Koronavirüs Sürecindeki Karın Germe Ameliyatı
Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, karın germe ameliyatının risklerini merak edenler aydınlatıcı bilgilendirmeler sunarken Koronavirüs sürecinde tüm estetik operasyonların sayısının artış gösterdiğini dile getirdi.
En çok merak edilen sorulardan biri olan karın germe operasyonlarının riskleri
hakkında konuşarak, karın germe operasyonlarının yapılacağı hastanenin,
ameliyathane koşullarının, ekipman ve aletlerin hijyenlerinin çok daha yoğun ve
sık olması gerektiğini hatırlatan Tayfun TÜRKASLAN, karın germe operasyonlarına
girecek hastaların Covid-19 testinin de işlemden üç gün önce yapılması
gerektiğinin altını çizdi.
Vücut dokularına gerçekleştirilen her cerrahi operasyonda olduğu kadar karın germe ameliyatlarında da bazı olası riskler bulunmaktadır. Diğer cerrahi girişimlerden ne azdır ne de fazladır. Riskler oldukça nadir olup her bir risk oluşumunda ek tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Riskleri indirgemek daha önce pek çok kez karın germe ameliyatını başarıyla tamamlamış hekimin seçilmesi ilk şarttır. Hastane ortamında, teknolojik donanım ve ekipmanların yanı sıra deneyimli ekiplerle yürütülen karın germe ameliyatlarının yapılması şarttır. Uzmanlığını ve etkinliğini kanıtlamış cerrahlarla çalışmak, modern teknolojiye sahip cihazların bulunduğu hijyenik ve hastane ortamında ameliyathanelerde yürütülen operasyonların başarısı çok daha yüksektir. Bu sebeple olası riskler de en aza indirgenmiş olur. İşleme dair çeşitli riskler aşağıda listelenmiş olup her bir risk oldukça nadir görülmektedir.
1. Anestezi Riskleri
En nadir görülen ameliyat riskidir. Sadece karın germe ameliyatına has değildir. Tüm cerrahi operasyonlarda anestezi riski minimal düzeyde de olsa vardır. Bu nedenle hastanın daha önce ameliyat olup olmadığı, kaç defa olduğu, mevcut hastalıkları, kullandığı ilaçlar, genetik geçmişine dair hastalıklar, ebeveyn ya da aile fertlerinin sahip olduğu hastalıklar gibi detaylı sağlık öz geçmişi çıkartılmalıdır. Ardından standart tahliller dışında her bir durum için özel testler yürütülmelidir. Anesteziye karşı hassas olup olmadığı araştırılmalıdır. Alerjik geçmişi iyi bilinmeli ve analiz edilmelidir. Kullanamadığı ilaçlar varsa tespit edilmeli ve anestezi programı ona göre dizayn edilmelidir. Anestezi riskleri ameliyatlarda en az rastlanan ancak en tehlikeli risk olarak karşımıza çıkmaktadır. Anesteziye bağlık solunum yetmezlikleri, anestezi odaklı kalp krizi, kalp çarpıntısı gibi çeşitli olumsuzlukların meydana gelmesinin önüne geçilmelidir.
2. Yara Yeri Enfeksiyonlar
Karın germe ameliyatı için atılacak kesiklerin normalden daha derin, daha büyük ya da yanlış kesik uygulamalarıyla gerçekleştirilme olasılığı neredeyse yoktur. Alanında uzman her bir ekim ve hekime yardımcı olacak cerrahi asistanlarla yürütülen karın germe ameliyatlarında yara yeri enfeksiyonları genellikle hastadan kaynaklanmaktadır. Vücut dokularının iyileşme sürecini tamamlamadan, genellikle ameliyat sonrası ilk günlerde ortaya çıkan bir durum olup nadir görülür. Yara yeri enfeksiyonun oluşmasında hastanın yara bölgesine özensiz davranması, ani hareket etmesi ve en önemlisi belirtilen hijyen kurallarına uymaması etkilidir. Yara yeri enfeksiyonları drenaj tedavisi ve antibiyotik tablet – i.m – i.v enjeksiyonlarla kısa sürede kontrol altına alınan olumsuzluklardır.
