Konjonktivit mi Coronavirüs mü?
Tüm dünyayı saran ve 11 Mart 2020 tarihi itibariyle ülkemizde de görülen Coronavirus'le ilgili her gün yeni bir bilgi gündeme geliyor. Virüsün tanınma süreci ve vücutta yarattığı reaksiyonlar yeni bilgilerle güncelleniyor.
Son gelen bilgiler göz hastalığı olarak bilinen
konjonktivitin tüm dünyayı tehdit eden Coronavirus’ün yeni belirtisi
olabileceği yönünde. Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Opr. Dr. Özgür
Gözpınar, tüm viral enfeksiyonlara karşı gözlerin korunması ve elle temastan
kaçınılması konusunda uyarıyor.
Enfeksiyon kaynaklı bir göz hastalığı olarak tanımlanan konjonktivit, enfeksiyon sonucu oluşan ve gözün en dış tabakası ve göz kapaklarının iç yüzeyini saran zar iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Özellikle viral, bakteriyel veya bazen allerjik bir reaksiyon sonucu oluşan Konjoktivit, toplumda yaygın olarak göz nezlesi olarak biliniyor. Toplumun aşina olduğu ve çok da önemsenmeyen bu hastalık Coronavirus’le birlikte yeniden sorgulanmaya başladı. Yapılan araştırmalarda Covid-19 hastalarının yaklaşık yüzde birinde konjonktivite göz hastalığının belirtilerine rastlanırken, görülen bu konjonktivit tablosunun klasik konjonktivit bulgularından ayırt edilmediği gözlemlendi. Virüs, hapşırma, tıksırma damlacık enfeksiyonu şeklinde konjonktivaya bulaşmış olabileceği gibi, bu bölgeye yani konjonktivaya ve gözyaşına temasla da başka kişilere geçebiliyor. Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Opr. Dr. Özgür Gözpınar, "Viral enfeksiyonların yayılmasında gözlerin çok büyük bir etkisi oluyor. Çünkü viral enfeksiyonlar vücuda mukozalardan giriyor. Yüzde en önemli mukoza noktaları ağız, burun ve gözlerdir. Bu açıdan tüm viral enfeksiyonlarda gözlerin korunması çok önemlidir. Özellikle bugünlerde Coronavirus’la ilgili en belirgin bulgular ateş, öksürük, solunumda zorluk olarak sıralanırken konjonktivitin Coronavirus’un yeni belirtisi olabileceği gündeme gelmeye başladı. Direk belirti olmasa da bu farkındalığın oluşması ve gözlerin korunması bu süreçte çok önemli. Özellikle ellerin yıkanması, gözle çok temas ettirilmemesi gerekiyor. Kaşınma, sulanma, ağrı gibi birçok sebeple ellerimiz sürekli gözle temas ediyor ya da refleks olarak gözler ovalanıyor. Zamanın çoğunu evde geçirdiğimiz bugünlerde okuma, dijital cihaz kullanımının artması ile gözler yoruluyor, gözler yoruldukça ellerin gözle teması da artıyor. Doğal refleksleri kontrol ederek daha dikkatli olunması önemli’ diyor.
Gözlerinize elle temastan kaçının
Gözpınar, ‘Virüse karşı ağız ve burundan bulaşmaya yönelik maskelerle önlem alınıyor. Gözler için de gözlük nispeten koruyucu olacaktır. Önerimiz, göz problemi olmayanlar için güneş gözlüğü ya da numarasız gözlük kullanarak dışarı çıkmaları yönünde. Bu süreçte yine kontakt lens kullananların da çok dikkatli olması gerekiyor. Elle teması yoğun olan bir kullanım şekli olduğundan mümkünse kontakt lens yerine gözlük kullanılması daha doğru olacaktır.
Gözlük aynı zamanda doğal gelişen dokunma ve ovalama refleksinde de bir uyarıcı olabilir. Göz problemi olmayıp kitap okuyan ya da bilgisayar, telefon, tablet kullananlar dinlendirici ya da numarasız gözlük kullanabilir. Böylece sulanma ve yorgunluk sonucu gözlere dokunma refleksi azaltılmış olur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu, gözlerde farklı birçok sebeple kızarıklık olabilir. Bu tek başına Coronavirus semptomu olarak algılanıp hastane ve kliniklere akın edilmemeli, acil olmayan göz muayeneleri ertelenmeli, hastane ortamlarında çok bulunulmamalı’ dedi.
Konjoktivitin genel belirtileri; gözde kızarıklık, şişmiş ve kırmızı göz kapakları, gözlerde sulanma, kaşıntı ve gözlerde yanma, çapak oluşumu, ışık hassasiyeti ve kulak bölgesinde şişlikler olarak sıralanabilir. Konjoktivit hemen tespit ve tedavi edilirse göze görme hasarı gibi kalıcı zararlar vermiyor.