"Kutlu doğumla yeryüzü değişti"
Kahramanmaraş İl Müftüsü Celal Sürgeç, Mevlid Kandili dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Müftü Sürgeç, mesajında Kutlu doğumun yeryüzünde önemli gelişmelere sebep olduğunu ve insanların gönlüne ferahlık kazandırdığını belirtti.
İl Müftüsü Celal
Sürgeç mesajında şunları söyledi: “Önümüzdeki
çarşambayı perşembeye bağlayan gece, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed
(SAV)’in, ay takvimine göre doğduğu gecedir. Hz. Peygamber (SAV), kameri
aylardan Rabiül-evvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi Mekke’de dünyaya
gelmiştir. Yeryüzünde önemli gelişmelere sebep olan, insanların gönlüne
ferahlık, düşüncelere berraklık kazandıran bu kutlu doğum, insanlık tarihinin
en önemli olaylarından biridir. Çünkü onun dünyaya geldiği devrede, dünyanın
üstünü kalın siyah bulutlar kaplamıştı. İnsanlar her türlü değer ölçülerini
yitirmiş, yollarını şaşırmışlardı. Küfür ve haksızlık gönülleri karartmış,
Allah’a giden yoldan uzaklaştırmıştı. Sosyal hayat bozulmuş, ahlâk tamamen
kokuşmuştu. Kadınlar esir muamelesi görüyor, bir eşya gibi alınıp satılıyor,
kız çocukları acımasızca diri diri toprağa gömülüyordu. Dünyada insanın en
muhtaç olduğu şey olan huzur, sükûn, can ve mal güvenliği kalkmış gibiydi.
Dünyanın birçok köşeleri kanlı boğuşmalara sahne oluyordu. Cihanın ıslahı bir
peygamberin gönderilmesine muhtaçtı. Bütün dünya, karanlıklar içinde, bu
kurtarıcının gelmesini dört gözle bekliyordu. İşte peygamberimiz Hz.
Muhammed (SAV), böyle bir zamanda dünyaya gelmişti. Bu gecenin sabahı
gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş,
aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidayet meşalesi olan
sevgili Peygamberimiz (SAV)’in gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün insanlara en
büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim şöyle buyurmaktadır: "İçlerinden,
kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine
kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, mü’minlere büyük bir
lütufta bulunmuştur. Hâlbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık
içindeydiler.” (ALİ-İMRAN SURESİ – 164.) Asırlara
sığmayacak inkılâpları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Arabistan yarımadasında
abideleşen zulüm çok kısa sürede yıkıldı. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen
babalar, O’na (SAV) ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra
mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale
geldiler. O, Düşman topluluklarını
kan kardeşliğinden daha güçlü, daha sıcak duygularla birleştirdi. Ve O (SAV),
yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adaleti,
hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece
cehalet asrı bir saadet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O
(SAV), çağlar ötesiyle kucaklaştı. Tarık bin Ziyad’lar, Selahaddin
Eyyûbi’ler, Celaleddin Harzemşah’lar, Alparslan’lar, Gazi Osman’lar, Fatih’ler,
Selim’ler, Süleyman’lar, Akşemseddin’ler, Güranî’ler, Geylâni’ler, Gazâlî’ler,
Mevlâna’lar, Yunus’lar, Uluğ Bey’ler; O’(SAV)’nun sevdasıyla yanıp, sevda
yolunda ebedîleştiler. Yol üstündeki bağlardan kopardıkları üzüm salkımlarının
yerine altın bağlayan ordunun ilham kaynağı oldu. Kahramanmaraş İl Müftüsü
Celal Sürgeç mesajın sonunda Kutlu doğumu anarken Hz. Peygamberin yüksek
ahlakını ve evrensel mesajlarını iyi anlama ve okunmasının altını çizdi, şöyle
dedi: “ Âlemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimiz (SAV)’in,
doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek yeterli değildir. O
(SAV)’nun doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risâletini yüksek
ahlâkını, faziletini, adalet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda
uygulama azmini tazelemektir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve
bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimiz (SAV)’in yolundan gitmektir.
Bu konuda Kur’an-ı Kerim şöyle buyurur: “(Ey Muhammed!) De ki: Allah’ı
seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (ALİ-İMRAN SURESİ – 31) Bu
vesile ile bütün kardeşlerimizin Mevlid Kandilini tebrik eder, cennet
vatanımızın saadetine, necip milletimizin ve islam âleminin birlik ve
beraberliğine ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan
niyaz ederim.”