belki Türkçe’yi sevdirişini sevmiştim, belki de hayatın kilit noktalarına dair verdiği şifrelerle hayatın anlamını çözebilmeyi. Bilemiyorum. Ama sevmiştim işte. Çünkü o benim, benimle birlikte bütün sınıfın hatta bütün okulun hayatına ismi gibi kutlu, ismi gibi uğurlu bir ay gibi doğan Kutluay (Erdoğan) hocamdı.