"Kur'an korku değil sevgi kitabıdır, bize hep yanlış anlattılar"
Allah de Ötesini bırak isimli kitabı yüzbinler satan, toplamda yazdığı on kitapla milyonlarca satış rakamına ulaşan nur terapisti, yazar Uğur Koşar, Akra Talks'ta din ve Allah sevgisini anlattı. 'Yaratılmışların en şereflisi, en değerlisiyiz ama içimizden gelen sesleri susturamadığımız için mutsuz olup depresyona giriyoruz, bu da bizi değersiz hissettiriyor' dedi.
Akra Talks’ta aylardır devam eden ve büyük bir ilgiyle takip edilen söyleşi maratonunda, Elif Dağdeviren moderatörlüğünde bu kez Uğur Koşar vardı. Yazdığı her kitap çok satanlar listesinde bir numara olan, Allah de Ötesini Bırak kitabı 800 bin kişi tarafından okunan, yurt içinde ve yurtdışında milyonlarca takipçisi olan Uğur Koşar benzeri çok kitap olmasına rağmen eserlerinin niçin bu kadar çok ilgi çektiğini anlattı.
“Korku olan yerde sevgi olmaz”
Çok satılsın diye kitap yazmadığını söyleyen Uğur Koşar; “Ben aslında sadece Allah’tan isteyin dedim. Bana diyorlar ki; o kadar çok kitap var bu konularda, sizinki niye bu kadar çok seviliyor? Çocukluğumdan beri her zaman Allah’a çok yakınlık duydum ve şifayı hiçbir zaman dışarıda değil hep onda aradım ve bulduklarımı yazdım” dedi.
“Bize hep Allah korkusu verilmiştir” diyen Koşar; “Büyürken çocuklara sürekli taş olacaksın, çarpılacaksın, kabirdeki yılanlar, akrepler sokar, Kuran çarpar derler. Kuran’ı aslında çok az kimse okumuştur, kulaktan dolmadır bilgileri. Oysa ki korkunun olduğu yerde sevgi olmaz. Bir çocuk düşünün annesine çok yakındır, babasından korkar, samimiyet oluşmamıştır. Babasından ziyade annesinden harçlık istemeye başlar. Bizler de aynı şekilde Allah’tan istemeyi bırakıp kuldan istemeye başladık. Sorunlarımızı çözmesi için kula gittik hep. Sıkıntı buradan doğuyor. Allah, önce benden isteyin diyor. Ayakkabının bağı kopsa bile Allah’tan isteyin der bir hadiste. Çözüm uzakta değil yanı başımızda” dedi.
“İçimizden gelen sesleri susturmamız lazım”
Günümüzde insanların depresyona, mutsuzluğa girmesinin sebebinin de çözümü uzakta araması olduğunu söyleyen Koşar; “İnsan yaratılmışların en şereflisidir ama içimizden gelen, bir türlü susturamadığımız seslerle kendimizi değersiz hissediyoruz. Bu da bizi mutsuzluğa ve depresyona sürüklüyor. Ama insanlara mutluluk içinizde dersek de onlara bir şey ifade etmez, herkes zaten biliyorum bunu der ama bazen hatırlaması gerekebilir. Kimse kimseye öğüt ve bilgi veremez, ancak onun karanlıkta kalan cevaplarını görmesine vesile olabilir. Bu yüzden ben sadece bir aracıyım” dedi.
Daha sonra söyleşiye katılan izleyicilere genel bir terapi yaparak kendi kendilerine nasıl rahatlayabileceklerini de gösteren Uğur Koşar, soru cevap bölümünün ardından kitaplarını imzaladı.
Dokunuş, lezzet, koku, ses ve well being (daha iyi bir sen) kodlarını içeren Urban Social konseptiyle misafirlerine duygu ve deneyimlere dayalı hizmet veren Akra; bu kodları Akra Talks’la destekliyor. Elif Dağdeviren’in başlattığı ve moderatörlüğünü yürüttüğü bu özel sohbetlerde; edebiyattan müziğe, tarihten astrolojiye, spordan sinemaya, televizyondan kişisel gelişime kadar geniş bir perspektifte önemli isimler otel misafirleri ve Antalyalılarla buluşmaya devam ediyor.