3. Kötü Yara İyileşmesi
Kötü yara iyileşmesi riskleri deneyimli cerrahların gerçekleştirdiği operasyonlarda çok nadir olarak görülür. Hastanın hijyen uygulamalarından kaynaklanan nedenlerle ortaya çıkması daha muhtemeldir. Kötü yara iyileşmeleri nadir olsa da diyabet hastalarında görülme olasılığı daha yüksek olabilmektedir. Diyabet hastalığı gibi çeşitli rahatsızlıklarda doku iyileşme evreleri uzun sürebilmektedir. Bu süreçte yapılan yanlış hijyenik bakımlarda süreci olumsuz etkiler. Aynı zamanda sigara içenlerde, alkol tüketenlerde tüketmeyenlere göre daha fazla risk vardır. Sigara ve alkol cilt hücrelerinin iyileşme süresini uzatan yegane etkenlerdir. Kötü yara iyileşmeleri neticesinde yapılan kesiklerin iz bırakıcı şekle bürünmesini sağlar. Bu da ek bir işlemle giderilebilir.
4. Kan ya da Vücut Sıvısı Birikimi
Kan ve vücut sıvısı birikimi riskleri de nadir görülmektedir. Genellikle cerrahi girişim esnasında yerleştirilen drenlerden kaynaklanmaktadır. Yanlış dren uygulamaları, drenlerin darbe alması, dren hijyeninin yetersiz olması, hastanın bazı elementlere karşı alerjisinin olması gibi çok nadir görülen bir riski temsil etmektedir. Kan ve vücut sıvısı birikimleri ek işlemlerle tedavi edilebilen risklerdir.
5. Kan Pıhtısı
Emboli adı verilen bu risk bilhassa ilerleyen yaşa sahip bireylerde çok dikkat edilmesi gereken bir durumu ifade eder. Diğer adı kan pıhtısı atma olan bu durum nadir olmakla birlikte her cerrahi girişimde ortaya çıkabilecek olasılıklar dahilindedir. Sadece karın germe operasyonlarına özel bir risk değildir. Riskin minimize edilmesi ameliyattan birkaç saat sonra hastalar hemen yürütülmeye teşvik edilir. Bunun yanı sıra varis çorabı kullandırılabilir ya da ilaç tedavisi tercih edilebilir. Operasyon sonrası ilk yürüyüşler nadir görülen kan pıhtısı atma risklerini daha da indirgeyebilmektedir.
Karın germe ameliyatlarındaki riskler her ameliyatta olduğu kadardır. Uzman hekimler, uzman asistanlar, modern ekipmanlar ve hastane ortamındaki ameliyatlarda yürütüldüğü takdirde zaten nadir görülen riskler daha da indirgenmiş olur. Risklerin minimize edilmesi için hekimlerin belirteceği her öneriye özen gösterilmeli ve uyulmalıdır. Bilhassa sigara – alkol gibi ürünlerin ameliyat öncesinde bırakılması ve ameliyat sonrasında iyileşme evresinin tamamlanmasına dek tekrar başlanılmaması pek çok riski minimize edebilecektir.
Doç. Dr. Tayfun TÜRKASLAN, karın germe ameliyatı yaptırmak isteyen ancak riskleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan bireyler için aydınlatıcı risk değerlendirmeleri yaptıktan sonra sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Türk Tıp sektörünün her bir alanı ne kadar bilgili, deneyimli ve aktif olduğunu Koronavirüs sürecinde de bir kez daha kanıtlamıştır. Başarılı doktorlarımız ve sağlık sisteminde vazife alan her bir çalışanımız sayesinde diğer dünya ülkelerinden sıyrılarak ön plana çıkabilmiştir. Pandemi sürecinde de etkinliği gösteren sağlık sistemimizle gurur duyuyorum.”